Karanlık ütopyalı adam.

İhtimallere Dokunma

Saattin tiktakları canımı yakıyor bu gece..

Kasvetli bir sabaha uyanıyordum , uyanmak istemiyordum oysaki herşeyin berbat ettiği dünyasının garip kokuları midemi bulandırıyordu.

zamanında seni severdim dünya diyip yattaktan kalktım.

Yüzüme sahte gülüşümü geçirdim..

üstüme birkaç birşey giydim aynaya baktım.. evet normal görünüyorum bu kelimenin altında eziliyordum.

dışarıya çıktığımda ölmek için nekadarda güzel bir gün diyip. intihar düşüncelerimi kafama kazımaya başlıyordum.

umudumun son zerresinide intihar için kullanıyordum..

Özel derste anlamadığım milyonlarca terim içinden bile x'i yok etmek kavramını seçip ölmek için doğru anı bekliyordum.

ve emindim bugun ölmeliydim..

Sokağa adım attığımda hava iyice soğumuş ve kararmıştı , esnaf sarayının caddesinden sessiz adımlarla yürüyordum

okadar kalabalığın içinde yalnız olmanın kusurunda boğuluyordum. Sonra tanrı gülümsedi bu gülümseme sokaktaki tüm

lambalara dağıldı evet bugun bugun birşeyler değişiyordu hazırdı adam Aşkı görmüştü adam hazırdı ,

yeni bir merhabaya yeni bir yaşama yeni bir hikayaye hazırdı adam 1 saat kadar geçip giden karanlığı izledi. otobüs durağına

giderken şarkılar söylüyor ve gülümsüyordum.. otobüs durağına vardığımda kuzenimle telefon goy goyumdan sonra telefonu cebime fırlattım ..

Bir merhabayla irkildi adam , eski bir oyun arkadaşının merhabası..

merhaba dedi adam merhaba bu merhabayı bir daha kimseye demiceğini bile bile demişti

saçları kıvırcık şapkası güzel kadın..

paketine atıldı adam bu ana bir sigaradan başkası yakışmazdı zaten.

çakmağımızın olmayaşını fark eden tanrı tekrar tebessüm etti ve tanımadığım görediğim bir kadın çakmağını uzattı.

kusursuzca yaktı sigarasını her dumanında daha çok konuşuyordum o sigarasını çekiyor ben konuşuyordum. aşkı anlatıyordum

kendi dilimde yazdıklarımdan alıntılar yapıyor ve durmadan konuşuyordum , otobüs durağa yaklaştığında yan yana oturabilmek

için hızlıca ilerledim önden 3.koltuğa kuruldum oda yanıma kuruldu..

müzik dedim olur dedi ilk defa bir kadınla kulaklığımı paylaşıyordum..

bir anda dışarıya kaydı gözlerim sokağın ışıkları bile sev dedi havanın siyahlığı yan dedi

rüzgar sahiplen dedi söyleyemedim ama birşey yokmuş gibi anlatmaya devam ettim..

durağını geçiyorduk ama ikimizde inmek istemiyorduk her hallimizden belliyi son durağa vardık ve gülümsedi..

otobüsten indik. teyzemin poşetlerini evin kadar taşıdık teyzemin fakirliğime kattığı 10 lira ile artık sigaramız olucaktı

salak burjuvanın kuruluşu olan bir marketten sigara alıyorduk çakmaklara elli değdikçe o çakmaklar benim olmalı diye yırtınıyordum

MAVİ dedi mavi olan çakmağı kaybetme dedim.. asla etmem dedi marketteki kıza laf soktuktan sonra sokağa çıktık

- bir gün bir kadına ne olursa olsun sarılma ihtimalime dokunmaması için söz verdiricem. düşünsene

en kötü olduğun anda bile ona gidiceksin ayrılmış olsanız bile.

+ bu harika bir söz

yürümeye devam ediyorduk etrafta okadar çok kişi vardıki ama sanki sadece ikimizdik dünya bugun ikimiz için dönüyordu

şarkı açıp dans etmemek için kendimi zor tutuyordum...

Gözlerini kapat dedi adam burası çok ışıklı

kadın sebepsizce kapattı o an

ütopyam dedi adam

Simsiyah bir uygarlık burası duvarları yıkık , camları kırılmış sokakları yazılmış bir uygarlık

karanlık burası hiçbir yer gözükmüyor burada hissedersen buluyorsun aradığını hissetmeden gidemiyorsun bir adım daha.

bir ışık var burada bir mum ışığı adamın karanlık bedenini ışıttan tek bir ışık kalbinin tam ortasında sönüp eriyor.

Aşka inancım kalmadı dedi kadın. ben karanlıktan korkarım

yorganın altına kafasını uzatan bir adam var ve eğer bir adam varsa korkmamalısın dedi adam

göremiyorum dedi kadın burası karanlık ve ben karanlıktan korkarım.

korkma diyemedi adam göremiyorsan hisset dedi ben burdayım.

paketini çıkardı adam sonra bir dilek tut dedi kadın sessizce en sondan aldığı bir tek sigarayı en başa koydu

sonra birer sigara daha yakıp bu gecenin arasında eve doğru kolkola yürüdüler ...

kadının kapısana geldiğimde içime bir sıkıntı düştü bir vedaydı sonuçta kadın kalabilse sabaha kadar dururdu aslında

kendini bu girdabın içinde boğarken kadın sarıldı sanki bir daha hiç sarılamıyacakcasına

-İyiki varsın.

+ihtimalime dokunma..

sonra gülümsedi adamda kadında sıcacık bir gülümseme kadın gitti adam arkasından baka kaldı öylece.

birdaha gelmeme ihtimalinden korktu bir sigara daha yaktı geceye ve karanlığın arasında kayboldu adam.

kusursuz bir gecenin dua eden tanrılarının arasında..