Bugün okulun ilk günüydü. Aynı zamanda yeni okuldaki ilk günüm de... Bazı sıkıntılar yüzünden okul değiştirmiştim ve yeni okulda da aynı sıkıntıları yaşamak istemiyordum.
Sabah kalktığımda ilk yüzümü yıkayıp sonra da okul kıyafetlerini giydim.Süslenmek gibi şeylerle pek işim olmazdı.
Annemlerle kahvaltı ettikten sonra evden çıktım. Okul eve çok yakın olduğundan yürüyerek gidiyordum.
Okula giderken ayaklarım geri geri gidiyordu inanır mısınız?
Sonunda okula geldiğimde ilk müdürün odasına uğramam gerekiyordu. Bana sınıfımı falan söyleyecekmiş. Ama müdürün odasının nerde olduğunu bile bilmiyordum. Ablanız pek girişken biri olmadığı için öyle çıkıp birine de soramıyordu.
Kendim belki yolumun üstünde bir yerlerdedir diye yürümeye başladım. Yürürken bir anda birisi önüme çarptı. Önceden sinyal vermediği için çarpıştık. Ben bana çarpan delikanlıya bakarken o bana "Sen yeni kız mısın?" diye sordu. Ben de sadece başımı sallamakla yetindim.
Güldü. "Müdürün odasını arıyorsun heralde? Ben gösteririm." dedi. Birinin bunu yapması işime geldi ve kabul ettim. Müdürün odasının önüne geldiğimizde "Sağol." dedim ve içeri girdim. Ne yalan söyleyeyim şimdi yakışıklı çocuktu. Ama ukala bir tipe benziyordu.
Müdürün odasına girdiğimde "Sen yeni öğrencimiz Selin'sin heralde? Otur şöyle." dedi. Ve bende başımı evet anlamında sallayarak oturdum.
"Sınıfın 10/A. Emre sana yolu gösterir" diyerek beni müdürün odasına getiren çocuğu gösterdi.
Demek adı Emre'ymiş... Acaba sadece benim için mi ben müdürle konuşurken kapının önünde beklemiş diye düşündüm. Ama öyle olmayacağını biliyordum.
Emre yanımdan yürüyerek sınıfa kadar getirmişti. Tam kapını önüne geldiğimizde bana "Memnun oldum yeni kız." deyip sınıfa doğru ilerledi.
Sınıfta boş bir yer bulup tek oturmayı planlıyordum ama bütün sıralarda en az bir kişi oturduğu için hayallerim suya düştü. Herkes çoktan ortam kurmuş sohbet edip gülüşüyordu. Ben ise... Sanki ben yürürken bile herkes bana bakıcak ve arkamdan bana gülecekmiş gibi hissediyordum. Kimsenin beni umursamayacağını biliyordum ama bu yinede olan saçma bir histi.
Daha kimseyi tanımadığım için boş boş etrafı incelerken en arkada oturan kız bana el salladı.
"Gel istersen benim yanıma oturabilirsin. Yanım boş." diyerek gülümsedi. Bende gülümseyerek direk yanına oturdum.
"Bir tanışalım ama.Ben Merve." diyip elini uzattı.
"Bende Selin" diyerek uzattığı elini sıktım.
"Resmi bir tanışma oldu." dedim ve karşılıklı güldük. Daha yeni tanışmamıza rağmen tatlı bir kıza benziyordu.
Herkes rastgele yanındakiyle sohbet edip gülüşüyordu. Sonunda öğretmen sınıfa girdiğinde herkes sustu.
Her zaman olduğu gibi ilk ders tanışmayla geçti. İçimden İnşallah diğer derslerde böyle geçer diye düşünüyordum. Ama öyle olmadı daha ilk günden derslere başladılar. Ulan insafsızlar...
Öğle yemeğini aldıktan sonra rastgele bir yere tek başıma oturdum. Daha sadece sıra arkadaşımı ve yol üstünde karşılaştığım bir delikanlıyı tanıyordum. Zaten şöyle acı bir gerçek var ki ben her zaman yalnız kalmaya mahkumum.
Böyle devam ederken birden yanıma biri oturdu. Bi heycanlandım gıı.
Bilin bakalım kim? Sıra arkadaşımcım tabi. Zaten başka birini tanımıyorum, öyle bir şey de var.
"Okula alıştın mı?" dedi Merve bir yandan yemeğini yerken. Ne demezsin didim içimden...
"Pek sayılmaz."
"Alışırsın." dedi o da.
"Neden bilmiyorum ama sanki seni 40 yıldır tanıyomuş gibiyim ki 16 yaşında olduğum gibi bir gerçekte var." dedi daha sonrada gülerek. Bende güldüm.
Öğleden sonraki birkaç derste bittikten sonra bende herkes gibi eve gitmek üzere çantamı topladım.
Herkes çoktan ortam yapmış, eğlenmeye başlamıştı daha ilk günden. Tabi eğlenin siz bütün dünya birlik olun yeni kızı çağırmayın.
Ben çantamı almış çıkarken tam kapının yanındaki tayfayı gördüm. Bunlarda okulun kendini havalı sanan defolu mallarıydı heralde. İçlerinden biri bana seslenince çok şaşırdım.
"Okula alışamadın mı yeni kız?" Bunu söyleyen kişi o sabahki Emre'ydi. O da bu tayfanın değerli üyelerinden anladığım kadarıyla.
Bunu söyledikten sonra adlarını falan bilmediğim iki kız Emre'ye baktı ve gülüştüler. Dalga geçilen kişi olmaktan sıkılmış biri olarak duymamazlıktan gelerek yürümeye devam ettim. Tam bu sırada Merve yanıma geldi.
"İnsan bi gitmeden sıra arkadaşına uğrar kızım ya." Gülüştük.
"Sen nerde oturuyorsun?"
Nerde oturduğumu söyleyince onunla çok yakın oturduğumuzu anladık.
"Artık yol arkadaşımsın, ben anlamam." dedi. Ve böylece eve doğru yürümeye başladık. Havadan sudan konuşurken bana "Çıkışta o tayfadan biri sana bir şey mi dedi?" diye sordu.
Bende "Yo" dedim.
"O tayfadakilere hiç bulaşma, saçma kişilikler." dedi.
"Her okulda olur zaten böyle tipler." dedim. Düşündüğüm gibiymiş.
Benim eve vardığımızda ben el sallayıp eve gittim. Onun evi benimkinden biraz daha uzaktaymış. O yüzden o yoluna devam etti. Aslında ilk gün düşündüğümden daha iyi geçmişti. Sadece biraz daha fazla kişiyle tanışsam (en azından 2'den fazla) daha iyi olurdu. Öyle popi olmak gibi bir hedefim yoktu zaten.
Evde annemlerle akşam yemeği yerken annem "Okul gün nasıl geçti?" dedi.
"Fena değil" dedim. Fazla detaya gerek yoktu.
Yemekten sonra direk odama çekildim. Her zaman olduğu gibi.Aynanın önünden geçmek bile istemiyordum. Kendimle ilgili sorunlarım var... Zamanında çirkinlik yüzünden az çekmedim. Ama bir süre sonra umursamamaya başlıyorsunuz. Zaten öyle sürekli kendine bakan, bakımlı biri falan da değildim. Benim yerimde başka kızlar olsa her gün sabahın köründe kalkıp o yüzümdeki yüzlerce sivilceyi kapatmakla uğraşır , o kabarık saçlara fön çeker falan filan... Ama ben onun yerine uyumayı tercih ediyordum.
Kulaklıklarımı takıp yatağıma uzandım. Bu senenin daha iyi olmasıyla ilgili hayallerim vardı... Ama onun da poha saracağından haberim yoktu.
* * * * *
Bu daha ilk yazışım, umarım o kadarda kötü olmamıştır:) Oy verip, fikirlerinizi yorumlarda benimle paylaşmayı ve eğer beğendiyseniz başkalarına da önermeyi unutmayın ;)