Bölüm geç geldi biliyorum. Fakat derslerim çok yoğundu ve yazamadım. Yazmak için elime telefonu aldığımda, nedense aklıma yazacak bir şey gelmiyor. Aslında neler yazacağımı biliyorum ama kelimeler parmaklarımdan bir türlü dökülmüyor. Ne bileyim işte bu haftada böyle idim. Herkese iyi okumalar :*
Multi; Selim
Bölüm Şarkısı; Ziynet Sali- Dağınık yatak"Acilen gitmemiz lazım." Karşımızda duran ve nefes almakta zorluk çeken üç insana baktım.
"Ne oldu?" Diye sordu Arda sakince.
"Ya kalksanıza! Gitmemiz lazım geliyorlar!" Sakin tavrım birden yok oldu. Yerine endişem yerleşti ve konuşmaya başladım.
"Kim geliyor?" Dedim. Arda işin ciddi olduğunu anlayınca ayağa kalktı. Ardından bende.
"Melis sana anlatmıştım. İşte onlar! Bizi takip edip yerimizi bulmuşlar. Havuzun başındakilere bizi soruyorlardı." Barış'ın dediklerini biraz düşündüm. Hani şu anlattığı olay Su'yun eski sevgilisi.
"Evet, evet hatırladım." Dedim.
"Ne bekliyoruz gidelim o zaman!" Dedi Burcu korku ile. Arda hepimize anlamamış bir şekilde baktı. Yine ondan saklamıştım. Lanet girsin!
"Şimdi gidiyoruz ama bana sonra olayı oturup anlatıyorsunuz ! " Dedi Arda. Hepimiz arabaya bindik. Su fazlasıyla korktuğu için Barış arkaya yanına oturdu. Burcu da yanlarına oturdu. Arda sürücü koltuğuna bende ön koltuğa yani yanına geçtim. Hızla arabaya çalıştırdı. Arkadan silah sesi gelmesiyle çığlık atıp arkamızı döndük. Adamlarında arabaya bindiklerini görünce, Arda son gaz sürmeye başladı. Korkudan elim ayağım buz gibi olmuştu. Arkama yaslanıp derin nefes aldım. Arkaya baktığımda hala oradalardı fakat biraz mesafe açılmıştı.
.....
Bizim evin önüne gelince, hızla indik. Yolun yarısında onları atlatmıştık. Ama hala hepimizin içinde bir korku vardı. Su baya kötü olmuştu. Hep beraber sessizce asansöre bindik. Nedense hepimiz sessizdik. Asansör durduğunda Arda kapıyı açıp, bizim çıkmamızı bekledi. Ben önden çıkıp anahtarla evin kapısını açtım. Ayakkabılarımızı çıkartıp eve girdik. Su perişan bir şekilde koltuğa attı kendini. Barış yanına oturdu. Burcu tekli koltuklardan birine oturdu. Bende Arda'nın yanına oturdum. Ellerim ve ayaklarım hala buz gibiydi.
"Bugün burada kalsak?" Dedi Burcu.
"Tabi ki kalın." Dedim.
"Şey... ben çok üzgünüm. Sizi de bu işlere soktuğum için." Dedi Su buruk bir şekilde gülerken.
"Saçmalama arkadaşlıklar bugünler için vardır." Dedi Arda.
"Aynen madem bizim arkadaşımızsın, o zaman seninle her şeye varız." Dedim bende gülerek.
"E arkadaş olduğumuza göre yanındayız." Dedi Burcu da destek vererek.
"Ya siz ne kadar iyi insanlarsınız." Dedi Su.
"En önemlisi de ben varım yanında sevgilim." Dedi Barış sarılarak. Su kollarını Barış'a sardı. Dudaklarımı büzerek onlara baktım. Üzerimde birinin bakışlarını hissettim. Arda... Gözlerim ona kaydığında gülerek bana baktı. Kulağıma eğildi.
"Kıskandın mı?" Dedi. Nereden anlamıştı yahu?
"Belki biraz." Dedim sessizce. Sonrasında birden kollarını belime sararak kendine çekti.
"O zaman bana sarılabilirsin." Dedi. Güldüm. Her zaman sarılabileceğim bir arkadaşım vardı.
"İçecek bir şeyler alıp geleyim mi?" Diye sordu Barış. Arda'nın kolları arasından çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLA VAZGEÇMEM.
TienerfictieGüçlü ama aynı zamanda içten kırık bir kız. Kim annesinin ölümüne dayanabilir ki? Ya da babasının ona soğuk davranmasına... Ona tek değer veren ağabeyi bile ondan bir şey saklamaktadır. En yakın arkadaşı Arda ile İstanbul'a taşınıp, yeni bir hayata...