♡22♡

26.2K 1.4K 157
                                    

''Adamın cenneti olur. ''

Kelimeler kulağında yankı yaparken o kalbin de ki sıkışmalara takıldı. Karşısında yüzünü artık her zerresine kadar ezberlediği adama deli gibi sarılmak ve öpmek istiyordu. Ben geldim. Sana geldim adam. Cennetin geldi. Demek istiyordu. Yapamadı.. Engelleyen birşeyler vardı.

Adamın avucunda ki eline baktı. Sımsıcaktı. Dolu gözlerini kapatınca gözyaşları tekrar usulca aktı. Tutamadı adam kendini baş parmağını götürdüğü kadının yüzüne. Usulca sildi gözyaşlarını. Ve Mutlu fısıldadı.

''Dilerim dokunduğun her kadında parmak uçların sızlar adam. '' (alıntı.)

Eli yüzünde dondu. Ardından hızla çekti. Birbirlerine anlamsız bakışlarını ortamda yankı yapan telefon sesi böldü. Sinirle elini cebine götüren Hadin ''Ne var! '' demişti.

Alizya'nın cırtlak sesini duyan Mutlu yaşlı gözlerini havaya dikip sabır çekti. Bu kadından nefret ediyordu.! Hadin'in konuşmasını duymak istemediği için elini elinden çekip hızla gitti.

Elinde oluşan boşluk ile beraber bakışlarını çeviren Hadin kadının gittiğini gördü. Sinirle dişlerini sıktı. Bu kadınlar onu deli ediyordu.

''Kapat lan !'' diye bağırdı. Ardından telefonunu cebine koydu. Adımlarını seri bir şekilde atıp şirketin içine girdi. Ardından odasına girdi. Hızla kapıyı açıp masasında oturmuş olan kadına bağırdı. ''Çıkar lan o yüzüğü! '' dedi. Kadının elini tutup yüzük parmağında ki yüzüğü hiçte nazik olmayan bir şekilde çıkardı. Sinirle gülümseyip ''Sanırım artık bir bağımız kalmadı güzelim. Şimdi defolup gide bilirsin! '' dedi.

Şaşkınlıkla onu izleyen Alizya ''Na..Nasıl yani? '' diye sordu.

Elini çenesine götüren Hadin düşünmüş gibi yapıp sinirle cevap verdi. ''Diyorum ki artık bitti oyun. Ne şirket umurumda ne de seninle imzaladığım o aptal sözleşme. Parası ne kadarsa ödeyeceğim.'' dedi.

Evet. Hadin'in sarhoş olduğu bir gün de evlilik sözleşmesi imzalatmıştı ona. Bu yüzden sahteden de olsa nişan olmuştu. Fakat artık Hadin dayanacak gücte değildi. Sevdiği kadına bu kadar uzak olup ve onu sırtından vurmak acıtıyordu.

''Hadin saçmalama. '' dedi ağlamaklı sesiyle.

Sinirle güldü. ''Saçmalama mi!? Ulan beni kandıran sendin. Başkasına aşık olduğunu idda eden sendin. Altıma girip saatlerce inleyen de sendin. Şimdi ben mi saçmaladım. !?''

Ağlayan kadına son kez baktı ve ''Şimdi defol buradan Alizya! '' diyerek odadan hızla çıktı. Dudaklarında içten bir gülümseme yer edinirken şirketten dışarı adımını attı. İşte Hadin şimdi mutluydu.

~~~~

Yüzünde ki sahte gülümsemeyi daha fazla tutmak istemediği için masa da oturan adamlara ''Ben bir lavaboya gideyim? '' dedi. Yerinden kalkıp lavaboya ilerlerken bu yaşlı moruğu öldürmemek için oldukça çaba sarf etmişti. Akşama doğru Hadin kendisini arayarak yemeğe davet etmişti. Babası ile beraber. Oda kabul etmişti ve şimdi buradaydı. İçinden kaçıp gitmek gelse de duruyordu. Lavaboya girip elini yüzünü yıkayıp tekrar dışarı çıktı. Masaya doğru giderken Hadin'in yalnız olduğunu gördü. Meraklı bir şekilde masaya tekrar oturup ''Babanız?''dedi sorarcasına. Gülümseyen Hadin ''Gitmek zorunda kaldı. Sen otur söyle. '' diyerek eliyle karşısında ki boş yeri gösterdi. Bu defa sahte bir gülümseme değil gerçek bir gülümseme ile yerine oturdu. Yemeğini yemeye başlarken aklına iki yıl öncesi geldi. Hadin'in arkadaşları ile olan yemek. O zaman kendisi yiyememişti ve Samet ona yardımcı olmuştu. Ardından Hadin küçük çaplı bir olay çıkarmıştı. Eski mutsuz hatıralar aklında canlanınca gözünden bir damla yaş aktı. Hadin görmesin diye hızla silmişti. Fakat Hadin görmüştü. Kaşları çatık bir şekilde genç kadına baktı. ''Bir Şey mi oldu Beyza. '' artık hanım ekini kaldırmıştı. Sadece Beyza. Zorla gülümseyen Mutlu ''Hayır. '' demiş ve yemeğe odaklanmıştı.

Kör Gelin. 1. (Zor Evlilik Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin