10.BÖLÜM "TEHDİTKAR"

9.2K 290 23
                                    

"Hadi Kate, şu çocuğu göster artık." sabırsızca konuştuğumda Kate "Görebilirsem göstereceğim." dedi.

Ally bu halimize gözünü devirip "Neden çocuğun bir fotoğrafını açıp göstermiyorsun?" dediğinde bilmişçe ona baktım.

"Fotoğraflar gerçek hali yansıtmıyor ki. Herkes normal halinden daha iyi görünüyor fotoğraflarda. Bu yüzden gerçek halini görmem daha iyi olur."

"Ah hadi ama Jess, altı üstü çocuğa bakacaksın."

"Yanılıyorsun.Sadece çocuğa bakmayacağım. Kate için uygun olup olmadığına da karar vereceğim.Benim onayım olmadan olmaz." dediğimde Kate gülerek "Chris gibi konuştun." dedi. Bende bu söylediğine güldüm.

"Nasıl konuşuyormuşum ben?" gelen sesin yönüne döndüğümde Chris olduğunu anladım.Chris olduğunu gören Kate birden korkuyla irkildi ve telaş yaptı.

Birşeyler söylemek amacıyla ağzını kıpırdatıp durdu ve en sonunda
"Y-yoo, sen konuşmazsın ki." dediğinde bir sessizlik oldu.Çünkü kimse birşey anlamamıştı. Sonra Kate yine konuştu.

"Bende konuşmam." dediğinde aslında ne dediğinin kendisinin de farkında olmadığını farkettim.

Sonra "Kim konuşur ki zaten, öyle değil mi?" deyip gergin bir gülüş gönderdiğinde hepimiz ona anlamamışçasına baktık. Bu sefer iyice telaşlanıp "Neyse ben gideyim en iyisi." dedi ve hızlıca uzaklaştı. Chris şaşkınca bana bakarken bilmiyorum dercesine elimi kaldırdım.O da fazla üstelemedi.Kate'in bu hallerine alıştığımız için kimse pek ciddiye almıyordu.

Anlaşılan çocuğu yine göremeyecektim.Neyse, nasıl olsa Kate gösterecekti.Kate'yi bu kadar heyecanlandıran çocuğu gerçekten merak ediyordum.Kate de bana benzediğinden böyle durumlar her zaman karşımıza çıkmıyordu.

Zil çaldığında sınıfa doğru ilerledim.Benden sonra Dylan da hızlı adımlarla yanıma gelip oturdu.

"Ders ne?"

"Matematik olması lazım." dediğimde kaşlarını çatıp başını sıraya koydu.Aklıma ödevimiz geldiğinde onu dürttüm.

"Ne? " diyerek kafasını bana çevirdiğinde " Ödevi ne zaman yapacağız? " dedim.

"Yapmayacağız." dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Bu da ne demek? "

"Ödevi yapmayacağız demek." dediğinde gözlerimi devirdim.

"İstersen sen yapmayabilirsin ama ben yapacağım. Mr. Wilson yapmazsam beni öldürür."

"Tamam,o zaman sen yap.En son bende bir iki katkıda bulunurum." dediğinde alaylı bakışlarımı ona yönelttim.

"Beni salak mı zanettin sen? Bütün ödevi ben yapacağım, sonra senin de sadece bir iki katkından dolayı adın ödeve yazılacak öyle mi? "

"Evet, bence iyi bir fikir."

"Bence değil.Senin adını ödeve falan yazmam haberin olsun.Sonra Mr. Wilson ile de sen uğraşırsın canım." deyip bilmişçe gülümsedim.Bunun üzerine ofladı.

"Madem ödevi yapmayacaktın, neden benimle partner oldun ki? Senin yüzünden sınıftaki en zeki kişi ile ödev yapamıyorum." sitemle konuştum.

"Ben zeki değil miyim yani? "

"Bu dediğimden bunu nasıl çıkartabiliyorsun anlamıyorum.Az önce ödevi yapmak istemeyen sen değil miydin?"

"Evet ama canım istemediği için yapmıyorum, eğer istesem dört dörtlük bir ödev yapabilirim." dediğinde tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

SÜRTÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin