2. BÖLÜM

96 12 2
                                    

Bu kitabı yazarken bana en büyük desteği veren dostum, kardesim Ayşenur bunun için çok teşekkür ediyorum iyi ki varsın.

O kadar güzel bir rüya görüyodum ki o iğrenç alarm sesi. Zorda olsa kalktım. Duşa girdim. Sıcacık suyun altında vücudumun rahatladığını hissettim. Duştan çıktım. Dolaptan beyaz püsküllü bir t-shirt ve altıma da kot bir şort alıp giydim. O sırada Deniz aradı. Beni almaya geliceğini söyledi. Bunu duyunca yatakta zıplamaya başladım. Hem üstümü giyindim.

Fazla makyaj yapmadım. Kahvaltı yapmak için aşağıya indim. Korna sesiyle Deniz' in geldiğini anlamıştım. Hemen dışarı çıktım. Arabaya bindim. Arabaya bindiğimde günaydın dedi. Bende ona günaydın dedim.

Her zaman konumuz olan voleybol ile ilgili konuşmaya başladık. Birlikte çalışmanın çok faydalı olacağını söylüyordu. Bende onunla aynı fikirdeydim.

Okula geldiğimizde Dilara ve Özge'yi gördüm. Birlikete sınıfa gittik.
Çantamızı koyup tekrar dışarı çıktık. Deniz diğer arkadaşlarının yanına gitmişti.

Yine ders zili çaldı. Sınıfa geldik. Ders matematik. Sabah sabah matematik mi olur ya. Hocayıda hiç sevmiyordum.

Hoca içeri girdi. Derse odaklanmaya çalışmıştım. Galiba daha fazla zorlamaya gerek yok. Deniz'de anlamıyordu. İkimizde aynı anda of dedik. Birbirimize bakıp güldük. Gülüşü bile karizma.

Zilin çalmasına az kalmıştı. O dakikaları dersi anlamak için harcamıştım. Eh işte idare eder.

Zil çalınca Deniz ile dışarı çıktık. Bahçedeki masalara oturduk. Az sonra yanımıza Özge ve Dilara geldi. Birlikte güzel sohbet ettik. Dersleri anlamadığımızdan konuştuk. Ve ailelerimiz hakkında konu açıldı. İlk bana sordular. Annem fabrikada çalışıyor dedim. Özge peki ya baban deyince göz yaşlarıma hakim olamdım ve koşarak okula girip sınıfa geldim. Arkamdan Deniz geldi.
- iyimisin? ne oldu?
- Benim babam yok Deniz yok. 6 yıl önce  kalp kırizi geçirdi ö..öldü.
- B..ben bilmiyodum özür dilerim.
-önemli değil Deniz ben her zaman kötü oluyorum bu ilk değil. Bu konuyu burada kapatsak.
- Tamam sen nasıl istersen.

Ders boyunca neredeyse hiç konuşmadık. Deniz sadece iyimisin diye sormuştu. Zil çalmıştı. Kızlarla tuvalete gittik. Onlarla sohbet etmek beni rahatlatıyordu. Onlar da beni rahatlatmanın iyi yönlerini bulmuşlardı.

Artık son ders olan Edebiyat'a girmiştik. Edebiyatı çok severdim.
Zaten notlarımda yüksek. Deniz sıkılmış görünüyodu. Önündeki defteri karalamaya başladı. Zilin çalmasına daha çok varmı? Diye sordu. Bende az sonra çalar diye cevap verdim.

Zil çaldı. Deniz ile otoparka geldik.
Beni eve bırakmayı teklif etti. Hayır diyemedim. Arabaya bindik. Açtığı müziği bildiğim için söylemeye başladım. Gülmeye başladı
-çok mu kötü söylüyorum?
-yok canım aklıma komik bişey geldi.
-öle olsun bakalım.

Eve geldiğimde Annem yine evde değildi. Kıyafetlerimi çıkardım, makyajımı sildim. Yemek hazırlamaya başladım.Biraz atıştırdıktan sonra kızlarla görüntülü konuştum. Ödevlerimi yaptım. Dertleşmeye ihtiyacım vardı. Deniz'i aradım. Konuşmaya başladık.
- Ne oldu Nazlı iyi misin ?
- iyiyim sadece konuşmak istedim.
- İyi olduğuna eminsin dimi? Seni almaya geliyim mi sahile ineriz.
-Tamam olur hazırlanıyım. Görüşürüz.
- Görüşürüz.

Mürdüm rengi bir pantalon, üstüme siyah bir bluz giydim. Korna sesini duyunca çantamı ve ceketimi alıp çıktım. Arabaya bindim. Deniz;
- İyi misin ?
- Sayılır.
- Ne oldu anlatmak ister misin?
- Bilmiyorum. Kahretsin ki bilmiyorum.
- Peki anlatmak istersen ben burdayım. Hadi bişeyler içelim.
- Tamam hadi gidelim.

Bi kafede oturup kahvelerimizi içtik. Sonra Deniz beni eve bıraktı.
Eve geldiğimde annem hala gelmemişti. Saat geç olmuştu. Daha fazla beklemeden yattım.

Sabah olduğunda bugün voleybol çalışacağımız aklıma geldi. Hemen Deniz'i aradım. 12.00 'de almaya geliceğini söledi. Üstümü giyindim. Yanıma da bi kaç kıyafet alıp aşağıya indim. Annem geç gelmiş olmali ki hala uyuyordu. Bu yüzden kahvaltımı kendim hazırlamak zorunda kaldım. Biraz atıştırdıktan sonra Deniz aradı. Hemen dışarı çıktım. Arabayla kapıda bekliyodu. Arabaya bindim. Günaydın dedi. Bende ona günaydın dedim.

Spor salonuna geldik. İçeride kimse yoktu. Üstüme rahat bişeyler giydim. Ve filenin olduğu yere geldim. Deniz beni bekliyordu. Geldiğimi görünce topu bana doğru attı.
- Hazır mısın? Başlıyoruz.
- Evet hadi başlayalım.

İlk sete başlamıştık. Her sayı aldığımda Deniz daha fazla sinir oluyodu.
O haliyle bile çok tatlı oluyodu.

Tam sayı alcaktım ki topu Deniz'in kafasına attım. Bi inleme oldu. Ben gülmektem duramıyordum. Yanına gittim. İyi misin? Diye sordum. Sence diye cevap verdi. Çaktırmadan gülüyodum. Beni öyle görünce oda gülmeye başladı. Hadi oyuna devam edelim dedi. Tamam diyerek yerime geçtim.

Artık o sayı yapmaya başladığında sinir olma sırası bana gelmişti. Her sayı yaptığında pis pis sırıtıyodu.
İlk set onun oldu. Bu set benim olcak hiç şansı yok. O hırsla ard arda sayı yapmaya başladım.

Deniz'in manşetle vurduğu topu tam karşılıyacak iken kendimi yerde buldum. Boyu uzun olduğu için topa vurmaya çalışırken düştüm. Elimden tutup beni ayağa kaldırdı. Galiba devam edebilirim.

Sayı yapmaya devam edince bu seti ben aldım. Deniz;
- Tamam bugünlük bu kadar yeter haftaya devam ederiz. Simdi duşa girelim çıkınca da bişeyeler yeriz dedi. Tamam dedim ve duşa girdim.

Duştan çıktıktan sonra birlikte yemek yiyebileceğimiz bir yere geldik
Hem bugün olanlardan konuştuk hem yemek yedik. Kahvemizi de içtikten sonra beni eve bıraktı. Bugün çok eglendim dedim ve arabadan indim.

Eve geldiğimde çok mutluydum. Annem evdeydi. Ona olanları anlattım. Mutlu olmana sevindim dedi.

Odama çıktım. Çok yorgundum. Bu yüzden biraz müzik dinleyip hemen uyudum.

Multimedya: Nazlı ( Nilay Deniz)
Deniz ( Can Sipahi)

MUTLU SONSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin