Sonbahar yaprakları gibi herşey bir bir dökülüyor. Hasan elinde iki poşetle girdi bahçeye, bahçede yuvarlak masa etrafında eski günlerden kalma renkli sandalyeler , oturdu soluklandı biraz ama evine çıkmak istemiyordu , İçeri girdiğinde leylak kokulu karısını hatırlıyor hüzünleniyordu elindekileri tezgaha bıraktı. Aç değildi aslında ama 24 saattir birşey yemediğini hatırlayıp birşeyler hazırladı kendine. Sessiz ve hüzünlü evinde o mis kokulu yemekler pişmiyordur artık Necla 2 yıl önce vefat etmiş Hasan onun yokluğuna hala alışamamıştı. Hasan sonra salona geçti her baktığı noktada Neclasını görüyordu. Yalnızlık, hüzün, aşk, sevgi, duygularını en derinden hissediyordu.