AA •∆• 2

16 1 0
                                    

Yavaş yavaş etraftakileri algılamaya başlıyordum. Gözlerim açılmamak için dirense de ben onları aralamayı başarmıştım. İlk önce bulanık görsem de birkaç kez kırpıştırınca gözlerimi, netleşmeye başlamıştı görüntü. Hiç bilmediğim bir yerdeydim. Ayrıca uyandığınızda 'ne oldu bana, neredeyim ben ? ' olmuyordunuz. Kaçırıldığımı farketmiştim.

İlginç bir yerdeydim. Etrafım değişik değişik teknolojik aletlerle doluydu. Bu konuya meraklıydım. Hepsinin olmasa da çoğunun işlevini biliyordum. Bunları öğrenmek zor olsa da benim için basitti. Birkaç şey hacklemem gerekmişti yalnızca. Ben NASA'yı hackleyen kızdım. Bunun benim için hiç önemi yoktu.

Burada ciddi anlamda önemli işler için kullanıldığını anlamamak için keriz olmak gerekliydi.

Yattığım ,odanın geneli gibi siyah renkli ve deri koltukta oturur pozisyona geçtim. Bu şekilde odayı daha çok inceleme fırsatım olmuştu. Ve burası ciddi anlamda mükemmeldi. En azından benim gibi teknoloji delileri için.

Elimdeki lazerleri görünür kılan gözlüğü incelerken arkamda çok minik bir çıtırtı duydum. Sakince sağ elimi yumruğu sıkılmış bir şekilde yan çevirip yüzümün hizasi getirdim. Sol elime de yumruk şeklini verip diğerinin biraz altına getirip savunma pozisyonuna geçtim. Hafif bir soğukluk hissettiğimde, arkamdaki kişinin bana oldukça yaklaştığını anladım. Aniden arkamı dönüp bir tekme salladım aniden. Sanıyorum, karşımdaki şahıs bunu beklemediğinden, bir an afalladı ve ben bunu fırsat bilerek o kişiyi yumruklamaya başladım. Pembe bir elbise ve büyük bir topuzla -ki yattığım için muhtemelen dağılmıştı.- ne kadar ciddi gözüktüğüm tartışılırdı.

Attığım yumruklarla iyice şaşkına dönen adam, ellerini yüzüne kaldırmıştı ve yüzünü korumaya çalışıyordu. Bileklerinden tutup ellerini arkasından kelepçeleyecekmiş gibi tutup iyice kanırdığımda bağırıp bir küfür mırıldandı. Kimsin diye yavaşça kulağına doğru fısıldadığımda karşılık vermeyişini sesimin pek çıkmamasına bağladım. Ardından kimsin diye duvarları inletecek şekilde bağırdım. Arkamdaki kişiye aldırmıyordum. Adamı bırakmamı söylüyordu. Birazdan yakalanacağımı biliyordum. İki koca adama tektim çünkü.

Adamın bana doğru yaklaşmasıyla, büyüklük bende kalsın hesabıyla elimdeki adamı ileriye ittim. Adamları inceleme fırsatım olduğunda, ikisinin de iyi niyetli olduğunu farkına varmıştım. Acımasız bakmıyorlardı. Bir an hafif bir pişmanlık duygusu sarmalasa da vücudumu, kendimi savunmamın yanlış bir şey olmadığını anlamam maksimum 2 saniye sürmüştü.

Adamlar konuşacaklardı ama nasıl davranacağımı kestiremediklerinden susuyor ve beni gözlemliyorlardı. Olayı iki taraf için de kolaylaştırmak adına, kalkalı çok olmayan deri yatağa ilerledim ve güzelce yerleştim. Yaptıklarıma anlam veremiyor gibilerdi. Ki bunda da benim dengesizliklerimin payının küçük olmadığını farkedebiliyordum.

-Konuşmanız için daha ne yapmalıyım ? Diye onlara bir ufak iğnelemede bulunduktan sonra merak ve beklentiyle onlara baktım. Konuşmaya birazcık hırpaladığım adam başladı:
-Öncelikle bir teknoloji dahisi olduğunu biliyoruz, aynı zamanda epey suç işlediğini de. Dedi.
-Neyden bahsettiğinizi bilmiyorum, dedim, telaşlansam da yüzümü ifadesiz tutarak.
-İnkar etmeye kalkışma, NASA'yı hackleyip Mars'a Deniz yazıp imzanı atmandan başlayarak onlarca siber suç sayabilirim. Diyerek de devam etti.

Söyleyiş tarzından, bunları beni cezalandırmak için değil de bir nevi tehdit malzemesi olarak kullanacağı netti. Zeki bir kızdım.

-İmzamı atmamam gerektiğini biliyordum, dedim alayla karışık. Ardından da devam ettim;

-Karşılığında da diyorsunuz ki ?? Diyerek devamını getirmelerini bekledim. Yine aynı adam söze devam etti:

-Kötükle Savaşma Ajanlıkları yani, KSA'da ajan olmanı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Acemi AjanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin