Gecenin Sırrı -Alsel -

●●YILBAŞI●●

Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım ve yanımda sadece Batu vardı. Uyandığımı görünce yanıma yaklaştı;
"Selin.. Sen iyi misin?" Diye sordu. Cevap vermeden önce elimi kasıklarıma götürdüğümde bandajlı olduğunu hissettim.
"İyiyim Batu da, bu bandaj ne?" Diye sordum.
"Okula kayıt yaptırmaya giderken yolda seni gördüm ve yanına gelecektim. Daha sonra sen bayılınca hastaneye getirdim. Telefonundan anneni aradım, o da buraya gelince annenin isteği üzere ameliyat oldun. "
Kısa süre Batu'nun dediklerini idrak etmeye çalıştım, anladığımda ise,
"Kaç saattir burdayım ve kimler var?" Diye sordum.
"Sadece ben varım yani annen ilaçlarını almaya gitti ama doktorun dediğine göre Türkiye'de üretimi durmuş. Yani biraz araştırması gerek bulması için. " dediğinde cevap beklediğim gibi değildi.
"Bizimkilerin haberi var mı?" İçimden söylememesi için yalvarıyordum.
"Ben aramadım, yani sen istediğin zaman ararsın diye. Tabii ki telefonuna arama geldi ama açmadım istersen bak" diyip telefonumu uzattı, aramamış olmasına sevindiğim için küçük bir tebessüm ile telefonu aldım,
●Tuna 29 arama/ 32 mesaj.
●Melisa 51 arama/48 mesaj.
●Enes 14 arama/ 28 mesaj .
●Nazlı 63 arama/102 mesaj. Kız yardırmış valla.
●Ali 10 arama/ 18 mesaj.
Ali'nin arama sayısını görünce yüzüm düştü. Peki, böyle oynamak istiyorsa bizde oynarız.
"Soruma cevap alamadım, kaç saattir buradayız?"
"Ha, pardon. 7 saatten fazladır buradayız."
"Anladım. Sen niye gitmedin okula?"
"Senin canından değerli değil. " Tebessüm ettim.
"Eve gidelim artık lütfen. " dedim, ağrım yoktu.
"Evet gidebiliriz zaten bende eve gitmek için uyanmanı bekliyordum. Şimdi uyandığına göre gidebiliriz." Dediğinde ayağa kalkmaya çalışacaktım ki Batu beni kucağına aldı ...

Eve geldiğimizde herkes evdeydi. Yolda anneme haber vermiştik, o da geliyordu. Batu'nun kucağında ben olduğum için kapıyı ayağı ile kapatınca biraz fazla ses çıktı ve herkes bize döndü. Ali'nin iğneleyeci bakışlarına maruz kalınca bakışlarımı başka bir yere çevirmeye karar verdim. Nazlı ve Melisa hemen yanıma gelince Batu'ya beni bırakmasını söyledim ama o götürüp koltuğa bıraktı. Sonra kızlar yanıma gelip oturunca aramızda mesafe oldu.
"Selin biz çok merak ettik seni." Dedi Tuna.
"İyiyim işte, bak sapsağlamım."
"Niye telefonlarına bakmadın ?" Diye sordu Ali.
"Yani Ali sanki çok aramış gibi birde konuşuyorsun." Dediğimde yüzü düştü.
"Selin niye okula gelmedin?" Diye sordu Nazlı.
"Ameliyat oldum çünkü" diyince hepsi aynı anda "Ne?!" Diye söylendiler. Komik olduğunu düşündüğüm için kıkırdadım .
"Evet Ameliyat oldum işte, uzatmayın." Dedim.
"Bize niye haber vermedin ve Batu'nun ne işi var yanında?" Ben cevap verecekken Batu lafa atladı.
"Çünkü Ali sen onu bırakıp gittikten sonra ben onu gördüm. Tam yanına gidecekken bayıldı. Daha sonra hastaneye götürüp Güneş Abla'ya haber verdim. O da gelince Selin'in ameliyat olmasını isteyince, doktorlar ameliyat etti Selin'i." Dedi.
"Sana sorduğumu hatırlamıyorum Batuhan. Sen niye cevap veriyorsun ki." Bakın ileri gitmeye başladı. Bu yüzsüzlüğe giriyor artık.
"Hani yanımda sen değil de o vardı ya Ali. Bu yüzden istediği soruya, istediği cevabı vermeye hakkı var. " dedim. Ali'nin yine yüzü düştü. Peki, benim umrumdam mı? Hayır! Tamam belki biraz..
"O zaman ikinize de soruyorum! Kaç saattir baş başasınız?!" Bu soruyu Batu'ya bırakmam. Batu cevap verecekken lafa daldım,
"Sen beni bırakıp gittiğinden beri!"
Kızlar gözlerimin içine 'Ne Oldu?' Der gibi bakarken Tuna gayet kibar (!) bir şekilde bunu dile getirdi,
"Ne demek lan seni bıraktıktan sonra, Ne oldu ulan aranızda?!" Bağırıyordu, onu aksine gayet sakin bir şekilde,
"Yok bir şey Tuna." Dediğimde Ali'nin ayağa kalktığını görünce Tuna 'da ayağa kalktı.
"Ne demek ulan bırakıp gitti," Ali'ye döndü.
"Ulan Şerefsiz! Bu kız hasta lan hasta! Üstelik birde sevgilin ya! Eğer Batu orda olmasaydı ve Selin'e başka şeyler olsaydı ne yapardın ha? Ne Yapardın?!" Dedikten sonra Ali'ye bir yumruk attı. Ani bir şekilde ayağa kalktım ve bu yüzden sargılarımın olduğu bölgede acı hissettim.
"Hey! Tuna, sakin ol ya. Kavga ettik, o bir hata yaptı ama ben onu o mükemmel mavi gözlerine bakarken yandan çıkan morlukları görmek istemiyorum!" Dediğimde Tuna bana döndü.
"Bedelini ödemeli!" Diye çıkıştı.
"Yeterince vicdan azabı çektiğine eminim. Dimi Ali?" Diye sorduğumda aniden koşa koşa bana geldi ve sarıldı. Ağlamaya başlayınca benimde göz yaşlarım durmadı.
"S-Selin ben çok özür dilerim. Seni kaybetmekten çok korktum." Hasret olduğum kokusunu içime çektim.
"Çikolata alabilirsen affederim galiba." Dediğimde kafasını kaldırıp 2 dakikada kızaran o gözlerine bakıp göz yaşlarını sildim.
"İstediğin çikolata olsun, Sevgilim." Diyip tekrar sarıldık...