27|Ya Aşk?

12.4K 786 131
                                    

   Başındaki ağrı, kafasını patlatacak gibiydi sanki. Gözlerini açmaya çalıştığında, pencerelerden içeri dolan güneş ışığı bunu engellemişti. Genç adam yatakta doğrulurken bir dizi küfür savurdu. Eliyle alnını ovuşturarak çektiği lanet olası ağrıyı gidermeye çalışmıştı. Fakat o kadar kolay geçecek gibi görünmüyordu.

   Dün gece ne olmuştu?

   Düşünmeye çalışınca bile başı ağrıyordu. İlk defa böyle bir durumla karşı karşıyaydı. İçki mi onu bu hale getirmişti!? Bradley gerçekten şaşkındı. Demek zorladığında sarhoş olabiliyordu!

   Bacaklarını yataktan sarkıtarak ellerini iki yanında yatağa sabitledi. Kalkmak için yataktan güç alarak, yavaşça doğrulmuştu. Ayağa kalktığında baş ağrısı daha da artarken, tekrar küfür etmeye başladı.

   Dün gece yatağına nasıl gelmişti? En son Jaden'ın çalışma odasındaydı ve orada sızacağını düşünüyordu. Fakat...

   Hayır!

   Oradan çıkmıştı! Merdivenleri tırmanmaya çalışırken, birkaç kere düştüğünü hatırlıyordu. Koridorda ilerlemiş ve... Mabelle'ın odasına girmişti! Daha doğrusu içeri yığılmıştı. Ama, sonra ne olmuştu? Sızmış mıydı? Mabelle ile konuşmuş muydu?

   Gömleğine sinmiş olan limon çiçeği kokusunu alabiliyordu genç adam. Burnunu yakasına doğru götürdüğünde, koku daha da yoğunlaşmış ve Bradley'in kısa bir süre gözlerini kapatmasına neden olmuştu. Gözlerini açtığında ise, odasındaki saate bakarak on ikiyi geçtiğini gördü.

   Gitmiş olabilir miydi Mabelle? Daha saat erken olduğundan, belki de gitmemişti. Dün geceyi ona sorsa, genç kız anlatır mıydı olanları?

   Hızla odadan çıktı ve hareketlerindeki hızın, baş ağrısı olarak geri dönmesini umursamadı. Genç kızın kaldığı odanın önüne geldiğinde, kulağını kapıya doğru götürdü. İçeriden ufak tefek sesler geliyordu. Demek hala gitmemişti!

   Yüzündeki gülümsemeyi engelleyemeyerek kapının kolunu kavradı ve derin bir nefes aldı. Ardından hızla kapıyı açtığında, gülümsemesi yüzünde solmaya başlamıştı bile.

   "Lordum? Bir isteğiniz mi var?"

   Hizmetli kız yatağı topladığı sırada, Bradley'i görünce doğrulmuştu. Fakat genç adam, hizmetli kızın söylediklerini duymadı. Kulakları uğulduyordu sanki. Mabelle gitmiş miydi?

   Vücuduna hakim olan siniri engelleyemeyerek kapıyı sertçe çarptı ve hızla merdivenlerden aşağı indi. Bu kadar acele edecek ne vardı sanki!? Bradley'in uyanmasını bekleyemez miydi?

   Aşağı inerken evdeki sessizlik dikkatini çekmişti. Bu oldukça şaşırtıcıydı. Herkes neredeydi!? 

   Oturma odasına ilerlediği sırada, önünden geçmek üzere olan hizmetli kızı kolundan tutarak durdurdu.

   "Chloe ve Jaden nerede?"

   Şaşkınca gözlerini açan kız "Leydim gezintiye çıkmak istediği için, Lord Jaden ile beraber dışarı çıktılar." dedi bir nefeste.

   "Vincent gitti mi?"

   "Evet Lordum."

   Son soruyu, hoşnutsuzlukla sormuştu genç adam.

   "Peki Alec?"

   "Kendisi bahçede kahve içiyor."

   Bradley genç kızın kolunu bırakarak rahat bir nefes aldı. Alec, Vincent ile gitmemişti! Ellerini saçlarından geçirerek rahatlarken, bahçeye doğru ilerledi. Bu soğuk havada, bahçede kahve içiyordu demek beyefendi. Zehir içmesini umuyordu genç adam! Yumruğunu onun yüzüne indiremediği için hala öfke vardı içinde.

Güzel'im (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin