Çağla Kılıç
"Aylaa!!! Nerde benim şu lanet laptopum? " diye bağıran Selin'in sesiyle uyandım. "Kahretsin biraz sessiz olur musun?" diye bağırdım odamdan. Uzanıp telefonumun saatine baktım. Daha bir saatim var! Uykuya devam. Birden gözlerimi Buse'nin sesiyle açtım. Bunlar beni hiç uyutmayacaklar. "Aylaaa! Asi'nin laptopu neden benim odamda?" Ahh şj Ayla ger şeyi yanlış yapıyor. Ve bam! odama dalan Buket uykumun içine sıçmış bulunuyor. "Hadi kal be! Herkez seni bekliyor!" Lütgen biri Bukete ciyaklamadan konuşmayı öğretmeli. "Uykumun icine etmeni saglayan konu nedir?" dedim sinirle yataktan kalkarken. "Okulun ilk günü, bu 1.,2.si yarım saat erken gidilecek ve 3.sü hazırlanmak için sadece yarım saatimiz var. Hadiii!"diye kesintisiz konuştu. Hemen banyoya uçtum. Suyu ayarlayıp üstümdekilerden kurtulduktan sonra suya girdim. Su siyah saçlarımdan akıp giderken acele etmem gerektiği aklıma geldi. Hemen duşumu alıp banyidan çıktım. Kurulanıp iğrenç okul formam yerine altıma bir mor şort ve üzerime de mor yüzücülerimden birini geçirdim. Atletimin üzerine salaş beyaz yırtık t-shirtümü giydim.
Ayağıma beyaz Vanslarımı geçirip makyaj masama oturdum. Elime rimelimi alıp siyah gözlerime sürdüm. Evet gözlerimi seviyorum. Çok güzeller. Göz makyajınıda severim. Hele rimel benim dünyam gibi. Bayılıyorum ona.
Rimeli masaya geri koyum eyelinerimi aldım. Aynı şekilde onuda sürdüm. Çilekli parlatıcımı alıp sürdüm. Aynada kendime baktıktan sonra saçlarımı kurutup sıkı bir at kuyruğu yaptım. Koşarak aşağıya indim. Hepsinin yanağına birer öpücük kondurup yerime oturdum.
Okula Vardığımızda Park yerimizin dolu olduğunu gördüm. "Hangi salak bu arabayı buraya koydu"dedim sinirle. Hep birlikte Arabadan indik. Selin inerken karşımızda birileri geliyordu ve pür dikkat Selin'e bakıyorlardı. Arkamı dönüm Selin'e baktım. Lanet olsun! Altı açılmıştı ama hala fark etmemişti. Gidip önünde durdum ve bacağına cimciği bastım. Cığlık attıktan sonra bana döndu ve "bacaklarımı morartmak mı istiyorsun sen "dedi "gerizekalı altın açılmış ve karşıdaki 4 ahmak sana bakıyor!" diye sinirle tısladım dişlerimin arasından. Hemen arabadan inip üstünü düzeltti. Çocuklara dönüp "size bu görsel şöleni yaşattığım için özür dilerim simdi siktirin gidin!"dedi. Kız haklı! Neyse dördümüz okula geçtik. Buse direk dedikoduları öğrenmeye gitti. Bizde çantalarla panonun oraya gittik. Buket çantasından Yaz Tatilinde çekindiğimzi fotoğrafları çıkarttı. Birlikte fotoğrafları panoya asmaya başladık. En az 50 fotoğraf vardır. İşimiz bitmeye yakın Buse yanımıza geldi. "Kızlar bizim sınıfa 4 yeni çocuk gelmiş isimleri götümde olmadığı için öğrenme çabasında bulunmadım ama söylediler. Toprak varmış, biri Poyraz'mış, biride Meriç'miş Başka kim vardı? Hah Rüzgar vardı. Baska bir şey yok zaten fotoğraflar dan sonra başlar herşey" dedi ve güldük. Çantaları yerden alıp sınıfa gittik. Bizim yerimizin etrafına herkez toplanmıştı. Elimle Cemre'ye gel işareti yaptım. Hemen yanımıza gelip samimice "Ne oldu"dedi. Sinirli bir şekilde ona dönüp "1-yalaka olma, 2- bizim sırada neden toplandılar" dedim. "Hemen öğrenip geliyorum" "Sana gerek yok Cemre"dedi Selin. "Bende seninle geliyorum" dedi Buket ve Selinle birlikte sıraya gittiler. İkisi gidince kalabalık birden açıldı. Buket "Ihım sizi tanıdığımı sanmıyorum" dedi elini sallayarak. Yanlarına gidip elimi Selin'in omzuna koyarak ayak ucumda yükseldim.
Meriç Gökalp
Olamaz! O Çağla mı? Tanrım, çok fazla değişmiş! Önümde sallanan elle kendime geldim. "Hey! Artık kalkmayı düşünüyor musunuz?"dedi elini çekti. Yanıma baktım Toprak kalkalım mı dercesine bama bakıyordu. Kafamı olumsuz sallayıp kızlara döndüm. "Kalkmassakne olucak" dedim. Ne yani! Piçlik yapmayı seven biriyim. Çağla öne çıkıp bana "Sen ciddi misin? Hepiniz o koca götlerinizi kaldırın! Çünkü şuanda bizim yerimizde oturuyorsunuz! Hemen kalkın!"dedi hafif bağırarak. Diğerlerine döndüm sonra tekrar kafamı Çağla'ya çevirdim. Hala beni tanıyamadı mı bu kız. Kafamı arkama çevirdim herkes bir ağızdan konuşuyordu. "Ah ben onlara söyledim kalkmalısınız diye" "oradan kalkmaları lazımdı" "kesin kavga çıkacak" diyorlardı. Tekrar Çağla'ya döndüm ve "Hayır kalkmayacağız! dedim. Yanındaki etekli kız "Sabah sabah kavga çıkartmak istemiyorum oradan kalkmalısınız!" dedi. Bu kız bu kız bir yerden tanıdık geldi ama nereden hatırladım! Sabah Arabadan inerken altı açılmıştı ve bize küfür etmişti. Kıza dönüp "Neden? Yoksa oturduğunda eteğini daha mı güzel topluyorsun?"dedim Tekrardan söylüyorum piçlik yapmakta üstüme yoktur. "Noldu karşı sıraya oturup altımamı bakıcaksın? "dedi. Ah tanrım! Bu 4'lü benden daha piç. Ama üstesinden geleceğim. "Emin ol bunu Sabah gördüm ve daha önce senden daha iyilerini görmüştüm" dedim. Birden bir kahkaha attı ve "Kaç kişi ile yattın acaba? Ahh eminim ki bakir bir erkeksindir!" dedi. Ow! Bunu küfürden sayıyorum!
Çağla Kılıç
Ah! Bu çocuğu tanıyorum ama hala ismini hatırlayamadım. Birden Selin ile kavga etmeye başladılar. Bir dakika... Selin ona az önce BAKİR mi dedi? Tamam. Selin dıştan cici bir kız gibi görünebilir Ama içinde hapiste sinir krizi geçirmiş biri yatıyor. Çocuk birden ayağa kalktı ve Selin'in üzerine yürümeye başladı. İşaret parmağını Selin'e doğrultup "Kimse bana bakir diyemez! Ama sen kesinlikle bakire değilsindir!" dedi bağırarak. Selin "Bakire olmadığımı nerden çıkarttın?" dedi sinirle. 3'müz hatta 6'mız onlara ağızlarımız açık bir şekilde bakıyorduk. Selin Buse'ye dönüp "Bahsettiğin bir avuç gerizekalı bunlar mı?" dedi...
