17.6
Bi' gün daha doğdu. Önce bi kuş öttü tereddütle, peşinden birkaç tane daha kuş ötmeye başladı, sonra birkaç tane daha. Şu an yüzlerce kuş sesi duyabiliyorum beni birazcık yürümeye ikna etmeye çalışan. Çok ısrarcılar bu konuda, ancak ikna olmayacağım sanırım. Balkonda oturup binalarla kaplı etrafı seyretmek mi beni açık havada yürümekten daha fazla cezbeden, asıl sorunum dışarı çıkarsam ne yapacağımı bilmemem de olabilir. Belki aşili alırım yanıma -kucağımda şımarmayı da kapılara tırmanmayı da çok iyi bilen felis domesticus- ama onun da kocaman plastik çantasını tek elimle taşımak çok zor oluyor. Yürüyerek 5 dk uzaklıktaki dergi bayisinin açık olduğuna emin olduğum bi saat gelsin, belki oraya gider gelirim bakalım.
Az önce bu saatte belki de yürümeye çıkmış olan bi' kadın geçiyordu sokaktan, durdu bi apartmana baktı, zili çaldı ve muhtemel kapının açılmasını beklerken etrafa bakındı. Beni görünce aramızda bi diyalog geçti, bulunduğum apartmanda kiralık daire olup olmadığını sordu, yok dedim. Sonra demirlerin arasından kafasını çıkartıp etrafa bakan aşili farketti, baktı biraz ona. Eski bi' kedisi olduğunu ve ona çok benzediğini söyledi, adını sordu. Kedi kediye benzer herhalde.
