-1

214 20 18
                                    

Şuan çok iyi olmadığının farkındayıma ama ileriki bölümlerde daha iyi hatta en iyisi olucak hikayeyi arkadaşım AZRAyla yazıyoruz yotumlar ve voteler için şimdiden çook teşekkürler keyifli okumalar
****************************
Merhaba ben Elif. Liseye gidiyorum en sevdiğim şey resim yapmak,kitap okumak ve valeybol oynamak. En yakın arkadaşlarım Betül ve Sude. Betül çok sevimli sakin Sude tam tersi sinirli ve agresif ben tam ortası kısaca birbirimizi tamamlıyoruz. Bugün cuma en sevdiğim dersler en sevdiğim günde. Yani ders demem daha doğru. İlk ders türkçeydi sıkıcı ve sıradandı. Sonraki ders resimdi herkes hayalindeki kisiyi çizicekti tabikide ben "o"nu çizdim. O sadece benim için hayal ürünü ama ben inanıyorum birgün onu bulucam. Sıkıcı günün ardından eve gittim o kadar yorgundumki hemen kendimi yatağa attım ve uykuya daldım. Rüyamda "o"nu gördüm. Yaklasmaya çalısıyodum ama o hiç yaklasmıyodu ona çok güzel olmuşsun dedim. Hani kankalarınızın omzuna vurursunuzya aynen ony yaptı. Hiç mutlu değilim bana hiç pas vermiyor tamam futbol oynarken veriyor ama iste ben ondan bahsetmiyorum. Ertesi günde rüyamda onu gördüm elinde top beni bekliyordu. Beraber yemyesil çimlerin üstünde futbol oynadık çok romantikti. Aynı filmlerdeki gibi yokuştan yuvarlandık sonra çok uzun bir süre birbirimize baktık. Gözleri çimen yeşiliydi. İnsanı kendine o kadar bağlıyorduki. Tam birbirimize bakarken bir anda yerinden kalkıp bana doğru geldi. Bende sıçrayarak uyandım. Zaten ne zaman rüyamın en heyecanlı ve en mükemmel yerinde uyumaya devam ettimki. Kalkınca mecburen gözüm komodinin üstündeki saate kaydı. O ne saat 9:30 okula geç kaldım. Hızlıca kalkıp üzerimi giyindim. Her zamanki gibi kahvaltı yapmadan evden çıktım. Evim okula biraz uzak olduğu için otobüs kullanmak zorundayım. Şansıma otobus yok. Beş on dakika bekledikten sonra nihayet geldi. Hemen bindim ve okula gittim. Durak okula çok yakın olduğu için fazla yürümedim. İkinci derse yetişmiştim. Klasik bir nutuk dinledikten sonra arkadaşım Sudenin yanına oturdum. Baştada söylemiştim çok asabi. Sıraya hızlı oturunca şise kapaklarından yaptığı kule yıkıldı. Evet kesinlikle yandım. Derste bişey yapmadı ama zil çalar çalmaz yere kapaklandım. Tabikide Sudenin işiydi ama artık alıştım bizde böyle anlasıyoruz. Ben en iyi arkadaşlarım Betül ve Sude dedim ama sınıfta en yakın onlar. Okulda birsürü erkek arkasaım var. Bu tenefüste her zaman olduğu gibi toplanıp bahçedeki merdivenlere oturduk. Ben bu çocukları çok seviyorum. Çok eğlenceliler. Çetemizin ismide ÇETE ÇATLAK. Tam bize uygun bir isim. Kesinlikle çok eğlenceliyiz. Grup üyeleride : Bora,Mehmet,Selim,Enes,Rıza,Sude,Betül ve ben. Aramızda en komik Bora. Enes daha ağır abi havalarında. Neyse biz yine konuşup kahkahalar atarken kantin kapısından birinin bana baktığını farkettim. O tarafa baktığımda yemyeşil gözler gördüm. Ama fazla üstüne düşmedim sonuçta bana bakmıyo olabilir. Ders zili çaldığında mecburen sınıfa girdim. Beşinci derse kadar herşey çok sıkıcıydı. Öğle tenefüsünde Rızanın fikriyle okuldan kaçtık. Bu tabikide ilk kaçışımız değil.Her istediğimizde kaçıyoruz. Bu sefer Üsküdar'a gitmeye karar verdik. Denizin önünde banklara oturmak ve deli gibi konuşup gülmek hepimizin çok hoşuna gidiyor. Bugünde onu yaptık. Bizim cetemizin çok az resmi vardır. Herşeyi çekmeyiz. Bizim için özel ve güzel olan anları çekeriz. Bu seferde çektik cünkü acayip eğlendik. Çektiğimiz resimleri çıkarttırmak için fotoğrafçıya gittik. Zaten 3 tane olduğuiçin hemen çıkartıp verdi. Resimlere bakarken arkada biri gördüm. Yine o gözler. Ben şasırmış bir şekilde resime bakarken Mehmet ve Selim gelip beni gıdıklamaya başladı. Off tikim var ama benim. Orda çok ses yapıca çalışanlar bizi kovdu. Neyse bizde yine bi banka oturduk. Arkada bizimkiler konuşurken ben taşların üzerine oturup düsünmeye başladım. Hem rüyam,hem okuldaki gözler hemde resim hepsi aynı. Aklım almıyor bu kim? Daha fazla düsünmek istemediğim için çatlaklara doğru döndüm. Evet yine Enes Selimi denize atmaya çalısıyordu. Gülerek yanlarına gittim. Selim beni görünce hemen kendine çekip "Enes durmazsan kız ölür " dedi. Aslında o kadarda komik değildi ama biz katılarak gülüyorduk. Enes gülerek Selimi bıraktı. Tam o sırada simitçi gördük hepimiz birbirimize bakıp aynanda koşmaya başladık. Hiçbirimiz simide dayanamazdık. simit alıp yiyerek yürüdük. Sonrda evlere dağıldık. Eve gelince hemen duş aldım ve pandalı pufidik pijamalarımı giydim. Daha evde kimse yoktu. Telefonumu elime alıp sosyal medya hesaplarıma baktım. Sıkılıp kapattım. Yatağa yattım ve hemen uykuya daldım. Uyandığımda saat 7:00'dı. Giyinip okula gittim. Biraz erken gitmisim. Tam okula giricekken bir gövdeye çarpıp yere düştüm. Ama yerde birsürü resim vardı. Kafamı kaldırıp bakınca yine"o" çocuğu gördüm. Elindeki kutudan resimler düşmüştü. Yardım etmek için resimlede uzandım. Oda ne hepsi benim resmim. Eve girmeden önce,dondurma yerken. O kadar çok vardıki. Bunları ne zaman çekmişti ve niye çekmişti. Çocuk resimleri toplarken şok olmuş bi şekilde resimlere bakıyodum. Karşımdaki gövdesi uzaklasırken koşup ona yetiştim ve adını sordum. Gözlerime bakıp cevap vermeden gitti. Kimdi aklımda çok fazla soru işareti vardı. Bunların hepsinin cevabını istiyordum ama onla aramda bir duvar var gibi ulaşamıyordum. Ama ben kazanıcam. Elbet konuşup herşeyi öğrenicem. Şimdilik bunlardan çocuklara bahsetmeyeceğim. Sinirli bir şekilde sınıfa çıkıp cantamı bıraktım salak gibi sınıfta tut atıyodum. En son yorulup kafamı sıraya koyup tek bir noktaya odaklandım. Bunu yapmak rahatlatıyodu beni zaten kısa süre sonra Sude ve Betül geldi. Sıkıcı ve sırdan dersler ardından öğle tenefüsünde kızlarla valeybol oynamaya karar verdik. Normalde gızık Yelizde olurdu ama hanımefendi daha teşrif etmedi. Ben Yelizden bahsetmemiştim okuldaki düşmanım gibi bişey gercekten nefret ediyorum. Çok uzun zamandır Borayı seviyormuş. Ama Bora kızdan nefret ediyor. Neyse biz oynarken kısa bir süreliğine arkamı döndüm ve Yelizle Borayı el ele tutuşurken gördüm. Çetenin yarısı merdivenlerde şok olmuş bir şekilde ikisine bakıyordu. Hepimiz kosarak yanlarına gittik. Ama imlansız Bora nasıl böyle bişeg yaptı anlamadım. Hepimiz Boraya bu ne lan bakışları attığımızdan dolayı durumu açıklama ihtiyacı hissettiki Yeliz'e bir dakka deyip yürümeye başladı. Dururmuyiz hemen peşinden gittik. Bize "olamazmı çıkıyoruz ve ben onu çok seviyorum" dedi. Allahım sana geliyorum acaba beyin nöronlarımı gitti Boramın. Rıza,Mehmet ve Enes senden tiksiniyorum bakışları atıyordu Boraya. Yaklaşık bir dakika bakıştıktam sonra Bora "sevgilim beni bekler" deyp gitti. Bizde arkasından biraz dedikodusunu yaptıktan sonra dağıldık. Ben yine valeybol oynamaya gittim. Gruplar değişmişti. Oyunu durdurup nerde olduğumu sordum. Olduğum takıma geçip oynamaya başladım. Sayı karşıdaydı ama servis kullanıcak kişi kız değildi. Dikkatle bakınca tatataaaam yine o harika gözlerle karşılaştım. Ben böyle işe ama yani. Onu görünce acayip heyecanlanıyorum. Ve o varken oynayamayacagımıda biliyorum. Rezil olmamak için oyundan çıktım. Bir iki adım atmıştımki biri kolumdan tutup kendine çekti. Artık kim olduğuna bakma zahmetinde bile bulunmuyorum. Çünkü yine o adını bilmediğim çocuk. Ben bunu düşünürken kalın bir ses "yüzüme bak" dedi. Onun sesi değildi. Kafamı kaldırıp bakınca hayatımı en büyük ikinci şokunu yaşadım. Kim olduğunj bilmediğim biriydi. Kolumu çekiştirerek okuldan çıkardı beni. Bizim okul böyle isteyen girer isteyen çıkar. Bizde adrenalin olshn diye arka bahçeden kaçıyoruz. Bizden iki üç yaş büyük birine benziyor. Açıkçası okuldan uzaklaştıkça korkmaya başladım. Elindeki anahtarla son model bir arabanın kilidini açtı. Beni arka koltuğa atıp öne geçti ve sürmeye başladı. Ben normalde ağlamam yada canım tatlı falan değil ama şuan acayip korkuyorum ve gözümden akan damlalara engel olamıyorum. Dikiz aynasından ona baktığımda çenesi kasılmıştı ama çok yakışıklı görünüyordu. Adem elması vardı. Allahım beni kaçıran adama hayranlık besledim resmen. Şuan beynim çalışmıyo bağırmak istoyoruma ama sesim çıkmıyor bu kim nasıl kurtulucam hiçbişey bilmiyorum. Ağlamaktan gözlerim feci acıdığı için gözlerimi kapatıp sakinlesmeye çalıştım. Bir anda burnuma gelen ağır kokuya dayanamayıp gözlerimi kapattım. Gerisi yok zaten.

"O" ve BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin