BÖLÜM 1

27 1 4
                                    

Seattle,senenin neredeyse her günü kasvetliydi fakat Ekim ayı, en fırtınalı ve en sert geçen dönemiydi. Gri gökyüzünü kamçılayan yağmur, pencerelere çarparak, camdan damlalar halinde akan küçük derecikler oluşturuyordu. Su yabani otların boy vermeğe çalıştığı çukurlarda biriken çamura karışıyordu. Şansımıza, Çivit Hilal'in girişinin önündeki hafif rampa, mağazaya giren müşterileri, çamura batmaktan kurtarıyordu. Benim gibi girişte kayıp,çamurun ortasına basmayı başaranlar değil tabi...

Mağazama girer girmez, üzerimdeki yağmur damlalarını silkeledim ve güvenlik şifresini girdim. Kız kardeşim Delilah'nın kurduğu alarm, sadece hırsızları değil, casuslarıda mağazadan uzak tutmamıza yarıyordu. Nereden geldiğimizi ve kim olduğumuzu düşününce, bunun verdiği huzura gerçekten ihtiyacımız vardı. Kendimi en sevdiğim koltuğumun üstüne bıraktım ve on santim topuklu ayakkabılarımı çıkarıp,elime aldım. Ünlü bir tasarımcının eseri olan ayakkabımı silerken, yarı peri olmanın hoş gerilileri olduğunu düşündüm. Bu ayakkabılar için, bir servet harcamama gerek kalmamıştı çünkü onlar bana, mağazanın müdavimi olan, Peri Gözetmenleri Kulübü üyelerinin hediyesiydi.

Kataloğu incelerken, bu ayakkabılara bayıldığımı fark ettiler ve birkaç gün sonra ellerinde bir Nordstrom poşetiyle çıkageldiler. Hediyeyi kabul edip etmemek arasında 30 saniye kadar düşündükten sonra, tutkum galip geldi ve nazikçe teşekkür ederek, ayağıma mükemmel bir şekilde oturan ayakkabılarımı giydim.

Ayakkabıyı kontrol ettim ve herhangi bir kalıcı hasar olmadığına karar verdim. Ayaklarımı kurulayıp, en sevdiğim ayakkabılarımla tekrar buluşturduktan sonra, defterimi çıkarıp yapmam gereken işlerin listesine göz attım. Rafa kaldırmam gereken kitaplar ve hazırlamam gereken siparişler vardı. Ayrıca bugün Peri Gözetmenleri Kulübü'nün aylık buluşmasına ev sahipliği yapacağıma söz vermiştim. Öğlen burada olacaklardı. Delilah, bir iş için akşama kadar dışarıdaydı ve diğer kardeşim Menolly her zaman olduğu gibi uyuyordu.

İşe gelmek güzeldi. Müzik setini açtım ve Alice in Chains'in "Man in the Box" adlı şarkısı, dükkanda yankılanmaya başladı. İlerleyen saatlerde, klasik müziğe geçecektim ama sabahın bu erken saatlerinde yalnızdım ve kendi zevkime öncelik verebilirdim. İlginç bir şeyler olmasını bekleyerek, yeni kitaplarla dolu bir kutuyu elime aldım ve kitapları raflara dizmeye başladım. O sırada, kapının üzerindeki zilin sesini duydum ve Chase Johnson içeri girdi. Bu kesinlikle, olmasını umduğum ilginç olay değildi.

Şemsiyesini katladı ve kapının yanında duran fil şeklindeki şemsiyeliğe koydu. Uzun trençkotunu çıkartıp portmantoya asarken, gözlerimi rafa kaldırmakta olduğum kitaptan ayırmamaya çalıştım. Harika! Bu, günümü güzelleştirmek için tam da ihtiyacım olan şeydi. Yılın kazanovaı, yine peşimdeydi. Beğenilmek güzeldi ama dokunulmak için aynı şeyi düşünmüyordum. Chase, en sevdiğim insanlar listesinde kesinlikle ilk ona giremezdi. Onu kendimden uzaklaştırmak için elimden geleni yapıyordum. İyi biri miyim? Belki değilim. Eğleniyor muyum? Kesinlikle eğleniyorum.

"Camille, konuşmamız lazım. Şimdi." Chase, parmağını şıklattı ve tezgahı işaret etti. Kirpiklerimi kırpıştırarak, ona baktım. "Ne? Önce, bana karşı biraz daha nazik olmaya çalışsan? Gerçekten kırıldım, en azından lütfen diyebilirdin." "Yine mi aynı tavır..." Chase gözlerini devirdi. "Ve şu gürültüyü susturabilir misin? Öteki Dünya'dan geldin ve şu dinlediğin zırvalığa bak."

"Uf! Kes sesini," dedim. "Hoşuma gidiyor. Bu türde, büyürken dinlediğim birçok müzik türünden daha çok hayat var" En azından, bana dokunmaya çalışmıyordu. Gerçi, bu benim için, ortada bir terslik olduğunun ilk alameti olmalıydı. Chase'den kaynaklanan tedirginliğimden çok, içgüdülerime yoğunlaşmış olsaydım, eşyalarımı toplayıp, istifamı verip akşam olmadan diğer dünyaya dönmüş olurdum. İsteksizce, tezgahın arkasına geçerek müziğin sesini kıstım, fakat kapatmadım. Çivit Hilal, insanların akınına uğraşmaya başladığı zamanlardan beri, benim kitabevimdi. Ama aslında, ÖDHA'nın -Öteki Dünya Haber Alma Ajansı- paravanıydı ve ben de onların Dünya üzerindeki casuslarından biriydim. Aslında, uşaklarıydım demek daha gerçekçi olurdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 28, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin