H-1

55 2 0
                                    

''Hayır... Hayır. Can gidemezdi. Can'sız yapamazdım ben.Onu tanıyordum.O beni bırakıp hiçbir yere gidemezdi.Gitmezdi.Her yere beraber giderdik.Can gitmiş olamaz dimi? Sevil! Bir şeyler söyle Allah aşkına. Gitmedi değil mi? Ya da dönecek de! Ne biliyim. Beni bıraktı mı? O yok mu artık?'' diye hızlıca konuştum Sevil'e. Göz yaşlarımı tutamamıştım Sevil'in şu cümlesinden sonra.

"CAN ÖLDÜ!"

Göz yaşlarımın ardı arkası kesilmiyordu. Üstümü aldırmadan siyah spor ayakkabılarımı giydim. Can'ın olduğu hastaneye koşmaya başladım. Sanki onu dirilteceğim. Ama belki bir umut yaşıyordur diye koşmaya devam ettim.

KOŞTUM.

KOŞTUM..

KOŞTUM...

Hastaneye varmıştım.

Gözlerimi elimin tersiyle sildim. Can beni böyle görmek istemezdi. Bana hiç kıyamazdı o.

Hemen ikinci kata çıktım.

Sedyeyle bi' hasta getiriyorlardı. Üstünde beyaz çarşaf vardı. Yine koştum sedyeye doğru.

Hemşire ''Yakını mısınız?" dedi. Aldırmadan çarşafı açtım. Can'ın bembayaz yüzünü gördüm.

"Can! Uyan! Bak ben geldim. Bir daha bir yere salmıcam seni. Söz. Ne yaparsak beraber yapıcaz. Hani beraber ölecektik? Can! Söz vermiştik ya. Niye bıraktın beni? Sensiz yaşayamam ben! Biliyorsun bunu. Sen de bensiz yaşayamazdın." Niye uyanmıyor bu çocuk ya!

"Caaaaaaan! Uyaaaan artıık!'' diye bağırdım göz yaşlarımın ardından. Can ölemezdi.

Hemşire sedyeyi götürürken popomda bi' acı histmemle yere yığıldım. Sonrası simsiyah.

***

Nerdeyim ben ya? Gözlerimde bir ağırlık var olmasına rağmen tamamen açtım. Sevil ve Emre başımdaydı.

"Sevil" dedim kısık sesimle.

Gözlerini sildi ve cevapladı.Ağlıyormuydu o?

"Efendim kanka!" diye konuştu.

"Ne zaman çıkıcam ben buradan?" diye bir soru yönelttim.

"Doktor gelicek şimdi. İyi görürse yollayacak.''

''Tamam."

Can ölmüştü. En sevdiğim. Sevgilim. Hayatım.Keşke geri dönebilse.Ya da zamanı geri alabilseydik.O zaman ben onu tek başına ailesinin yanına salmazdım. Onsuz yapabilir miyim hiç bilmiyorum. Keşke karşılaşmasaydık o saat kulesinin orda. Keşke hiç tanımasaydım onu. Keşke onunla ilgili her şeyi unutsam. Ya da ölsem. Bilmiyorum ya. Güçlü kalabilir miyim? Bu hayat çok zor. İnsanlar en sevdiğiyle imtihan edilirmiş derlerdi de inanmazdım. Bakın! İşte sevdiğim adam gitti. Çok seviyordum onu. Hala da seviyorum. Bu gecenin sonuna kadar içecektim. Annem olan or*spu 2 aydır yoktu. Babam da onun peşine düşmüştü. Ben de Seviller de kalıyordum. Sevil ve Zehra aynı evde kalıyorlardı. Galiba ben de onlarla kalacaktım artık. Annem yoktu benim için. Can'da yoktu. Kim bilebilir? Can için bu kadar üzüleceğimi. Kararlıydım. Bu akşam onu gördüğüm ilk yerde oturup içecektim. Sonra bir yerde sızıp kalacaktım. Enes Alper'in şarkılarıyla geçecekti gece. Evet. Biradan nefret ederdim ama içecektim. Başka çarem yoktu.

***

Saat kulesinin önünde durdum. Saat 00:00. Millet daha orada burada dolaşıyordu. Hiç kimseyi aldırmadan bağırdım.

"Beni duyuyorsan! Bak ben buradayım. Seni gördüğüm ilk yerde. Gelsene. Seni çok özledim..."

Birinin omzuma dokunmasıyla bağırmamı kestim. Onu görmek için arkamı döndüm. Gördüğüm görüntüyle elimde ki bira şişesi yere düştü. Ağzımın beş karış açık kalmasıyla karşımdaki konuştu.

"Ben özür dilerim Sara...

İlk bölüm..
Biraz acemiyim yanlışlarım olursa kusura bakmayın. Oyve yorumlarınızı bekliyorum..💕

HatırlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin