" Ya Elisa sen beni duymuyor musun? Sevgili dedi biz dedi olalım mı dedi teklif etti diyorum tepki versene! " diye carlıyordu Bella telefonda. Hayat denen şey ne garip, daha geçen hafta Amber'ı 'git teklif et' diye yüreklendiren ben değil miydim? Şimdi düşününce hayatın garipliginden mi yoksa benim dengesizliğimden mi tam karar veremedim " Sen ne dedin peki " , " Ah sonunda bi tepki verebildin! Onu kırmamaya çalıştım. Fakat kalbimin onun için atmadığını söyledim " duyduklarım karşısında üstünde oturdum yataktan bir anda ayağa kalktım sesimin yüksek çıkmasına engel olamadan " Yani ona başkası mı var dedin ? " , " Yani bu dediğimden sende bunu çıkardıysan oda öyle düşünmüştür " bu kadın nasıl bu kadar rahat ya ben burada çıldırırken ? " Pe-peki tepkisi ne oldu ne dedi taksit taksit anlatmasana ! " , " Gözleri doldu, peki deyip bir daha beni rahatsız etmeyeceğini ama beni hep bekleyeceğini söyledi " dedi çatallaşan sesiyle. Tam o sırada Amber'in odasının kapısının hızla çarpıldığını duydum. Bella'ya Amber'a bakacağımı söyleyip kapattım. Şimdi yeteneğimi sergileme vaktiydi, hiç bir şey bilmiyormuş gibi yapıp Amber'la konuşacaktım. Onun odasına gitmek icin odamın kapısını açmıştım ki karşımda gözleri dolmuş Avery'i görmem bir oldu. Endişeli sesimle " N-Ne oldu Avery" diyebildim. " A-amber'da bir haller var ve bu durum beni ürkütüyor " odamın kapısından yana çekilerek odaya geçmesine izin verdim. Gözünden bir damla yaş süzülerek mor tekli koltuğa oturdu. " Amber'a ne olduğunu bilmiyorum ama büyük ihtimalle Isabel'le ilgili. Evin kapısından hızla girdi, hırsla ağlıyordu ve bu durum gerçekten beni ürkütüyor " , " Evet farkındayım kapıyı da çarptı bende onun yanına gidecektim tam hatta ama tam olarak seni ne korkutuyor anlayamadım Avery? " gözünde ki yaşları silip derin bir nefes aldı " Amber kaybetmekten nefret eder Elisa. Bu bir insan bir iş ne olursa olsun nefret eder. Sen gözlerini görmedin içeri girerken ama ben gördüm. Hırs var gözlerinde öfke var Elisa ve ben bundan korkuyorum. Ya Isabel'e ya kendine ya da başka birisine zarar vermesinden korkuyorum. " ağzımı açtım bir şey diyecekken sesimin olmadığını fark edip boğazımı temizleyip konuşmaya başladım " Amber öyle biri değil. Yani birine neden zarar versin ki Avery ? " dedim gülümsemeye çalışıp başarılı olamayarak " Anlamıyorsun " dedi başını sağa sola sallayarak. " Amber'in öfkesi çok güçlüdür. Saman alevi gibidir kısa sürer ama o kısacık zamanda pişman olacağı ve geri dönüşü olmayacak şeyler yapabilir " gözlerim büyüdü " Ne gibi ? " diye sorsamda beni geçiştirdi " Amber'in sana ihtiyacı var bunu bil yeter " demekle yetinip odadan çıktı. Bende o çıkınca hemen Amber'in odasına gittim. Kapıyı çalma gereği duymayıp içeri daldım. Yatağın üstüne oturmuş gözlerini bir noktaya sabitleyip sessiz sessiz ağlayan Amber vardı karşımda. Kapıyı kapatıp aramızda biraz boşluk olacak sekilde yatağa oturdum. Endişeli gözlerle ona bakarken oda yavaşça kafasını kaldırıp gözlerime baktı. O kadar farklı bakiyordu ki, bu bakış beni korkutmuştu. Benim tanıdığım Amber değildi bu, evet hayatım da hiç seri katil görmedim ama bakışlarını tanımlamamı isteseler Amber gibi derdim. Ben gözlerine bakıp bunları düşünürken o konuşmaya başladı " Başkası varmış " dedi burnunu çekerek " A-anlamadım " dedim sakinlikle. " Isabel'in hayatında başkası varmış. Aslında biliyordum yani şüpheleniyordum ama gerçekle yüzleşmenin bu kadar acıtacağını tahmin edemedim Elisa " sonlara doğru sesi çatallaşmıştı ve psikopat gibi bakan gözlerinin yerini acı almıştı. Yanına biraz yaklaşıp ona sarıldım. Benimde canım acıyordu çünkü başkası bendim. Onun acı cekmesine sebep olan kişi bendim. Amber böyleyken biz mutlu olamazdık ki, Bella'da üzülüyorsu eminim ki. Bir an Bella'dan ayrılmayı düşündüm ama bu sefer daha fazla üzüleceğimi biliyordum. Ne olursa olsun Bella'sız yapamazdım artık, bencillikse bunun adı evet bencilim. Tam bu durumun üstüne Amber " İyiki varsın Elisa " deyip daha sıkı sarılınca vicdanıma büyük bir tekme yemiş gibi oldum. Bir süre daha sarılıp kollarını benden ayırdı. Daha sonra da gözlerini sildi. Sessizce bekleyip onu izledim. Kaşlarını çatıp bana baktı " Hadi ama o kadar korkulu bakma bana iyiyim. " kaşlarımı kaldırdım " Emin misin az önce... " , " Adı üstünde Elisa az önce. Şimdi iyiyim ama kim olduğunu öğrenince daha iyi olucam " , " Kimin kim olduğunu? " , " Isabel'in hayatında kimin olduğunu " dediğini duyar duymaz beynimde Şimşekler çaktı. Kim olduğunu öğrenmesi demek büyük bir kaos olması demekti. Tamam eninde sonunda öğrenecekti ama bunun için uygun zamanı bekliyordum, kendim açıklayacaktım. Kendi öğrenirse neler olur düşünmek bile istemiyorum " Be-bence öğrenmemelisin " , " Neden ? " , " Yani ne bileyim Be- yani Isabel söylerdi eğer bilmen gerekseydi. Hem seni reddetmiş bir kadını bu kadar kurcalama bence. " , " Yapamam Elisa ufak bir hoslantı değil bu. Onu seviyorum ve hayatındaki kadın benden daha mı iyi bilmek istiyorum " ah Amber o kişinin ben olduğumu bilsen yine bu kadar sakin anlatir mıydın? " Anladım Amber ama biraz kendine zaman ver tamam mı ? Yani önce biraz toparlan. Belki de sandığın kadar büyük bir sevgi değildir. Kalbine sakinleşince sor. Tamam mı ? ", " Peki Elisa dediğini yapıcam ama zannetmiyorum. Yani Isabel'den bahsediyoruz o muhteşem kadından... ah neyse teşekkür ederim " deyip bana sarıldı. Haklıydı yani Bella'yı kim sevmezdi ki ? Bir çok erkek ona aşıktır eminim ki ama benim bundan haberim yok. Yani umurumda değilmiş gibi davranıyordum hep. Ama şimdi sevgiliyiz. Yani sorabilirim. Amber'la sarılmamız bitince odama geçtim. Saate baktığımda dokuz buçuktu ama benim uykum vardı bende Bella'ya yarin iş çıkışı ona gideceğime ve konuşacağımıza dair mesaj atıp uyudum. Sabah kalktığımda herkes kahvaltıdaydı. Hep geç kalmak zorunda mıyım acaba? Abimin hali düşünceliydi Avery ise Amber'la bir bebekmis gibi ilgileniyordu. Bella ise güzelce kahvaltı yapan tek aile bireyiydi. Bende oturup sessizce kahvaltımı yapmayı tercih ettim. Yemeğini ilk bitiren Amber olmuştu ve odasına çıktı. Ardından da Avery bir şeyler bahane edip Amber'in peşinden gitti. Avery'deki bu endişeye anlam veremiyorum. Bella önündeki yiyeceklerle boğuşurken abim bana döndü " Onun bu durumuyla bir ilgin var mı Elisa ? " Amber'i kast ettiğini anlamıştım ağzımda çiğnediyim peyniri çiğnemeyi bırakıp yuttum. Neredeyse tüm olduğu için mideme oturacaktı ama olsun abimin sorusu daha mühimdi kafa salladım " Tekrar birlikteyiz " anladım der gibi başını salladı ve önüne döndü. " Bir şey demeyecek misin ? " , " Senin gözlerinin içi gülerken bir şey diyemem. Ama o kötü gözüküyor " gözlerim? Belli oluyor muydu ki? " Farkındayım ve kendimi suçluyorum. " ," Senin suçun değil Elisa. Sevmek suç değildir bitanem. Ama dikkatli ol. Bu durum elbet ortaya çıkacak en az hasarla atlatmasını sağla " kafamı sallayıp abime gülümsedim. Doydugumu anlayınca da masadan kalkıp işe gittim. Öğle yemeğinde Amber'laydık. Biraz daha iyiydi ama o kişiyi bulma konusuna fena halde kafayı takmıştı... Tüm gün akşamı iple çektim. Hem Bella'yı özledim hemde konuşmamız gerekenler vardı. İş çıkışı vakit kaybetmeden Bella'nın evine gittim. Kapıyı açtığında onunda yeni geldiğini anladım çünkü fazlasıyla rahatsız ama bi o kadar seksi iş kıyafetiyle açmıştı. Birlikte yukarı odasına çıktık. O üstünü değişirken bende yatağına oturup önümde güzel vücudunu sergileyişini izliyordum. Üstündekileri yavaş yavaş çıkarırken bir anda aklıma geldi " Bella sana hiç asılan biri var mı? " , " Nasıl yani? " , " Yani senden hoşlanan birileri? Ya da eskiden var mıydı? Birilerinden kastım ise erkekler " , " Ha evet vardı üniversite de. Bitirene kadar peşimden koştu. Bide şimdiki şirkette vardı, kadınlardan hoşlandığımı öğrenince umudunu kesti ama hâlâ karşılaştığımız da içi gidiyor " tek kaşımı kaldırdım son söylediğine. Ne demek içi gidiyor? Benim olduğunu Amber'a açıkladıktan sonra tüm dünyaya haykırıcam. Hatta planlarım arasında seninle evlenmekte var hemde en yakın zamanda. " Anladım " dedim imalı bir şekilde. Gülümsedi oda kıskandığımı anlayıp. Altını değişmişti ama üstünde hâlâ sütyenle yanıma gelip oturdu. " Üşütüceksin üstünü giy " dedim hâlâ imalı bir şekilde. Alt dudağını dişleyip " Aslında ben giymesem, hatta sende üstünü mü çıkarsan ne dersin ? " deyip dudaklarıma uzandı. Biraz karşılık vermesemde sonunda dayanamayıp dillerimizin dansına izin verdim. Hatta sonrasında beni üzerine çekip kıyafetlerimden kurtulmasınada.... Sevişmemiz bittikten hatta yatakta romantizmimizi yaşayıp vakit biraz geçtikten sonra kalkmaya karar verdim. Eve gec kalmamalıydım. Bella çarşafı üstüne çekmiş beni izliyordu " Burada neden kalmıyorsun ? " sorusunu yöneltince " Amber'in bana ihtiyacı olabilir ya da şüphe de edebilir gitsem daha iyi " cevabını verdigimde asıl konuyu yani Amber'i konusmadığımızı fark ettim. Aklımı başımdan almıştı çünkü. Bir daha bu kadını üzerini değişirken izlemiycem. " Elisa bir şey söyliycem sana. Yani eve gidince düşün diye şimdi söylüyorum " , " Söyle tabi dinliyorum " dedim ince kemerimi bağlarken. " Sence de artık anne olmamızın vakti gelmedi mi? " deyiverdi bir çırpıda. Kemerden kafamı kaldırıp ona baktım ve oda devam etti " Yani artık birlikte olduğumuza göre Amber'la da konuştuktan sonra, bir bankayla iletişime geçip birimiz hamile kalsak. Ne dersin?... "
Arkadaşlar aranızda ekim ayında final yapmış olan " Lost girl " dizisini izleyen var mı? :) Bu arada finalimiz çok çok yakın ve bölümler hızlı gelecek. Yeni hikayeye başlıyor olacağımıda şimdiden duyurmuş olayım. Beğendiyseniz o küçük yıldıza basmaya lütfen üşenmeyin :) Olumlu veya olumsuz tüm yorumlar benim için çok değerli :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onunla aşk başka ( girlxgirl )
Подростковая литератураBen - Elisa Walker - ve siz benim Dünyama hoşgeldiniz