"Gerçekten Öldü Mü?"

1.7K 80 55
                                    

Karşımda Ali haricinde Tuna ve Enes'i görünce şaşırmıştım, hemde mutlu olmuştum. Merdivenlerden de apar topar Nazlı inmişti,
"Evet bende hazır olduğuma göre gidebiliriz." Dedi Nazlı.
"Çok mutluyum ya, o çocukların mutlu olma haklarını ellerine vericeğiz." dedim.
"Bakın arkadaşlar herkes kendi cinsinden olan çocuğun yardımını üstlenecek. Ayrımcılık değil. Erkeklerin çekincegini sanmam ama kız çocukları çekinebilir."
"Anlaşıldı !" Dediler Tuna ve Melisa aynı anda.
"Yanlız bence ilk olarak gidip annesi ve babasıda dahil olmak üzere aileye hediye alalım. " dedi Ali.
"Tamamdır kaptan!" dedi Enes. Kıkırdadım, kızlar olarak benim arabam ile erkekler ise Ali'nin arabasında gidiyorlardı.

Şuan bir mağazada hepsine oyuncak alıyorduk. Yaşlarını tam olarak bilmediğimiz için giysi alamazdık. Bu yüzden oyuncak, peluş oyuncak filan alıyorduk.
" Selin bir erkek için nasıl bir oyuncak almam lazım? " diye sordu Enes.
"Enes erkek olan sensin, ben değilim. Ne biliyim yani yarış arabası gibi şeyler alabilirsin."
"Doğru, yarış arabası!" diyerek önüne döndü Enes.
Ben Derya için güzel bir peluş oyuncak bakıyordum. Geceleri korktuğunda ona sarılıp uyuyabilirdi, yani ne biliyim ben hep öyle yapardım. Kız çocuklarının en sevdiği çizgi film karakterlerinden biri olan Tweety'nin peluşu gözüme çarpınca onu almaya karar verdim. Derya gibi göze çarpan bir güzelliği var. Onu elime alıp diğerlerine bakmaya gidecektim ki arkamı döndüğümde hepsinin elinde oyuncaklar, peluş oyuncaklar vardı. O çocukların ne kadar sevineceklerini düşününce mutluluktan gözlerim doldu. Hepsine birden yaklaşırken,
"Gelin buraya grup sarılması yapacağız" dediğimde tam olarak bir araya geldik ve sarıldık.

Tarif edilen adrese gelip zili çaldık. Çok kötü bir yerde oturmuyorlardı ama pekte iyi sayılmazdı tabii.
Kapıyı açtıklarında anne ve babaları karşımızdaydı. Gerçekten ikisininde çok duru bir yüzü vardı. Babaları çok yakışıklı. Anneleri ise çok güzel bir kadındı. Söze ilk olarak ben başladım,
"Merhaba, çocuklarınız size bahsetmiştir. Ben Selin."
"Merhaba, Selin Hanım be-"
"Hayır hayır, Selin Hanım değil. Selin diyin."
"Tamam Selin, ben Sevda bu da kocam Atakan.Bu beyler ve hanımlar kim ?" diye sordu Sevda Abla. Hepsini tek tek göstererek,
"Bu Ali,Tuna,Enes,Melisa ve Nazlı."
"İçeri geçin." dedi Atakan Abi samimi bir ses tonu ile. Eve girmeden önce Derya ve Hakan gelip bana sarıldılar. Ayakkabılarımı çıkartıp onların elinden tutarak içeri geçtim. İçeride oturan diğer 4 çocuğu görünce içimde bir kıpırtı oluştu. Hepsine sarıldıktan sonra Nazlı'nın yanına oturdum. Çocuklara hediyelerini vermeye başladık.
Tuna en büyük abilerini çağırdı,
"Bu senin için delikanlı " dedi adının Can olduğunu öğrendiğim çocuğun mutluluğu yüzünden okunuyordu. Enes ortanca Abi'yi çağırdı yani Kaan'ı,
" Gel bakalım Kaan bu da sana " diyip Kaan'a sarıldı. Enes'ten çok iyi Baba olurdu, Tuna'dan da öyle.
Sıra Ali'deydi. O da Hakan'ı çağırdı .
"Gel bakalım yakışıklı, bunu senin için aldım. " diyip hediyeyi uzattığında Hakan ilk önce hediyeye bakıp sonra Ali'ye sarıldı.
Melisa En büyük Abla'yı yani Aslı'yı çağırdı,
"Al bakalım güzellik, umarım beğenirsin." Dediğinde
Aslı'nın ağlayacak gibi olduğunu gördüm.
Nazlı ortanca Kız çocuğunu yani Irmak çağırıp ,
"Beğeneceğini umut ediyorum, seninle tanıştığıma sevindim." Diyip Irmak'a sarıldı,
Sıra bana geldiğinde köşede sus pus oturan Derya'yı çağırıdığımda koşarak yanıma geldi , hediyeyi uzattım.
"Bu bana mı ?" Diye sordu.
"Evet güzelim bu sana, senin gibi bir hediye seçtim. " Derya'ya sarılıp onu kucağıma aldım. Sevda Abla ve Atakan Abi bize meraklı gözlerle bakıyordu.
" Buraya neden geldiğimizi bilmediğinizi biliyorum. Sizi daha fazla meraklandırmak istemeyiz." Cümleye devam edecekken Ali söze atladı,
"Biz sizin durumunuzun kötü olduğunu biliyoruz, bu yüzden çocuklarınızın eğitim masraflarını biz karşılayacağız." Çocuklar kafalarını oyuncaklarından kaldırıp gözlerindeki umut duygusu ile bize baktılar.
"Ama biz size bunu nasıl öderiz?" diye sordu Sevda Abla.
"Zaten ödemenizi istemiyoruz, biz kendi içimizden gelerek yapıyoruz bu işi. " dedi Nazlı.
"Biz-biz gerçekten mahçup olduk size karşı." Dedi Atakan Abi.
"Mahçup olmanız gerekmiyor. Biz kendi insanlık sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz." Diye atıldı Enes.

Gecenin Sırrı -Alsel -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin