14. Bölüm

71 14 18
                                    

****

Hayatın neler çıkaracağı hiç belli olmuyordu. Daha doğrusu kaderimizin. Mesela ben hep 'Oğuzdan başkasını sevmem, sevemem' dedim. Ama Can'ı seviyorum. Şimdi de kardeş bildiğim kişi bana çıkma teklifi ediyor. Bazen kader kötü şeylerde çıkabiliyor.

"Ulan sen ne diyon tırrek!? Sen nasıl Melek'e çıkma teklifi edersin? Ulan sen kimsin?" Diye kükredi resmen Can. Korkmadım değil. Kafamı toparlayınca Can'ı tutmaya çalışan Mustafa ve Ata'ya yardım etmek için Can ile Coşkun'un arasına girdim. Ve Can'ı hafif ittirdim.

"Can, lütfen sakin olur musun? ".

"Melek nasıl sakin olayım!? Sana çıkma teklifi etti. Ama ben dedim. Kardeş ayağı göt ayağı diye. Lan niye beni kimse takmıyor?" Dedi.

"Can sakin olur musun artık? Cidden korkmaya başlıyorum. Korkarsam ve kalbimi hızlı arttırırsam, sonra yine krizim tutarsa? Valla polise derim içeri girersin, ay kıskanç! " dedim ve yerime oturup çikolatalı sütümü içtim.

Mustafa ile Ata Can'ın şokundan faydalanıp oturttu. Can yavaş yavaş sakinleşmeye başladı sonra. Başını salladı sağa sola.

"Şimdi sana dönelim Coşkun. Sende boş sevdaya yelken açma. Başka birisini bul, hatta ben bulayım. Benim 'istemesem de' 3 tane korumam var. Bunlar kaslı, adeleli ve bahlavalı. Bak şekil A, arkanda. İkinci Melih biliyorsun, Üçüncü Berk abim. Bak o da büyük bence ben sana bulayım. Ne dersin?" Coşkun hep salak ve saf bir tip olmuştur. Söz dinleyen filan, ama yeri gelince ciddilikte aşırı iyi olur. Şimdi saftı, herşeyi aşk zannetmiş bile olabilir. Ama benim kardeşimdi. En çokta Can'ın haklı olması sinirimi bozmuştu. Berk abimle de az uz barıştık ya bakalım.

"İyi ama çabuk bul. Sap olmak zor." Dedi. Kafasına vurdum, Derin filan şok olmuştu ama Doğa ile tanırdık o yüzden şaşırmadık. Ve kantinden çıktı.

"Ne yani? Bu kadar mı? " dedi Ata.

"Evet Ata. Coşkun böyle mal biridir."dedim.

"Belli be kanka. Sanırım benden de mal bu" dedi Mustafa.

"Yok sen ona göre Prof sayılırsın. " dedim.

"Ne sandın gülüw? " dedi egolu bir tavırla, küçük bir kahkaha attım.

"Beyler biraz bana konsantre olsanız? " dedi hala arkası dönük Can.

"Yemedik, konuşuyoruz" dedi Doğa. Birşey demedi ve onlar konuşmaya devam etti, bizde kendi aramızda ettik.

"Lan adam zaten düşürdün yeterince notumu bi de yetmiyor kazık sokuyor, o kazık senin 31 yerine girip de çıkmasın, kazıkla siksinler seni!" Dedi Elif. Yine fabrika ayarlarını çok pis oynamıştı bu sınav.

"Elif gelir misin?" Dedi bi ses. Kantin kapısında bekleyen Serkan çağırmış. Ayça ile Merveye siz gidin hareketi yaptı ve yanına gitti. Giriş taraftaki masaya oturdular ve konuşmaya başladılar.

"Kesin çıkma teklifi edecek" dedim.

"Bilmem. İyi konuşuyorlar ya... hem sen geçen bunu kesmedin mi lan?" Dedi Derin. Can Serkan'a doğru baktı sonra arkasına döndü ve bana baktı. Tabi Derin ile Doğa göremiyordu çünkü karşımda, Can'ın arkasındaydı. Öyle bi bakış attı ki ne yapacağımı şaşırdım. Bu çocuk dengesizlikte nambır van.

"Kestim. Hemde çok pis, bahlavasına kadar. Ama çıkarlar ise dünya ahiret bacımdır. Kesmem yani. Bende... aha buldum! Bak gidiyor görüyor musunuz?" Dedi Gökmen'i gösterdim. Demek Can bey bizi dinliyor.

"Gökmen mi?" Dediler.

"E yani." Dedim sonra çökün işareti verdim. Ve onların duyabileceği bir ses ile konuşmaya başladım. "Can bizi dinliyor. Daha yeni sen Serkan'ı geçen kestiğimi söyledin ya, önce Serkan'a baktı sonra bana. Dinliyor yani. Kıskansın madem. Biçoz" dedim. Sonra dik oturduk. Mustafa'ya göz kırptım ve el salladım. O da aynısını yaptı ve Can bey Mustafa'ya doğru ilerledi. Konuştular sonra. Ay kıskandı yazık!

Kader #Wattys2016 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin