Beni Dinle!

438 37 6
                                    

Selim
O burdaydı.Yağmurda kedi yavrusu gibi görünüyordu.Ağlıyordu.Hemen dibinde bittim.İçimden sarılmak gelsede nefretimi kusmaya karar verdim.Kolundan tutup sarstım onu.

"Hangi yüzle geldin buraya ha!"
"Selim-"
"Yok Selim!Öldürdün sen onu.Diri diri mezara koydun onu!"
"Selim yardımına ihtiyacım var dinle-"
"Zaten benden birşey istersen yanımda olursun.Seni nerden tanıdım ya!Sanada abinede o günede lanetler saydırıyorum."
"Kainat ve Almila-"
"Seni dinlemek istemiyorum.Çık git evimden."
"P-peki."

Selim
Saat 11:40 olmuştu.Sürekli dönen yelkovanı seyrediyordum.Şimdiye uyumuş olurdum ama lanet olasıca aklım ondaydı.Nerede ne yapıyordu acaba.İçim hiç rahat değildi.Kafamı camdan ayırıp telefonuma gelen mesajı okudum.

Özgür
Abi Şebnem Anılla kavga etmiş.Ondan kaçıyormuş.Şebnem yanındaysa söyle.Kızlar merak ediyor.

Allah kahretsin ne yaptım ben.Kızlardada yoksa nerede bu kız.Hemen montumu giyi dışarıya attıp.Yağan yağmuru aldırmadan yürüyordum.Her sokağa her köşeye bakıyordum.Yoktu.Son çare sokak sonundaki parka bakmaktı.Adımlarımı hızlandırarak parka yürümeye başladım.
Yirmi dakikada parka gelmiştim.Parkın içine girdiğimde onu görmüştüm.Bankın üzerinde uyuya kalmıştı.Hemen kucağıma alıp eve yürümeye başladım.Yağmur şiddetini iyice artırmıştı.Islanmaması için elimden geleni yapıyordum.Adımları hızlandırdım.Eve geldik.Şebnemi koltuğa oturttum.Onunla konuşmaya çalıştım.

"Şebnem?"
"Şebnem hadi ses ver."

Bu sessizlik beni korkutuyordu.Elimi alnına koydum.Ateşi vardı.Hemen banyoya götürdüm.Soğuk suyu açtım.Kendine gelmeye başladı.

"S-selim su çok s-soğuk üşüyorum."

Şebnem içinden çıkmaya çalışırken tuttum.

"Çok ateşin var.Biraz dayan."

Şebnemi odama götürdüm.Kendi kıyafetlerimi verdim.Şebnemin giyinmeye hali yoktu.

"Ben kendim giyinebilirdim."
"Merak etme seni yemem.Senin iyiliğini düşündükçe bana kötü davranıyorsun.Buna bir son ver artık!"
"Ben öyle demek istemedim."
"Tamam Şebnem ben çıkıyorum kendin giyinirsin."

Ben çıkarken Şebnem seslendi.Eşek  gözleriyle masum masum bakıyordu.O kadar tatlı ve o kadar masum du ki...

"Beni giydirir misin?Gerçekten hiç halim yok."
"Peki."

Şebnemi giyindirdikten sonra aşağıya indirdim.Koltuğa yatırdım.Üstünede battaniyesini örttüm.

"Birşey ister misin?"
"Hayır teşekkür ederim."
"Şebnem sormamak için kendimi tutuyordum ama sorma vakti geldi."
"Sor."
"Neden burdasın?Anıl mı birşey yaptı yoksa?"
"Şirketi iflas etmiş.Evde tartıştık.Bana çalışmamı söyledi ben itiraz edip odama gittim.Sonra üstüme geldi-"

Şebnem devamını getirmemişti.Gözleri dolmuştu.

"Birşey mi yaptı sana?"
"H-hayır buraya geldim zaten."
"Ee şimdi ne yapacaksın?"
"Burada çalışıp bir ev tutacağım.Sonrada ondan boşanacağım."
"Çalışmana gerek yok Şebnem.Evde tutmana gerek yok.Burada istediğin kadar kalabilirsin."
"G-gerek yok ben başımın çaresine-"
"Ulan bir kerede beni dinle!O adamla evlenme dedim evlendin.O adamı oğlu dedim inanmadım.Çalışma diyorum inat ediyorsun."
"Ben kendi başımın çaresine bakarım."
"Deliricem ya.Hayatında bir kere bile çalışmayan Şebnem Gürsoy çalışıp ev tutacak öyle mi?Ya sen herşeyi bu kadar kolay mı zannediyorsun.Ben gece gündüz çalışıp hakkımı alamadım.Seni yiyip bitirirler.Anlıyor musun?"
"Herkes çalışıyor ben neden yapamayayım?"
"Çünkü sen bugüne dek hep emir verdin ama bundan sonra emir alan taraf olacaksın.Biri birşey diyecek ona laf sokup işi bırakacaksın.Şirketlerede Anılın eşi olduğu için alınmayacaksın.Hepsiyle kavgalısınız neredeyse."
"Lütfen bu konuyu kapatalım."
"Peki."
"Burada kalmam senin için-"
"Saçmalama.Bunları düşünme hastasın zaten.Yat ve dinlen."
"Teşekkür ederim."
"Birşey değil."

Sabah
Şebnem
Sabah kalkıp kahvaltıyı hazırladım.Selime bir not bırakıp evden çıktım.

Selim
Saat 11 olmuş.Ne kadar çok uyumuşum.Aşağıya indim.Kahvaltı hazırdı ama Şebnem yoktu.Masadaki notu alıp okumaya başladım.

"Beni evinde ağırladığın için teşekkür ederim.Gitmek zorundayım.Burada kalsam çalışmama izin vermezdin.Kendi ayaklarımın üstünde durmalıyım.Lütfen beni anla."

Notu elimde buruşturup sinirle yere attım.Niye bu kadar kafasının dikine gidiyordu.Birkere de dinlese ölürdü.Ben niye uğraşıyorsam.Oturup Tv yi izledim.Neredeyse akşam oldu.Yok dayanamayacağım.Arabaya atlayıp kainatlara gittim.Kapıyı açtılar.

"Aa Selim hoşgeldin."
"Hoşbuldum kızlar da size Şebnemi sorucaktım."
"Ş-şebnem mi?"
"Evet.Nerede çalışıyor?"
"G-gerçekten bilmiyoruz."
"Kızlar bana yalan söylemeyin.Nerede çalışıyor çabuk söyleyin."
"Ya Selim biz Şebneme söz verdik söylemeyeceğimize dair"
"Ben söz felan anlamam kızlar.Bu saat olmuş nerede hala?Ya başına birşey gelirse."
"Of Selim."
"Kargoda kuryelik yapıyor."
"Ne yapıyorsun Almila?"
"Ona kızma Kainat.Teşekkürler Almila."

Almilanın yazdığı adrese gittim.
Kapıdan girdiğimde kimse beni fark etmedi.Şebnemle bir adam hararetli bir şekilde konuşuyordu.Gizlice dinledim.

"Sen nasıl çalışıyorsun ya.Yok onu kaldıramam yok bunu kaldıramam.Madem niye bu işe girdin?"

"Ben bunları kaldıramam çünkü hamileyim."

Çok heyecanlı yerde bıraktım dimi.Neyse sizce bundan sonra ne olucak?
Yorumlarınızı bekliyorum.

Playboyun İntikamı(Şebsel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin