Hasan tekrar tekrar dışarıya çıkıyordu ve tekrar çıkmıştı,Hasan çok korkuyordu. Hasan'ın korktuğu başına gelmişti.
Hasan'ın karşısına iki tane zombi çıktı. Bu iki zombi de Hasan'a doğru hareket ediyordu.
Hasan geri çekildi ama zombiler Hasan'ın peşini bırakmadı. Hasan geriye doğru hızlıca kaçmaya başladı.
Hasan yaşamdan umudunu kestiği zaman arkasından babası gelerek zombilerin kafalarına birer el elindeki Çöl Kartalı adlı tabancası ile ateş edip zombileri yere yıktı.
Babası,Hasan'ı karşısına alıp ona şu sözleri söylüyor " Sen kafanı mı kırdın ha ?"
H.."Özür dilerim baba bir daha sana söylemeden dışarıya çıkmayacağım söz."
Erdoğan,Hasan için çok telaşlıydı. Onun kendine zarar vermesinden korkuyordu.
Hasan babasını hiç anlamıyordu. Çünkü oda şu anda hiç rahat değildi. Hasan annesinin ve kız kardeşinin nerede ve nasıl olduklarını bilmiyordu. Belkide çoktan ölmüşlerdi. Bunu kimse bilemezdi.
Arda her dışarıya çıkışında annesini ve kız kardeşini bulmak için çıkıyordu. Ama Hasan zombiler ve gerçek hayat hakkında hiç birşey bilmiyordu.
Erdoğan artık Hasan'ın silah kullanmayı öğrenmesi gerektiğini düşündü ve onu askeri üssün silah eğitiminin verildiği yere götürdü.
Erdoğan,Hasan eğitim salonunda beklerken silahları alıp getirdi. Erdoğan silah kullanmayı Hasan'a öğretti ve işleri bittiğinde oradan ayrılırken Erdoğan'ın kemerindeki telsizden cızırtılar geldi.
Erdoğan elindeki Bullplup'u omzuna takarak telsizi eline aldı ve dinlemeye başladı telsizden bir bayan sesi gelmişti ve şöyle diyordu "Arabanın lastiği patladı,gelip bizi alın." Biraz sessizlikten sonra yine sesler duyuldu.
Bu konuşma da 48. otoban ve kuyu ile ilgili bir şey konuşuldu. Erdoğan neresi olduğunu anladı ve hemen hazırlandı.
Erdoğan, Hasan'a üs'te beklemesini söylerek askeri jeep'ine binip 48. otobana gitti.
Erdoğan kuyuyu gördü ama kuyunun etrafında hiç kimse yoktu. Gittiklerini sanarak geri çekiliyordu ki arkasından birisi elindeki tabancasını Erdoğan'ın kafasına dayayıp "silahlarını kuyuya doğru at ve ellerin havada bir şekilde arkanı dön." diye,bağırdı.
Ses biraz boğuktu ama sesin bir kadın sesi olduğu her yerden belliydi.
Erdoğan arkasına döndüğünde ağzı peçeli bir şekilde tabancasını kafasına doğrultuyordu.
Erdoğan karşısındaki kadından silahını indirmesini istedi,ama kadın silahını indirmedi.
Kadının arkasından birisi kadına silahını indirmesini söyledi.
Kadın tabancayı indirerek kenara çekilip gelen adama söz hakkı verdi. Adam ilk olarak tanışmak için önce kendi adını söyleyerek ondan tanışmak istedi.
İ.."Ben İbrahim. Sen kimsin ve burda ne işin var?"
E.."Ben de Erdoğan. Sizin telsizteki konuşmalarınızı duyup buraya geldim."
İbrahim Jeep'e bakıp şunu sordu.
İ.."Jeep'i nereden çaldın?"E.."O Jeep çalıntı değil,bizzat kendimin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The New World (Yeni Dünya)
HorrorBölüm 1 (Düzen Kuruluyor) -Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyen insan,yeni okyanuslar keşfedemez.