19.Bölüm-Kaçış

7.2K 559 213
                                    

İnstagram:zeeynepg

Ask.fm:standros

Facebook grubu: Standros'un Kaleminden.

Bundan sonra standros2 adlı hesapta yazmaya devam edeceğim, takipte kalın. Öpüldünüz!:)

-





Saatler, benim için geçmek bilmiyordu. Hayal kurma kapasitemi aşmıştım, bir an önce buradan kurtulmak istiyordum. Dört duvarın üzerime doğru gelişini hissedebiliyordum. Sıkkın bir nefesi, havaya doğru üfledikten sonra kapının açılış sesini duydum. Heyecanla yattığım yerden kalktım ve kapıya doğru baktım. Ares, tüm heybetiyle karşımda duruyordu. Beni görünce gözleri kısıldı, ukala bir şekilde sırıttı.

"Küçük bir kuşun, kafese kapatıldığını duydum."dedi, arsız bir ses tonuyla. Kaşlarım çatık bir hâlde ona baktım.

"O küçük kuş ben oluyorum, peki sen kim oluyorsun?"

"Kurtarıcın."dedi ve göz kırptı. Ares bana doğru yaklaştığında nefesimi tuttum ve gözlerimi kaçırdım. Kötü bir söz söylememem gerekiyordu, kurtulana kadar sabretmeliydim.

Sert elleri, belimi kavradı ve beni kendine doğru çekti. Burnu, saçlarımın arasına gömülü bir hâldeydi. "Afrodit, seni kıskanmakta oldukça haklı."

Cümlelerinin altında yatan arzu, oldukça sinirimi bozmuştu. "Şimdi ne olacak?"dedim, geri çekilmeye çalışırken.

"Kaçacağız. Bir süreliğine. Aslında tam şu an ışınlanabilirdik fakat o zaman eğlencesi kalmazdı."dedikten sonra parmaklarını, koluma sabitledi ve kılıcını çıkartarak enerji duvarına sapladı. Duvar, bir cammış gibi ayrılmaya başladı ve büyük bir enerji patlaması oldu. Ares'in hemen yanından hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Dudaklarına hâkim olan çarpık sırıtışa, yumruğumu öptürmek istiyordum. Sikik herifin egosu ve eğlencesi yüzünden kaçma imkânım yok olursa, ilk Ares'i sonrasında kendimi öldürmeyi planlıyordum.

"Rahatla, bambi. Yanında yürüdüğün adam Savaş Tanrısı."dedi ve göz kırptı. Önüne döndüğü anda gözlerimi devirip, tiksintiyle yüzümü buruşturdum.

Ares'le birlikte Olimpos'un bahçelerine çıkmıştık. Hemen karşımızda hazırlanan düğün şölenine doğru baktım. Binlerce kişi hazırlıklar için koşturuyordu. "Gelinsiz bir düğün yapacaklar, Jamie akşam kendini sikecek galiba."dedi Ares, söylediğine gülmemeye çalışsam da sonunda kahkaha atarken buldum kendimi.

Benim kahkahamla herkes bize doğru bakmaya başladı. Ares'e doğru baktım, korkmuyordu. Kuzguni siyahlıkta ki gözlerinin içinde katliam arzusu yatıyordu. Kalabalığın içinden yanımıza doğru koşmaya başlayan Jamie'ye baktım, ondan başka tanıdığım yoktu. Ares, tutuşunu sıkılaştırdı ve beni, kolunun altına doğru çekti.

"Ares, ne yapıyorsun? Çıkmaması gerekti."dedi, Jamie itici bir gülümsemeyle. Gözlerinde ki korkuyu görebiliyordum, Ares'in niye burada olduğunu biliyor olmalıydı.

"Ah, küçük Tanrı. Bana hesap sorabilecek yetkinin olduğunu mu sanıyorsun? Kız, benimle olacak."dedi, sert sesiyle. Bir an ben bile korktum.

Jamie'nin dişleri, birbirinin içine girdi. Yumruk yaptığı ellerini Ares'e doğrulttu. "Bırak onu,"

Ares, kılıcının kabzasını sıkıca tuttu ve kılıcı çevirmeye başladı. "Ne dedin, daha yüksek sesle söyle."

Jamie, bir hareket yaptı ve arkasına kalabalıktan birkaç kişi toplandı. "Onu bırak, bana ait."

"Sana ait olacak tek şey, sol elin."dediğimde Jamie, öfkeyle bana baktı fakat Ares, eğleniyormuş gibi gülüyordu.

Buzdan CehennemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin