2.bölüm

29 1 0
                                    

Multimedia : Poyraz
İyi okumalar :)

Öykü'den

Okul kapısından çıkmadan önce gözüm otoparka takıldı. Poyraz arabasına doğru gidiyordu. Elinde telefonuyla uğraşıyordu.

Hep elindeydi bu telefon ne anlıyor du acaba veya ne yapıyordu. Bole olunca dahamı cool görünüyor. Bende bi ara denemeliyim.

Düşüncelerimle Poyraz'a bakarken oda kafasını birden bana çevirdi. Gözlerimi kaçırmadım. Oda bakıyordu.

Gözleri sanki onu anlatıyordu.
Karanlık.
Korku.
Sessiz.
Hızlı.
Korkusuz.
Öfkeli.
Bi okadarda huzurlu...

Değişik bakıyordu. İnsanı etkiliyordu. Simdi yalan solemicem yani benim gibi bi kıza bile böle hissettirdiyse acaba normal kızlara nasıl bir etki yaratıyor du.

Hala bakıyordu. Bende ona.. Aklıma gelen şeyle adımlarımı ona doğru yönelttim. Anlamaz şekilde bakıyordu. Yanına ulaştığımda benden uzun olan boyunu süzdüm ve konuştum.

"Gezi işini ne yapacağız" dedim.
"Yarın okul çıkışında alınacakları alırız sen bir liste yap ve nereye gitmek istediğine karar ver." Ne yani neteye gidicemizi benmi secicem. Ayy canım ya cok saol.
"Tamam anlaştık görüşürüz ozaman yarın" dediğimde sadece başıyla onaylamakla yetindi.

Arkamı dönüp yürümeye başladım. Kulaklığımi çıkarıp müziği açtım. Yine yürüyecektim. Yürümek iyi geliyordu. Beni sakinleştiriyordu. Acılarımdan arındırıyordu.

Adımlarımı sahile doğru çevirdim. Biraz kafa dinlemeye ihtiyacım vardi. Yürüyüp kayalıkların oraya oturdum. Burası babamla olan özel yerimizdi. Yani biz öle uydurmustuk.

Canımız ne zaman sıkılsa buraya gelip sarılıp sadece ole sessizce denizi izlerdik. Babam benim ömrüm gibiydi. Herşeyim. Hayatım da gördüğüm en güzel en güvenilir en adam gibi adamdı. İşte ole birini buldugum da aşka inanacaktım.

Düşüncelerim gözlerimden damlaları akıtmaya yetmişti. Yanıma biri oturunca kafamı çevirdim.
Poyraz...

"Neden ağlıyorsun ?" Buraya neden gelmişti ki. Bi yabancı. Ona anlatabilirmiydimki. Belkide birine anlatmak iyi gelirdi . Sonuçta onu tanimiyorum vr daha kolay olucaktı bu.

Kafamı önüme çevirip denizi izlemeye başladım. Derin bi nefes alıp anlatmaya başladım.

" gecen senenin kış aylarında. Kayak tatiline gitmiştik. Döndük sonra geri. Eve geldik. Sonra babam evden çıktı. Acil bi toplantıya gitmesi gerekiyormuş. Evde yerleştirme isleri olacağı için bende babamla gitmek istedim. Şirkette cok eylenirdim. Mehmet abi vardı.

Beraber şirkete gittik. Babam toplantıya girdi. Çıktıktan sonra onunla gezmek istedim ama o herzamnki gibi yorgun olduğunu ve eve gitmek istedigini söylemişti. Ona çok sinirlendim. Ve ondan nefret ettiğimi söyledim."
Bu cümleyi söyledikten sonra ağzımdan bir hıckırık çıkmıştı.

Poyraz birazdaha yanaşıp elini omzuma koydu.
Devam etmem icin kafasını sallaldı.

"Arabaya binip eve doğru gelmeye başladık. Ona tekrar bağırdım. Senden nefret ediyorum diye ve ona vurmaya basladim. Beni durdurmaya çalıştı ama durmadım. O anda oldu ne olduysa. Bi araba çarptı. Karşıdan ve babam. Öldü.

Ona son sözüm senden nefret ediyorum oldu. Ama ole deildi Poyraz. Ben onu cok seviyordum. Hep oleydi. Sadece benimle biraz ilgilenmesini istedim. Benim yüzümden ölmüştü.

Ona böle veda etmek istemezdim. Ondan nefret etmedigimi bilmesini isterdim. Ama .. " daha fazla konuşmadım ve Poyraz ın kollarında buldum kendimi. Bana sıkıca sarıldı. Sanki acımı ablıyormuş gibi. Yavaşça ondan ayrıldım.

Yüzüne baktım. Kahveleri dolmuştu. Aci vardı. Hüzün vardı. Çok fazla yakındık. Kendime gelip yanından kalktım.
"Teşekkür ederim " deyip uzaklaştım ordan. İlerden bi taksi çevirip bindim. Evin adresini soyledikten sonra kafamı cama koyup düşündüm. Galiba birine anlatmak iyi gelmişti. Taksi durunca kafamı kaldırdim ve baktığım da eve gelmiştik. Ne çabuk gelmişti.

Taksiye parasini ödeyip indim. Evin önüne gidip anahtarımı çıkardım. Kapıyı açıp içeri girdim.
Salona girdiğimde bacaklarım titredi. Gördüğüm manzara herşeyi mahvetmeye yetiyordu. Annem koltukta yanindaki adam la öpüşüyordu. Gözlerim den istemsizce yaşlar akarken ağzımdan bi hıçkırık çıktı. O anda annem döndü ve bana baktı.

"Kızım senmi geldin" dedi. Yavaşça adımlarımı geriye doğru attım.

"Kusura bakma rahatsız ettim " deyip koşarak evden çıktım. Bi yandan koşuyordum bi yandanda ağlıyordum. Canım cok yanıyodu. Hava iyice kararmıştı ve etrafta kimse yoktu. Biraz üşümeye başlamıştım. Çünkü üstümde sort ve askılı badi vardı.

Bi ara sokaya girdiğim de ileride bir grup atesin etrafında oturuyorlardı. Kafalarının uçuk oldugu cok belliydi. Hızlı adımlarla onlara bakmadan geçtim. Tam geçerken bi ıslık sesi duydum.

"Vay yavrum analar neler dogruyor off beee." midem bulanmaya başlamıştı. Sonra biri daha konuştu.

"Ben bunla beş posta nefes almadan atarım. Arkada sağlam duruyo baksana " sonra korku içinde adımlarımı hızlandırdım. Ama arkamda olduklarını anlayabiliyodum.

"Yavrum kendi ayağınla gelirsen hem acı çekmezsin hemde zevk alırsın. Hadi zorluk çıkarma bize " dediği anda koşmaya başladım. Köşeyi döndüğümde bi bedene çarpmamla yere yığıldım.

"Öykü ne işin var senin bu saatte burda " duyduğum sesle ona minnettar bakışlar attım.
"Peşimdelere Poyraz beni ya- " demeye kalmadan adamlar koşarak geldiler. Zaten sadece 2 tanesi gelmişti.

"İşte burdasın küçük fahişe " dediyle ayağa kalkıp ona karşı çıktım. Bu özgüven tabikide yanımda Poyraz ın olmasıyla bi alakası yok canım.

"Ben fahişe deilim doğru konuş " diye cemkirdim.

"Oo bide sesini Yükseltiyo en sevdigim. Sende kenara cekil cocuk o bu aksam bizim sana yarin getiri-" dedigi cümleyi bitiremeden Poyraz ın yumruyla yere yıkıldı. Sonra dieri Poyraz a bi yumruk attı. Ama Poyraz hemen onuda yere indirdi. Sonra yanıma gelip beni kucağına aldı.

Cok yorulmuştum ve hic tepki göstermedim kendimi onun kollarına bıraktım. Kollarımı boynuna dolaldım. Ve onun o cilekli karışık çikolata kokusunu içime doldurdum. Suan kendimi sanki bulutların üstünde gibi hissediyordum.

O bedenimdeki boşluk tamamlanmış gibi. Bi arabanın koltuna bırakıldığımı hissettim. Uyumuyordum ama gözlerimi de açamıyordum. Kafamı yonetemiyordum.

Direksiyon tarafina dogru kaoamı koydum ve gözlerim kapalı bi şekilde devam ettim. Bi zaman öyle gittik. Sonra arabanin durduğunu ve kapının açılma sesini hissettim. Poyraz beni kucağına aldı ve biraz zaman sonra yumuşak bi yere bıraktı. Gözümün önüne gelen saçları kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Gözlerin beni bitiriyo öykü. Hep seni istiyorum ama yakınlaşacak olursam kacacaksin diye korkuyorum. Sen benim olucaksin Maviş. Bana aşık olmayı öğretirmisin."

Duyduğum şeylerle şaşırdım. Ama şimdi gözlerimi açmazdım. Kendimi serbest bırakıp uykuya sarıldım.



Umarım beğenmişsinizdir. Telefondam yazıyorum hatalarim varsa Özür dilerim :)

En kısa zamanda dier bölümü yayınlicam :)

KARANLIKTAKİ MAVİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin