Luhan, sabah yürüyüşüne çıkmıştı. Bugün annesinin ve kendisinin tatil günüydü.
Annesi de dışarı çıkmıştı. Yaşlı çifte bir şeyler bırakıp kendi evine dönüp her hafta yaptığı gibi Luhan'la dışarı çıkıp gezicekti.
Karşıdan karşıya geçicekti. Arabalara kırmızı ışık yanıyordu. Karşıya geçebilirdi.
Sabah sabah alkollü araba sürücüsü Luhan'ın annesine çarpmıştı!!!!!!!!!!
**
Acil ameliyat gerekliydi. Acil bölümünden iki cerrah, danışmadaki hemşireye "Derhal bu bayanın çocuklarını ya da eşini ya da annesini babasını arayın. Yakınlarının telefonları öğrenip arayın. Çabuuuuk!" diye emir yağdırıyordu.
Ameliyathaneye alınmıştı. Hemşire, Luhan'ın telefon numarasını aradığında Luhan "Bu da ne? Tatil günümde beni hastenemden arıyorlar? Sorunları nedir?" diye sinirlenmişti. Açmazsa iyice merak edecekti. Telefondaki hemşire bağırarak "Anneniz hastanede yoğun bakımda, derhal buraya gelin. Devlet hastenesi. Seoul Park'ın yanı!"
**
Luhan, hastanenin koridorunda bekliyordu. Hala olayın şokundaydı.
**
(Sehun ve Luhan aynı hastanede çalışmaya başlamışlardı demiştim) Sehun, Luhan'a yaklaşıp "Anneniz çok cesur bir bayan. Gereğince soğukkanlılığını koruyarak sabretti ve ameliyat başarılı geçti. Hiçbir şekilde endişe etmeyin. Emin ellerde" Luhan "Buna şüphem yok zaten" dedi.
Luhan "Annemi ne zaman görebileceğim acaba?" Sehun "Akşama doğru narkozun etkisi geçer. Gelin benimle birlikte yemek yiyin, lütfen" demişti. (Tabii Sehun ve Luhan şuanlık birbirlerini tam olarak hatırlamıyorlar)
**
Yemek yerken, Sehun sürekli Luhan'a bakıyordu. Sonunda sessizliği bozdu "Ben seni bir yerlerden tanıyorum. Ama nerden?" Luhan "Biz tanışıyor muyuz?" Sehun "Bilmem ama çok tanıdık geliyorsun"