Kafan Mı Güzel?

30. Bölüm(Kuduz Aşısı Oldun Mu Sen!?)

İyi okumalar ^^ Yazarbozuntunuz Adana merkez dinleyerek yazdı. Ne kadar olduysa artık. ^^
Bu bölüm ithafı da  CruelAngeLOfDeath  A gelsin.

***

" Anne biz.. Gidiyoruz. Tamam? "

Annem Çağatay'a yalancı bir gülümseme bahşettikten sonra beni kolumdan tutup, Çağatay'ın sesimizi duyamayacağı bir yere çekti.

" Nereye gidiyorsunuz? "

" Ormana, " yanlış bir şey mi dedim lan? Kadın hortlak görmüş gibi bakmaya başladı.

Bir şey demeden yine kolumdan çekerek Çağatay'ın yanına götürdü.
" Çağatay, yavrum, nereye gidiyorsunuz? "

" Ormana, " işte yine aynı bakış! Ne dedik lan biz? Tövbe estağfurullah.

" Yok yavrum, böyle çok insanın olduğu bir yere gidin, tenha yerlere gitmeyin, " şimdi anladım.. Benim anacım korumacı tavırda mı takınırmış?

Çağatay garip bir ifadeyle  'neden sordu lan?'  bakışlarından attı bana. Ne bilem lan tarzı bir bakış attıktan sonra anneme döndüm, " Tamam, annem. Kuzum. Çok insanın olduğu yerlere gideriz. "

Gülümsedikten sonra yanağımı öptü. Geri çekilecekken bırakmadı ve kulağıma fısıldadı, " Tenha yerlere gitmeyin vallaha tımarhaneye kapatırım seni. "

Hayır anlamıyorum yav. El alemin annesi döverim diye tehdit eder benimkisi tımarhaneye kapatırım diyor! " İyi anne, bıraksana beni artık!"

" Aferin kızıma benim.. "  manyak benim bu anam. Yeminle ya! Burdan yetkililere sesleniyorum! Gelin alın kapatın şunu bir yere.

Bakma tip tip Çağatay. Bende ne bok oldu anlamadım.

" Artık müsaadenle gidelim mi? " imayla konuşmuş olmam üzerine annem kaşlarını çatıp baktı.

" Müsaade sizin, kızım. " zaten Çağatay kör ya anne, kolumu çimdirdiğini görmedi. Bari bir şey yapıyorsun gizliden yapmaya çalışma be kadın!

Çağatay anneme gülümseyip   'Ben görmedim, sen merak etme.'  bakışı gibi bir şey yaptı. " O zaman biz gidelim Emine Teyze? "

" Gidin oğlum. Ama bak dedim, tenha yerler yok. Sonra annene söylerim kulağını çeker! " şaka yapmış gibi konuşsa da bu sözlerinin bir gerçeklik payı olabilirdi.

Yalnız birde şu var. Çağatay 18 yaşında. Reşit lan çocuk reşit! Bu saatten sonra kime kulağını çektiriyorsun?

Çektirmek. Çektirtmek. Çekmek. Çekilmek. Çekerken. Çekmek üzere. Hey Allah'ım ya! Çekmeyi çekimlerine ayırdım. Ya da onun gibi bir şey.

***

Annemi dinlemeyip ormana gelmiştik. Ben önden gidiyordum yavaş yavaş. Çağatay'da arkamdan yürüyordu. Kendi kendime sorgulamaya başladım. Dün söylediklerimi hatırlıyor olabilir miydi? Ama sarhoştu yani. Sarhoş halinle ne haddine hatırlamak? Evet, evet. Hatırlamıyordur. Yani, inşallah.

Ne zamandır yürüyorduk, Çağatay'a ne zaman geri döneriz diye sormak üzere döndüğümde onu göremedim.

" Çağatay! Nerdesin? Bak saklanıyorsan çakarım ağzının ortasına! Gelsene be! Bak yürür giderim kendim eve! Otostop çekerim sallarım ayağımı arabaların önünde! "

Hala ses gelmeyince, belki de saklanmıyordur, diye düşünmeden edemedim," Çağatay! Olum gelsene lan! "

Arkamdan birinin varlığını hissettiğimde Çağatay'ın olmasını umut ederek döndüm arkamı. Kim bu? Lütfen biri bu karşımdakinin Çağatay olduğunu söylesin. Hayır mı? Biraz deneyin belki O'dur ya.