BÖLÜM-1 YOKSUN...

138 4 5
                                    

Sen hiç kalabalıklaşan hayatında yalnızlık çektin mi ?
Herkese yakın olan, sana uzak kaldı mı hiç ?

Soğuk bir günün ardından evine gitmek için yola çıkmıştı oysa.. İnsan seli arasından sıyrılıp bir an evvel evine gitmek istiyordu.

Otobüste giderken bütün gün yaşadığı iş stresini azaltmak için sessizce beyninde kendi kendine kavga ediyordu. Şunu şöyle yapsaydım.. Bu neden böyle oldu diye kendi ile tartışıyordu..İneceği durağa geldiğini anonstan anlamıştı her zaman ki gibi..

Otobüsten inip evine giden yolu koşar adımlarla arşınlıyordu..

Yolda yürürken gene yalnızlığı başlamıştı. Eve gidince hayatını adadığı kadına sarılıp yalnızlığını bir nebze de olsa gidermek istiyordu. Hiçbir zaman yapamadığı şeydi aslında ama hayalini kuruyordu yine de.. Eve geldi kapıyı çaldı. Kapıyı açan olmamıştı. Söylendi kendi kendine. Anahtarını çıkarıp kapıyı açtı. Ayakkabısının bağcıklarını çözerken "Hayatım" diye seslendi.. Ses yoktu. Kafasını kaldırdı boşluğa sorduğu soru için kendine kızdı. Ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi.

Salondan oturma odasına geçip odaya baktı kimseyi göremeyince mutfağa yöneldi adam.. Hani filmlerde dizilerde oluyordu ya enfes yemek kokuları gelirdi mutfaktan bir an hayal etti. Ağzının suyu akacak gibi oldu.. Mutfağa girdiğinde hayal dünyasından uyanmıştı artık. Boş tezgah üstünde birkaç kirli bardak ve akşamdan kalma tabaklar vardı. Usulca kafasını çevirip seslendi hayatını birleştirdiği kadınına : "Hayatım !! Neredesin ?"

Tekrar boşluğa soru sorduğu için kızdı kendi kendine.. Misafir odasına bakmak için yöneldi. Misafir odasında da kimseyi bulamamıştı.. Nerede bu kadın diye hayıflanmaya başladı. Telefonu aldı eline telaşla numarasını çevirmeye çalıştı. Kısa bir beklemenin ardından aradığınız kişiye şu an da ulaşılamıyor sesini duydu.. Tekrar tekrar aradı... Bant kaydına kızıyordu "Lanet olası kadın kapa çeneni.. Bağla aşkımı bana diye !!!"..

Birden irkildi.. Ne yapıyorum ben diye sordu kendi kendine... "Ben afili yalnızlıklar kralı neyin kafasındasın oğlum sen !!! Kimi arıyorsun kimi soruyorsun deli gibi !! Yalnızsın sen yalnız !!!" diye hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Eşini toprağa vereli 1 sene dolmak üzereydi ancak hala alışamamıştı yokluğuna.. Yalnızlığa da alışamamıştı. Yatağın soğuk tarafı ile yüzleşememişti henüz.

"Bilmezdim önceden, Kasım'ın bu kadar sert ve soğuk geçtiğini...
Kasım'da ben hiç sensiz kalmadım ki ..."

Gece yatmak için rutin hazırlığını yapmaya başlamıştı.

İlk önce tuvalete gitti.
Ardından mutfağa gidip sigarasını yaktı ve derin bir nefes aldı.

Mutfağın penceresinden dışarıyı seyrederken hüzne kapıldı yeniden.
Neden diye soracak oldu ..!
Aklına bugünlük isyan kotasını fazlasıyla doldurduğu geldi ve bir derin duman daha aldı sigarasından.
Bir bardak su içip yatağın yolunu tuttu ağır aksak adımlarla..

Her gece olduğu gibi bu gece de hüzünle sarılmıştı yastığa..
Gözleri kapanıyordu ama direniyordu.
Aynı kabus aynı yalnızlık gelmesin odasına diye..
Dayanamamıştı gözleri yavaş yavaş kapanmıştı.
Rüyasında gene hayatının en büyük aşkını görmüştü..
Rüyalarında sevebiliyordu artık onu..
Yüzünü sevdi, saçlarını taradı parmaklarıyla..

Sımsıkı tuttu ellerini bırakmamacasına..

Telefonunun alarmı çalmaya başlamıştı...
Uyanmak istemiyordu..

Ne olur 5 dakika daha az daha tutayım ellerini diye sayıklıyordu...
Yeni bir güne yalnızlığına uyanmıştı yeniden..
Sıradanlaşmıştı artık onun için huzursuz uyanmalar..

"Yanımda sen olmayınca ,
Tedirgin, huzursuz, ürkek bu yürek...
Küçük bir çocuk gibi zayıf ve korkak..
Sol yanım hep bir eksik..
Uzat ellerini, sev yine yüzümü..
Sen yine gül biraz
Isınsın buz tutan odam..."





YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin