2.0

1.5K 225 36
                                    

yoongi kalktı ve kot pantolonu ile hoodiesini giydi.

jimin hâlâ ne yaptıklarına emin değildi, ama sesini de çıkaramıyordu.
bunun yoongi'ye yaklaşabilmek için bir şans olduğunu düşünüyordu ve bu şansı kaçırmak istemiyordu.

"gitmeye hazır mısın, jibok?"

jimin ismini duyduğunda kaşlarını çattı.

"u-um, gitmemizin sorun olmayacağına emin misin? b-ben istemi-"
"elbette ki eminim. şimdi gidelim lütfen. buradan bunaldım."

yoongi gözlerini bir kez daha devirdi ve eli ile jimin'i yakaladı.

aslında kaçmak oldukça kolay olmuştu.
garip bir biçimde salonda kimse yoktu, böylelikle onların da başı derde girmemişti.

"bu çok saçmaydı. okuldaymışız ve okulu asma çalışıyormuşuz gibiydi."

jimin ne dediğine emin olmayarak dudaklarını ısırdı.

dışarısı soğuktu.
bu tip havaları seviyordu.

"hadi gidelim."
"nereye?"
"uzağa."

ve yürümeye başladılar.
hiç zamanları yokmuş gibiydi.
bir süre için her şeyi unutmuş gibiydiler.

soğuktu ve jimin ceketi olmadığı için donacakmış gibi hissetti.

"üşüdün mü?"

jimin başıyla onayladı.

yoongi ona baktı ve ceketini çıkardı.

"işte, giy bunu."
"a-ama sen ne olacaksın?"
"ben iyiyim. giy veya donarak öl, ahmak."
"ama ben de iyiyim. hasta olmanı istemem."
"iyi o zaman. gerçekten de sikik bir aptal olduğunu biliyor muydun, jimin?"

jimin başıyla onayladı.
yoongi ise kahkaha attı.

genç oğlan yoongi'nin ona karşı neden her zaman kaba olduğunu merak etti.
mektuplarında her şey daha farklıydı.

"aç mısın?"

yoongi onu onayladı.

kısa süre sonra kendilerini bir pizzacının önünde buldular.

pencerenin yanındaki masaya doğru yöneldiler.

"paran var mı?"
"evet."

jimin, yoongi'ye, tuhaf davranışları ile ilgili sorular sormayı düşündü.
ama bunun sormak için uygun zaman olmadığını biliyordu.

"merhaba, benim adım jin ve bugün sizin garsonunuz olacağım. ne istersiniz?"

yoongi, jin'i baştan aşağı süzdü ve sırıtmaya başladı.
jimin bunu gördü ve kaşlarını çattı.
aniden yoongi keskin bir acı hissetti.
küçük pislik onu tekmelemişti.

"aishh-"

garson biraz huzursuz hissetti ve öksürdü.

"um, sipariş vermeye hazır mısınız?"

jimin ona gülümsedi.

"evet, büyük boy pepperoni pizza ve iki soda istiyoruz, teşekkürler."

jin onayladı ve yanlarından ayrıldı.

"neden beni tekmeledin?"
jimin gözlerini devirdi.
"onu rahatsız ediyordun."

yoongi kahkaha attı.
"sadece ona bakıyordum."
"eminim öyledir."
"gerçekten sinir bozucu bir pisliksin."

ç/n: jishit make me wanna cry. ayrıca yeni okul döneminiz hayırlı olsun, sizi üzenler olursa kafalarını duvara sürterek sevimli kıvılcımlar çıkartabilirsiniz ~

pen pals, yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin