Yine aynı okul sabahı. Yataktan kalk ,giyin (derken yarım saat dolabın karşısında tişört şeçmek ) ,kahvaltı et ,dişlerini fırçala ve okula git. Keşke yeni bir şeyler olsa. Aşağıdan annem bağırıyordu '' Jasmine yine geç kalacaksın !!'' . Sanki aynanın karşısındaymışım gibi. '' Hazırım anne. '' dedim ve aşağı indim.
Aşağı indiğimde babam ayakta dolaba yaslanmış kahvesini yudumluyor ,annemse benim kahvaltılık gevreğimi çıkarıyordu. Hemen kahvaltımı ettim ,aileme hoşça kal dedim ve arabama gittim. Evet bir arabam var ve okula 2 sokak ötedeki arkadaşım Emily'i alarak gidiyorum. Emily sarışın ve saçları bukle bukleydi ,gözleri eladır. Kendisi okul gazetesi baş köşe yazarı ve benim en yakın arkadaşım. Kendisi acayip dedikoducudur. Evinin önünde durdum ve iki dakika bekledim. Bir iki kere kornaya bastım ve koşa koşa evden çıkıp arbaya bindi. üstünde okula koşmaya uygun olmayan topuklu ayakkabıları ,miniminnacık eteği ve askılı bluzu vardı. onu görünce kendime bakasım geldi. Bende siyah askılı bluzumu ve kot eteğimi giymiştim ama onunki gibi kısa değildi ,çok uzunda değildi . Ayağımda ise hafif topuklu çizmelerim vardı. Biner binmez de '' Duydun mu okula yeni biri geliyormuş. Adı Jason . Tanrım inşallah yakışıklıdır-
''Emily senin sevgilin var hem de çok tatlı.'' ''İyi peki peki. Ama yakışıklıysa sana ayarlıycam haberin olsun.''. Ve sadece ona ait olan muhteşem EMİLY GÜLÜŞÜ ile güldü. Tanrım!!! Aslında bende içten içe yakışıklı olmasını diliyordum. Daha önce sevgilim olmamasından dolayı değil oldu ama sonu hep kötü bitti. Yeni çocuğu konuşurken okula vardık. Her zaman ki yerime park ettim. Okulumuz çok köhne bir yerde değil ve kasabamızda iyi sayılır. Gerçi Starsbucks'ımız yok ama olsun ben seviyorum. Arabamın kapısını kapattım ve arabayı kilitledim. İlk ders kimyaydı ve daha 10 dakika vardı. Emily' nin ise İngiliz Edebiyatı' ıydı. Ne anlıyorsa o dersten. Benim hemen uykum geliyordu ve Mr. Brooks' un '' Burası uyuma yeri değil !!! '' diye bağırmasıyla da uyanıyordum .İkimizde dolaplarımıza gittik ,vedalaşırkende öğlen yemeğinde buluşmak için sözleştik. Tam dolabımın kapağını açıyordum ki ensemdeki tüyler ürperdi. Kafamı çevirdim ve yeni öğrenciyi gördüm. Tanrım !!! O neydi öyle. Simsiyah dalgalı saçlar, bir çift göz yerine yeşil zümrüttü ve o gözler doğrudan bana bakıyordu. Emin olamadım ve arkama baktım ama kimse yoktu. Güzel değilim demiyorum. 17 yaşındaydım uzun kehribar renkli saçlarım ve deniz mavisi gözlerim vardı. Ve ayrıca da zayıftım. Herkes hayran hayran o çocuğu kesiyordu. Benim gözlerim onda onunkilerse benim üzerimdeydi. Yanımdan geçerken bile bakıyordu ve bense gözlerimi ondan alamıyordum . üzerinde deri bir ceket ve kalçalarını saran sanki yıkanmaktan eskimiş gibi duran kot pantolonu ve botları vardı . Hemen çocuğa sırtımı döndüm ve salak salak dolabımın içine bakıyordum. birden sağ tarafımdan '' Selam '' sesi geldi. O yöne bakınca onu gördüm. Tıraş losyonun kokusu burnuma kadar geliyordu. Sağıma döndüm ve düzgün konuşmaya çalışarak ben de '' Selam '' dedim ve düzgün konuşmayı becermiştim. '' Adım Jason. Bu okula yeni geldim acaba 11-C nerede biliyor musun ? '' dedi. Tanrım aynı sınıftaydık ve onun ilk derside kimyaydı. ''Bende Jasmine. Tanıştığımıza memnun oldum. bende 11-C' ye gidiyorum istersen beraber gidelim. ''. O da olur dedi ve sınıfa doğru yürümeye başladık.
BİLİYORUM BU KISIMDA OLAYLAR YOK AMA 2. BÖLÜMDE VAMPİRİMİZ ORTAYA ÇIKIYOR :)) YORUMLARINIZI VE VOTE'LERİNİZİ BEKLİYORUM :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişim
Novela JuvenilResmen yeşil gözlerinde boğulmuştum. Bir insan olamayacak kadar güzel bir teni vardı. Ve o simsiyah saçları. Ölmüş ve cennete mi düşmüştüm ?