3.Bölüm

89 8 2
                                    

Kitabıma destek verdiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

Son ders fizik idi. Anlaşılan hoca bu okulda yeni. Bizi tanımaya çalışıyordu. Bense 2 gün önce Deniz ile voleybol çalışmamızda yaşadıklarımı düşünüyorum. Acaba Deniz'e ondan hoşlandığımı söylesem mi?

Galiba ilk defa bunu kalbime açıklıyorum. Ama korkuyorum ya reddederse ve hayal kırıklığına uğrarsam. Söylememeliyim. Kötü bir sonuç alırsam ve o ceylan gözlümü birdaha göremezsem kendimi affetmem.

Okuldan çıkıp eve geldim yemek yedikten sonra odama çıktım kafamdaki düşüncelerin esiri olmuştum.

Bana akıl vermesi için Dilara ile konuşmaya karar verdim. Onu arayıp ev adresini istedim. Evi bize yakınmış hemen yola koyuldum. Eve vardığımda Dilara beni camda bekliyordu. Pencere güzelim benim

Hemen eve çıktım. Oda çok meraklanmıştı ki ben daha kapıya vurmadan benden önce davranıp kapıyı açtı. Ayakkabılarımı çıkarıp eve girdim. Kolumdan çeke çeke beni hemen odasına soktu. Bende onu daha fazla merakta bırakmadan anlatmaya başladım.

-Dilara ben galiba Deniz'den hoş..
- Ne olamaz hayır inanmıyorum bunu bana şimdi mi söylüyorsun?
- Dilara bir cümlemi bitirseydim. Bende bunu kendime yeni itiraf ediyorum.
- Ben anlamıştım zaten yol gözlemeler falan.
Dilara pis pis sırıtarak yüzüme bakıyordu. Bende dayanamayıp elime geçirdiğim yastığı suratına attım.

O bana ben ona yastık atarken telefon çaldı. Arayan Deniz idi. O an yüzüme aptalca bir tebessüm yerleşti. Bunu farkeden Dilara arayanın Deniz olduğunu anlamıştı. Koluma yumruk atmaya başladı.

Telefonu açınca çaresiz bir Deniz konuşmaya başladı.
- Nazlı müsaitmisin bir yerlere gidip konuşmaya ihtiyacım var.
- Tabi müsaitim nerde buluşalım.
- Sahildeki kafede.
- Tamam hemen geliyorum.

Meraktan çatlayan Dilara'ya hızla konuştuklarımızı anlattım. Çantamı alıp yola koyuldum. Kafeye vardığımda cam kenarında oturan Deniz'i buldu gözlerim. Beni gördüğü zaman hemen yanıma gelip bana sarıldı. Ben ne olduğuna şasırırken sarılmayı kesip masaya oturdu. Arkasından bende oturdum. Deniz anlatmaya başladı;

-Nazlı sana çok ihtiyacım vardı. Bu sabah annemi kaybettim. Gece kalp krizi geçirip ölmüş.
-B..ben ne diyeceğimi bilmiyorum Deniz başın saolsun çok üzüldüm.
- Saol Nazlı. Ben o zamandan beri kendimde değilim sağlıklı düşünemiyorum. Nasıl akşam ettiğimi bilmiyorum. Akşam oluncada daha fazla beynimin kahrını çekmek istemedim ve beni en iyi senin anlayacağını düşünüp seni aradım.
- İyi yapmışsın. Bende zaten seni düşünüyordum.
- Ne?
- Şey ya ee iyi yapmışsın hem konuşmak sana da iyi gelir dedim.
- Hıı evet haklısın.

Yine iyi yırtmıştım. Ben o düşüncemi sesli söylediğimin farkında bile değildim. Neyse ki bişey anlamadı. Derin bir o çektikten sonra sipariş ettiğimiz kahveler geldi. Kahvelerimizi içerken bir yandan da Deniz'i teselli ediyordum.
- Nazlı ben annemsiz ne yapacağım.
- Merak etme Deniz ben hep senin yanındayım üzülme.
- peki yarın cenazeye gelirmisin.
- Tabi ki seni yalnız bırakmıycam.

Ertesi sabah alarmın çalmasına 10 dakika varken kalkmıştım. Duşa girdim. Çıktıktan sonra kıyafet seçmeye başladım. Siyah renkler tercih ettim. Çünkü okul Çıkışı direk Deniz'in annesi Belgin teyzenin cenazesine gidecektim. Renkli giyinmek pek güzel olmaz.

Okula vardığımda Deniz yoktu. Zaten gelmesini beklemiyordum. Çocuk acısıyla baş edemiyo bide okula mı gelsin.

Dersler gelip geçti. Öğle yemeği vakti geldi. Dilara ve Özge ile yemeğimizi alıp boş bir masaya oturduk. Özge'ye dün Deniz ile yaşadıklarımızı anlattım.Dilara gibi çok şaşırdı.

Okulun bitmesine son bir ders vardı. Okul çıkışı Deniz beni almaya gelicek birlikte annesinin cenazesine gidicektik. Zaten cenaze işlerini halletmek için okula gelmemişti.

Çıkış zili çaldığında Deniz'i aradım.
Otoparkta olduğunu söledi. Hemen okuldan çıkıp otoparka geldim. Gözlerim Deniz'i bulunca hemen arabasına bindim. Arabayı sakin sürüyordu. Ben olsam böle bir zamanda sakin olamazdım. Cenazenin olacağı yere geldik. Cenaze ikindi namazında kalkcaktı.

Ezan okundukdan sonra cenaze namazı kılındı. Sonra mezarlığa defnedildi.

Deniz biraz yorgun görünüyordu. O yüzden hemen eve gitmesini söledim.
Uslu çocuk hemen arabasına bindi ve gözden kayboldu. Bende bir taksiye atlayıp eve gittim. Cenaze hem hüzünlü hem yorucuydu. Deniz'i teselli etmek için çok çaba sarfetmistim. Ama anne özlemi sonuçta.

Eve vardığmda annem evde değildi. Pijamalarımı giyip yemek hazırlamaya başladım. Atıştırdıktan sonra odama çıkıp derslerimi yapmaya başladım. İnek öğrenciyimdir. Derslerim bitince yeni aldığım bir kitabı okumaya başladım. Kitap okurken uyuyakalmışım.

O kadar tetikli uyuyomuşum ki alarm çaldığında yataktan düştüm. Bidahaki sefere sesini biraz kısmalıyım. Hemen kalkıp kıyafetlerimi seçmeye başladım. Kısa günlük bir elbise seçtim. Beyaz rengin üstünde rengarenk desenler. Göz kalemimi de sürdükten sonra kahvaltı için aşağıya indim.

Annem çoktan kalkmış kahvaltıyı bile hazırlamıştı. Yanağına bir öpücük kondurup masaya oturdum. Atıştırdıktan sonra babetlerimi giyip yola koyuldum. Okula vardığımda gözlerim hemen Deniz'i buldu. Yanına gidip bugün nasıl olduğunu sordum. İyiyim diyerek karşılık verdi. Ama hala yüzün de bitkin bir hal vardı. Haliyle.

Sınıfa girdim. Çantamı koyduktan sonra Özge ve Dilara ile konuşmaya başladık. Onlar cenazeye gelememişlerdi. Bu yüzden olanları sordular. Zilin çalmasına az kaldığı için hızla olanları anlattım.

Zil çaldı hoca içeri girdi. Ders matematik idi. Hoca ödev vermişti. Onları yapmaya başkladık. Neredeyse her soruyu ben cevaplamıştım. Galiba her şey tersine dönüyor. Ama değişen bişey yok hala sıkıcı.

Tenefüse çıktık. Bir sonraki ders fizik olduğu için derin derin nefes almaya ihtiyacım vardı. Dışarı çıkıyorum derken zil çaldı. Çıkmamla girişim bir oldu. Sırama oturdum. Hoca içeri girdi. Yeni konuya geçtiğimiz için herkes pür dikkat hocayı dinliyordu. Deniz hariç. Biraz dalgındı. Neyin var diye sordum. Bişeyim yok dedi. Çok fazla kurcalamadan derse döndüm.

Zil çaldı. Fizik hocası Deniz'i yanına çagırdı. Biraz konuştular. Deniz yanıma geldiğinde neler olduğunu sordum. Anlatmaya başladı;

- Fizik hocası dersle ilgilnemediğimi anlamış ki bana neyin var diye sordu.İyiyim hocam bişeyim yok dedim. Oda biliyorum anneni kaybettin. Ve bu büyük bir acı. Ama derslerine yansıtmamaya çalış. Bu hayatını olumsuz etkileyecektir dedi. Eminim annende böle olmasını isterdi dedi. Peki hocam elimden geldikce yansıtmamaya çalışırım dedim ve yanından ayrıldım.
- Bencede Deniz anlıyorum bende babamı kaybettim. Ve hala acım ilk günkü gibi. Ama bunu göstermemeye çalışıyorum. Sende böle yap.
- Tavsiyen için saol deniycem .

Gülümseyerek dısarı çıktı. Ben bu çocuğun en çok bu anlayışlı halini seviyorum.

Multimedya: Özge (Cevahir Turan
: Dilara ( Nilay Duru)

MUTLU SONSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin