Jongin ile şaşkınlıkla birbirimize bakarken beynimde fırtınalar kopuyordu.
"Saçmalıyorsun. En son bir delta neredeyse bin yıl önce görüldü. Gerçek olduğundan bile şüpheliyim. "
Jongin'in normalden biraz yüksek çıkan sesiyle bir rüyadan uyanıyormuş gibi hissetmeye başladım.
"Jongin bir cadı olabilirim ama yarım da olsa benimde bir kurt olduğumu unutuyorsun. O kesinlikle bir delta, buna hiç şüphe yok. "
"Ne zamandır beraber yaşıyoruz. Emin ol delta olsaydı bunu bilirdim. "
"Bunu bilmemen gayet normal çünkü gerçek kişiliği uyanmamış. "
Bana bakarak konuşuyorlardı, benim hakkımda konuşuyorlardı ama ben hiçbirşey anlamıyordum. Tek anladığım şey Jongin'in bu durumdan pek mutlu olmadığıydı. Krystal ise gözlerindeki ışıltı ile birazcık beni korkutuyordu. Bana bir hazine bulmuş gibi bakıyordu sanki.
Uzun denebilecek kadar bir süre sessizce oturmaya başladık. Jongin düşünceli bir şekilde ellerine bakarken, Krystal bir an olsun bakışlarını üzerimden çekmemişti.
Öylece durmuş konuşulanları düşünüyordum. Ben bir deltaydım, her ne kadar tam olarak ne olduğunu bilmesemde, ve bu durumum kurtlarla bağlantılı bir durum. Ve şu Krystal'in 'daha uyanmamış' dediği de delta olsa gerek.
Peki ama neden Jongin bundan memnun değil gibi ?
Benimde onun gibi kurt adam olmam daha iyi değil mi ?Farketmeden derince içime çektiğim nefesi odaya bıraktığımda Jongin gözlerini ellerinden çekip bana bakmaya başladı.
Beklentiyle ona bakmaktan kendimi alamıyordum. Sonuçta Krystal ile yeni tanışmıştım ve anlam veremediğim bu şeyleri Jongin'den duymayı tercih ederdim.
"Onu Alfaya götürmeliyiz. "
Krystal sessizliği böldüğünde Jongin sinirle ona bakmaya başladı.
"Onu oraya nasıl götürebilirim ki ?! "
Jongin'in sesi normalden biraz yüksek çıktığında bakışlarımı kaçırmak zorunda kalmıştım. Onu bu halde ilk defa görüyordum.
"Onu bende goturenilirim illa sen olmak zorunda değilsin, Jongin. "
"Krystal saçmalamaya başladın. Sehun'a mühürlendiğimi biliyorsun, orada güvende olup olmayacağını bilmeden nasıl gönderebilirim. Yanında olmak zorundayım. "
"Tamam, haklısın... O zaman beraber gidelim. Eğer ben ve Amber yanınızda olursak bir sorun çıkaramazlar. "
"Krystal, gerçekten teşekkür ederim. "
Jongin daha sakin bir şekilde konuştuğunda ona bakmaya başladım. Minnetle Krystal'e bakıyordu. Bu durumdan rahatsız olsam da bir şey diyemedim.
Krystal sonunda ayva kalktığında Jongin ve bende onunla beraber ayaklanmıştık. Krystal elini Jongin'in omzuna attıktan sonra sıkarak konuşmaya başladı.
"Yarın gün doğmadan yola çıkarız, hazır olsanız iyi olur. "
Jongin başı ile onayladıktan sonra Krystal bana döndü ve yüzünde muhteşem gülümsemesi ile baktığında bir an için ne yapacağımı şaşırmıştım. O gerçekten de çok güzeldi. Etrafıma sarılan ince kollarla kendime kelirken hemen karşılık vermeye çalıştım.