59

566 51 92
                                    

+18 bölüm olacaktı ama rahatsız olan okurlar olduğu için o kısmı yazmadım. Rahatlıkla okuyabilirsiniz arkadaşlar dmdkdd

Ve bölüm çok çok geç geldi, farkındayım ama yazdığım bölüm silindi ve tekrar yazmam zamanımı aldı. O konuda çok özür dilerim. Ve iyi okumalar...
--------------------------------------

"Ang?" diye seslendi Niall mutfaktan. Televizyondan başımı çevirmeden cevap verdim.
"Efendim?"  Sonra cevap vermedi ben de tepki vermeyip televizyonda bulduğum diziyi izlemeye devam ettim. Niall mutfakta getirdiği içkileri içiyor, ben salondaki koltuğa yayılmış televizyon izliyordum. Yanımda içki içmemesini özellikle rica etmiştim. İğrenç kokuyordu. Tam iyice diziye odaklandığım sırada adım sesleri yaklaştı ve Niall'ın geldiğini anladım. Koltuğun etrafından dolanıp yanıma oturdu ve bir süre bakışlarını üzerimde hissettim. Daha sonra sıcak nefesi yanağıma çarpmaya başladı, bana yaklaşıyordu. Kafamı televizyondan Niall'a doğru çevirdim. Aramızda 3 cm belki vardı. Onu bu kadar yakından incelemek çok tuhaftı. İnternette gördüğüm yakın çekim da fotoğraflarına bakmak gibiydi. Dip boyası gelmiş saçları, kusursuz yüzü, gözlerime odaklanmış yoğun mavi gözleri... Mükemmeldi ve sadece gözlerine bakmak bile kendimi acınası derecede çirkin hissettiriyordu.
"Angela?" dedi yavaşça. Hafifçe başımı salladım. Ve o dudaklarıma yaklaşıp dudaklarımı dudaklarına hapsetti. Ona karşılık verip oturması için  koltukta geriye kaydım. O da yanıma oturdu ve filmlerde ki tüm o öpüşmeler, birbirine dokunmalar, ellerin vücutta dolaşması, hepsi bir anda bizim için gerçek oldu. Niall ve ben. Bundan sonra işin nereye varacağını biliyordum ama bunu durdurmayacaktım. Ben hazırdım.

---------------------------------------

Sabah gözlerimi ilk açtığımda düşündüğüm ilk şey dün gece Niall ve benim ne yaptığımız, ikinci düşündüğüm şey ise sırtımdaki yoğun ağrıydı. Uyku sersemliğinden kurtulduktan sonra etrafa baktım. Niall ve ben koltukta uyuyoruz, Niall benim üzerime yatmış, alçılarımız birbirine değiyor, ikimizde çıplağız ve ikimizin de üstünü yarım yamalak örten ufak bir battaniye var. Ortalık ise baya dağılmış halde ve içimdeki tuhaf boşluk hissi...  Her ne olursa olsun pişman değildim ve şu anda Niall ile burada bu şekilde uzanmak bile mükemmeldi. Üzerimdeki Niall'a tekrar baktım. Battaniye belimdeydi ve üstüm tamamen açık ve çıplaktı. Ve açıkçası üşüyordum. Tam örtüyü Niall'dan kurtarıp üzerime çekmeye çalıştığım sırada bir kilit sesi geldi ve olduğum yerden kafamı kapıya çevirdim. Şimdi sıçmıştık. Annem, babam herhangi bir kişi. Umrumda değildi ama şuan üzerimi örtmem gerekiyordu ve endişe içinde kapıya bakarken üzerimi ellerimle kapadım. Önce sadece kıvırcıklar gördüm ve annem yada babam olmadığı için rahatladım. Sonra kimin geldiğini anlayınca o panik hissi yeniden içime doldu. Görmek istemiyordum. 2 saniyeliğine gözlerimi kapattım ve açtığımda Harry'i gördüm, bana bakarken. Sonra Niall'ı gördü, kaşlarını çattı.

"Harry?" diye sordum hafif bir sesle. Bana baktı.

"Böldüğüm için özür dilerim. Devam edin." Ve elindeki poşedi koltuğun tepesine bıraktı ve kapıyı çarpıp gitti. Dün ona yedek anahtarları vermemeliydim. Arkasından kalkıp gitmek istesem de üzerimde yatan Niall, fiziksel durumum ve onurum el vermedi. Gözlerimi sımsıkı yumdum ve her şeyin rüya olmasını diledim. Ama malesef hiçbir şey rüya değildi. Gözlerimi açtığım sırada üzerimde bşr hareketlenme hissettim. Niall'a baktığımda uyanmıştı ve  gözlerini ovalıyordu. Az önceki olayı unutup Niall'a gülümsedim. Sonra mavi gözlerini gözlerime dikti. Ve o sırada aklıma bir şey geldi. Biz korunduk mu?

"Niall biz korunduk mu?" Gözlerimi kısarak Niall'a odaklandım. O da aynı şekilde gözlerini kıstı ve bana bakmaya başladı.

"Sarhoş olan bendim Angela. Bunu benim sana sormam gerekir."

"Ben hatırlamıyorum." diye cevap verdim. Hafızamı yokladım ve korunduğumuza karar verdim. Zaten etrafı toplarken korunup korunmadığımızı anlardım.

"Ben de hatırlamıyorum. O zaman bir çocuğumuz olabilir ve ismi Neil olur." Kahkaha attım ve o da bana katıldı.

"İsmini kesinlikle Neil koyacağız. Kız olsa bile." Ona başımj salladım ve gülerek üzerimden kalkmasını işaret ettim.

"Saat 10 olmuş bile. Kalkalım artık." Niall üzerimden kalktı ve ben de onun üzerindeki örtüyü alıp vücuduma sardım ve odama koştum. Arkamda ise Niall'ın kahkahası vardı. Önce alçımı çıkarıp çok kısa bir duşa girdim ve hemen çıkıp eşofmanlarımı giyip alçımı taktım. Sonra da saçımı taramadan topuz yaptım ve alçım el verdiğince Niall'ın yanına koştum. Mutfakta buzdolabına bakınıyordu. Beni görünce sırıttı ve buzdolabını kapatıp yanıma geldi. Üzerinde sadece boxer vardı. Sadece. Boxer.

"Sevgilim?"  dedi kollarını beline sardıktan sonra. Konuşması için başımı salladım.

"Öncelikle oturma odasını toplarken fark ettim ki korunmuşuz..." Kahkaha attım ve o da bana katıldı. Yaklaşık 5 dakika boyunca konuşamadık ama ikimizde sakinleşince Niall kolunu omzuma atıp devam etti.

"Ve şu poşettekileri kim getirdi?" diye sordu. Kafamı tezgahın üzerindeki poşete çevirdim ve gözlerimi yumdum. Harry getirmişti. Sonra gözlerimi açtım ve büyük, sahte bir gülümsemeyle Niall'a döndüm.
"Sabah apartman görevlisi getirdi. Kapının önüne bırakmış ben sonra oradan aldım." İnandırıcı ve güzel bir yalandı. Kendimle gurur duyuyordum Ama Harry'i apartman görevlisi olarak tanıtmam doğru olmamıştı. Harry, Niall ile konuştuğu anda bitmiştim.

"Güzel o halde ona daha sonra teşekkür edebiliriz." dedi ve poşetin içindeki donut ve cupcakeleri tabaklara yerleştirip masaya koydu ve beni çağırdı. Güzel ve sessiz bir yemek yedikten sonra Niall kafasını salladı.

"Hadi çocuklarla buluşup bir şeyler yapalım." Hızla kafamı salladım. Ben Harry ile konuşana kadar olmazdı. Ama şimdi güzel bir bahane bulmalıydım.

"Şey, geldiğimden beri hep çocuklarla takılıyoruz. Belki biraz başbaşa dolaşmalıyız, ha?" dedim. Gülümsedi.

"Olur. Hadi alışveriş merkezine gidip kameramanlara biraz poz verelim."

--------------------------

Bu espriyi yapmazsam ölürüm;

1 yıldır bölüm yayınlamadım smsmdmsjdmskmmkkdkdmxkdndn

Whatsapp (Niall Horan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin