9. Bölüm

121 27 0
                                    

Nedense içim ısındı bu kadına. Bir anda binesim geldi o lumuzine. Parada pulda değildi gözüm. Bunu o kadın da biliyordu. Bana pahalı olduğunu tahmin ettiğim şaraptan bir kadeh doldurdu.

Teklifi geri çeviremedim. Birayı pek sevmedim oldum olası.1 kadeh şaraptan alacağım zevki veremedi hiçbir içecek." Sizi dinliyorum bayan ?" dedim. Williams dedi. Alicia Williams.

"Memnun oldum. Kendimi tanıtacaktım ama beni araştırdığınızı tahmin edebiliyorum". "Ne kadar da zeki bir çocuk" dedi odada benim görmediğim biri varmışçasına. "Sabırsız birisin değil mi ?" diye sordu bana.

"Aksine" dedim "elde edeceğim şeye göre sabrım kat ve kat artar". 'O zaman sabır taşına döneceksin" dedi. Neydi bu aramızdaki atışma. İkimizde Nobel ödüllü yazarlardık sanki (!). Ettiğimiz her kelimenin arkasında yüzlerce kelimelik gönderme vardı.

"Büyük birşey vaat ediyor olmalısınız" dedim. "Dünya şampiyonluğu" dedi. Bir anda aklım yerine geldi. Tüm olanlar yeteneğim içindi. Sıradan iki insanın konuşması gibiydi. "Takımın dengesiz taktik yoksunu. Ve sen olmadan birşey beceremezler".

"Yorumlarınız için teşekkür ederim. Bu kadar kötü yorumdan sonra bizi nasıl şampiyon yapacaksınız ?" diye sordum. "Sizi değil seni" dedi. "Seni şampiyon yapacağım". Ne kadar da salaktım. Takımın koçu olmak istese karargâh ilan ettiğimiz evime gelirdi. Sadece benle görüşmek istemişti.

Arkadaşlarımla dünya şampiyonu olmak için yola çıkmıştık. Benden başka kimse bu hayale tam anlamıyla inanmıyordu. Sonra Eva geldi aklıma . Şimdi bu kadının teklifini kabul edersem onunla olabilecek olan ilişki ihtimalim 0 olacaktı. Ki bunu hiç istemezdim.

Sonra babamın dediği aklıma geldi. Bende büyük potansiyel görüyordu. Eğer dünya şampiyonu olursam sözüm birkaç kişiye geçebilirdi. Bu da babamı hapisten çıkarmak için kanıt bulmaya yeterdi.

Sonra annem beni elektro savaşcısı olarak hayal ediyordu.

Arkadaşlarımın yaptığı sorumusuz hareketler geldi aklıma. Jason bir elektorkinezi ustasına su atmıştı. Sonra insanların unuttuğu o büyük şey aklıma geldi. Dostluk … "Teklifiniz için teşekkür ederim" dedim." Ya dostlarımla yada kendinize koçluk yapacak başka bir takım bulursunuz".

"Gençlik ateşi değil mi içindeki ? Babanı ve dostların kurtaramaz ama". Aklımı mı okuyordu bu kadın ? "Seninle ilgili daha büyük hayallerim var. Bu güçleri kullanabilen karanlık madde ustaları. Yeryüzündeki şeytanlar onlar".

"Senin gibi bikaç yetenekli kişi daha var. Onlarla bir takım olacaksınız çünkü karanlık madde ustaları büyük şeylerin peşinde. Kaos ve ölümden başka bişe istemiyorlar. Önce bu takımla dünya şampiyonu olmanız gerek".

"Sonra tüm dünyaya erişiminiz olacak. Ve eğer masumlara zarar gelirse bunun tek sebebi sen olacaksın. Senin gibisi yok anlamıyormusun James ?" dedi. Moralim bozulmuştu. Ama benim hayatta çizgilerim var.

"Ben dostlarımı satmam" dedim. "Harika !" dedi. "Peki öyle olsun. Şampiyonaya kendi takımınla katıl. Nereye kadar çıkabiliyorsun göreceğiz" dedi. "Ha bişey mi dediniz ?".Düşünüyormuş gibi göründum kadına. "Neyi düşünüyorsun böyle dedi ?".

"Finalde" dedim. "Biz kazanınca hangi şarkı çalsın diye düşündüm. Sizin sevdiğiniz bir parça var mı ?" dedim .

"Seni küstah" dedi. "İn arabadan". Zaten evin önüne gelmiştik. "Bunun bedelini daha sonra anlayacaksın" dedi.

"Sana şan şöhret para ve güç vaat ettim".

"Sense elinin tersiyle itiyorsun bunları. Dostluk nedir bilmezmisiniz ?" dedim. "Bilirdim" dedi "bir zamanlar". Uzaklara daldı birkaç saniyeligine . Dostları ona ihanet etmişti anlaşılan. Arkamdan cris geldi ve "bir sorun mu var kanka ?" dedi.

Bende "hayır" dedim. "Aklını kaçırmış bir yetenek avcısı sadece". Kadın siyah filmli camı kapattı ve yoluna devam etti. Bunlardan takıma bahsedersem psikolojik olarak çökerlerdi. Anlatmamaya karar verdim. En azından şimdilik. Sandra yemeği hazırlamıştı.

Yemekte konuşacağımız konu belliydi. Benim aklımda Jason'ın babası vardı. Bahriyeliydi ve bizi hizaya sokabilirdi. Savaş için ince taktikleri onda bulabilirdik. Bizimkilerden habersiz herkesi çağırdım yemeğe. Fikrimi burda ortaya sürecektim. İyiki Sandra yemeği bol yapmıştı.

Eva da yavaş yavaş yemek yapmayı öğreniyordu. "Yemeğe başlamadan önce … " dedim ve saate baktım. 19:59. Kapının önünde olmalıydılar. Kapıyı açmak için hole doğru yöneldim. Herkes kapının önündeydi. Yaz olması kapıda kalıp üşümelerini engelledi.

Babamın da kapının önünde olmasını çok isterdim. Kapının kulpuna uzanan elim yavaşladı. Başım döndü önce. Yere düşerken içtiğim şarap geldi aklıma.

Bundan sonra bana ikram edilen birşeyden sahibi içmeden içmeyecektim.

KİNEZİ [1. KISIM][TAMAMLANDI] #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin