Rüyalarına sımsıkı sarıl
Eğer rüyalar ölürseHayat kanadı kırık bir kuştan farksız olur
UçamazRüyalarına sıkıca sarıl
Eğer rüyaların kaybolursa
Hayat çorak bir topraktan farksız olur
Karlarla kaplı...
Onu düşünmekten aklımı kaybetmem muhtemeldi. Yatağımda yüzümü duvara dönmüş, kulağımda opera çalarken, oyuncak bebeğime sıkıca sarılmamı sağlayıp, onun asla gerçek olamayacak güzelliğini düşünmem beni kahredici yegane unsurdu. İnanmadığım şeyler ve konuştuğum bütün büyük cümlelerin başıma gelişi ve meteor yağmuruna tutulmayı beklemiyordum. Hayallerimdekinin sadece hayallerimde gerçek olabileceğine inancım, gerçeklerin varlığından bile yüksekken hiç beklemediğim bir anda karşıma çıkmış olmasına mı yoksa hiç beklemediğim bir anda hayatımın tamamı olmasına mı yanacağımdan emin değilim.Onu tanımlamamı isteseler, bunu hayatta yapamazdım. Ne benim lügatım, ne onun güzelliği buna elverişliydi. Ama kendisi hep söylerdi, ''Beni gözünde bu kadar büyütme, o kadar iyi bir adam değilim.'' Kötü bir adam olduğuna inanmıyordum ki zaten değildi. Bu iyi kız kötü çocuk hikayesi de değil zaten. Bu benim ve hayalimdeki adamın gerçekleşip hayal olmasıyla ilgili trajik bir hikaye. Asla benim olamayacak adamı buluşumun ve kendimi arayışımın hikayesi. Verdiğim içsel savaş ve yaşadığım arzu dolu iğnelerin hikayesi. Hatta bu hikaye bile değil, bu sadece ben.
Ben ve hislerim.
Kapana kısılmış gibi hissedişimin ve gerçeğimin uzakta fakat yanımda nefes almasının kısa bir özeti. Onun olmak için çırpınan kalbimin verdiği amansız birsavaştan başka bir şey değil bu. Heves olmasını umduğum, içsel sevgi patlaması.Ya da yalnızca gerçek olmasını umuyordum.
Hatta ummuyorum, yakarışlarımda bunu duyuyorum.
Gerçek ol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afrodizyak
General FictionŞeytanla aynı düşünmek, onun bile işlemeye cesaret edemediği günahlarda yok olmak ve kimsenin tahammül edemeyeceği ateşlerde seninle birlikte yanmak istiyorum.