Namjoon'un odaya dalmasıyla Taehyung uzandığı yerden sıçradı.
"Tam tamına iki saattir odanda ne yapıyorsun?" Dedi baba edasında.
Taehyung telefonunu salladı "Internet, hyung"
Namjoon kalın dudaklarıyla küçüğü taklit etti "Salona gel, Hoseok çağırıyor" dedi ve kapıyı örtmeden uzaklaştı.
Kapıyı örtmenesinin amacı Taehyung'un huyunu bilmesiydi. Taehyung kapısı açık bir odada durmayı pek sevmezdi, hatta nefret ederdi.
Taehyung kapıyı örtmek için kalktığında ellerini beline koymuş Hoseok'u gördü. Hoseok mimikleriyle 'gel' komutu verince telefonunu cebine koydu ve büyüğünün yanına gitti.
"Efendim" dedi sırıtarak.
"Hani dans çalışacaktık?"
"Hyung, işim vardı şimdi de çalışabiliriz"
Hoseok başıyla 'yürü' hareketi yaptı ve Taehyung'u arkasına alarak dans odasına gittiler.
Dans odasına girdiğinde Jin'i görmeyi beklemiyordu.
"Senin ne işin var?" Dedi büyüğüne.
"Bana dans çalıştıracaksınız" dedi ve Taehyung'un konuşmasına izin vermeden müzik çaları çalıştırdı.
Saatlerce sürecek bir pratik onları bekliyordu.