GERÇEK DÜŞMAN KİM ?

6 1 0
                                    



Bugün koskoca bir hafta süren turnuvalar bitiyor denilebilirdi.Arthur; Elis Sokolov'un turnuvada neler yapacağını merak ediyordu.Birde Emily....Büyük salona indiğinde Arthur Emily'nin yanına doğru gitti.Emily biraz endişeli görünüyordu.Ama Arthur onun yapabileceğini adı gibi biliyordu.

-İhtiyacın olur mu bilmiyorum ama iyi şanslar...

-Bilmiyorum inan bana çok heyecanlıyım.

-Senin başaracağına gerçekte inanıyorum.

-Biliyorum.

Emily ve Arthur'un yanına Rose geldi.Rose ve Emilly çok yakın arkadaş olduklarını herkez biliyordu.Gerçektende yakın arkadaştılar çünkü şu son yaşanan olaylar bile aralarını bozmamıştı.Rose Arthurlara doğru bakarak;

-Emily bugün ki yarış için başarılar dilemeye geldim.Ama zaten senin buna ihtiyacın yok.

-Ben kazanırsam ve Elis Sokolov'da kazanırsa büyük ihtimalle Maximiliaan kazanmış olacak...

-Elis Sokolov evet...

-Sen halen daha Elis Sokolovdan korkuyor musun?

Arthur bu söz üzerine ister istemez gülmeye başladı.Emilly Arthur'a dalga geçme der gibi baktı.Arthur , Rose dönerek...

-Gerçekten mi?

-Hiç komik değil.Siz o kızın yanına kaç kişi yaklaşıyor sanıyorsunuz.

-Wilhelm ile kavga ettiğiniz gün sana çok samimi davranmıştı.

-O orada bir gösteriydi Arthur .

-Bence Elis Sokolov tahmin ettiğniz kadar kötü biri değil.Hatta iyi biri ama iyi tarafını pek kimseye göstermiyor.Ama ben Wilhelm Sokolovun Elis'e benzer bir kızla çıkacağını tahmin etmiştim açıkcası.

-Evet aslında herkez öyle tahmin ediyordu.Ama inan Wilhelm ne Elis'e ne de Louis Sokolova benziyor.O çok farklı.

-Haklısın ama şunu da unutma o bir Sokolov....

-Hadi ama...Sokolovları mı konuşacağız hadi gidip kahvaltı edelim.Sonra da ben yarışma için hazırlanacağım...

-Tamam.

Kahvaltı bittikten sonra Emily yarışma için son hazırlıkları bitirmek için Arthurdan uzaklaştı.Arthur yukarı çıkarken Elis ve Ares'i gördü.İkisininde yüzü ölü görmüş gibiydi.

-Ne var Volkov?

-Senin şansa ihtiyacın olmaz ama iyi şanslar.

-Çok düşüncelisin gerçektende.

-Öyleyimdir.

Elis ve Ares oradan uzakşlaşıp balkona doğru yürüdüler.Sesleri dışarıya doğru çıkıyordu.Arthur bir an durup gerçektende neler olup bittiğini öğrenmek için onları dinledi.Çünkü dün akşam Edward Sokolovun ima ettikleri Arthur'un hiç hoşuna gitmemişti.

-Bu ne şimdi? Ne oldu sana?

-Hiç birşey...

-Beni kandırma Ares Korhonen.

-Zamanı geldiğinde öğrenirsin Elis.

-Ne demek zamanı geldiğinde?

-Bana güveniyorsun değil mi?

-Dalga mı geçiyorsun?

-O zaman zamanını bekle...

-Ne olduğunu öğreneceğimi biliyorsun.

Maximiliaan:BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin