Mavi Saçlı Kız

114 4 0
                                    


Bütün okuduğum kitapların iç dünyamı oluşturduğu gibi,kitap okuma alışkanlığımı yeni kazanmaya başladığım zamanlarda okuduğum bu kitapta öyle olmuştu.Hem de baya derinden etkilemişti beni.Yarım yamalak hatırladığım bu kitapla yollarımızın ikinciye kesişmesi kütüphane sayesinde oldu.Yine her cuma günü olduğu gibi kütüphaneye gittim.Orada biraz oyalandıktan sonra elim kolum dolu bir şekilde kitapları yazdırmak için görevlinin odasına gitmiştim,''en fazla iki kitap alabiliyorsunuz.'' sözünü duyacağımı bile bile.Görevli teslim edilen diğer kitapları dizerken Mavi Saçlı Kız'ın kapağını gördüm. "Bir saniye ben bunların hepsini bırakıyorum,onu yazabilir misiniz?" dedim.Aldım kitabı çıktım kütüphanenin bahçesindeki yeşilliklere oturdum.İçimi bir hüzün kaplamıştı.Bu kitabı ilk okuduğumda kitaptaki karakter olan Burçak ile aynı yaştaydım. Şimdi ise ben 18 yaşındaydım ama onun hâlâ 16 yaşına girmesine 4 gün vardı.



Kitabın arka kapağında içimi burkan sözlere denk geldim.
"Sabahları
Hasta uyanmanı istiyorum.
Hastaysan eğer
Yaşıyorsun demektir."


Bu kitap günlük tarzında bir kitap,bir babaya bu sözleri söyletebilecek kadar güzel kalpli bir Burçak'ın günlüğü.


Kitapta resimler,el yazısıyla olan sayfalar var en çokta bu unutturmuyor.Ben gerçek bir hikâyeyim diyor günlükten yapılan alıntılarla. Kaç yaşında olursam olayım Burçak'ın gülümseyen fotoğrafını unutmayacağım. Fotoğraflara göz gezdirdikten sonra okumaya başladım tekrar. Çünkü bu kitap bana çok şey katmış o an yeniden farkettim.


Ben bu kitapla günlük tutma alışkanlığımı kazandım. Ve günlük tutmak;asla sayfanın kenarına tarih atıp 'sevgili günlük' yazmaktan ibaret değildir. Bugünde yaşıyorum, ben hayattayım ve bugün bunları yaşadım demektir.


Keşke bu roman gerçek bir hayat olmasaydı diye düşündüm kaç kere. Burçak Çerezcioğlu ile tanışmayı çok isterdim,o bir melek olmadan önce. O bana son ana kadar mücadele etmeyi,her zaman umutlu olmayı,hayatın iplerine sımsıkı asılmayı,(derin bir nefes alınız.)aldığım her nefesin değerini,monoton bir hayat yerine hayatın her karesini köşelerine kadar yaşamam gerektiğini öğretti. Sadece bana değil onu tanıyan,okuyan herkese.
Ve ben ikinciye okuduğumda onu,tekrar bağlandım hayata birkaç gözyaşı döktükten sonra.
Hala hayatta iken her şeyin hakkını vermeliyiz. Sevmenin,aşkın,kardeşliğin,yaşamanın hakkını vermeliyiz.
Kütüphanenin bahçesindeki yeşillikten kalktığımda iliklerime kadar uyuşmuştum.Sanki bir solukta içime çekmiştim kitabın tüm cümlelerini.


Gittim kitabı teslim ettim.Görevli şaşırdı. İstediğim kitapları alabileceğimi söyledi.


Teşekkür edip istemediğimi söyledim.


Bir süre kitap okuma isteğimden uzaklaşmıştım. Hep böyle olurdu, bir kitabı bitirdikten sonra boşlukta kalırdım ve bu boşluğu başka bir kitapla doldurmaya çalışmak bir çeşit ihanet gibi gelirdi.


Hem bir dostumu kaybetmiş gibi iç kırgınlığı yaşıyordum.


Eve gittiğimde yoğunluktan elime alamadığım günlüğüme ulaştım.tarih attım.Yazdım.


"Mavi Saçlı Kız keşke sabahları hasta uyansaydı."


Yazan: Kevser Arabacı 


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 16, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavi Saçlı Kız - Kevser ArabacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin