Geçmişte yaşadığımız zor zamanların bize tecrübe kazandırması gerekir. Ama bu yaşanmışlıklar mazide mi kalmalı yoksa mazide yaşamaya devam mı etmeli bilemiyorum. Sürekli zorluklarla karşılaşan, hatrında acı dolu anılarla taşan ve yeni acıların peşini bırakmayan bir kadere sahipken geçmişte yaşasam ne yaşamasam ne diye düşünürken, sevdiklerini tekrardan kaybetme korkusuyla ürkek bir şekilde dolaşırken, korkusu kalbini taşlaştırmış, duygularını köreltmiş, mantık insani yapmışken uzun zaman sonra birini sevmişken sırf "onu da sevmeye başladım. Kaybederim. Nefret etmeliyim." diye düşünüp hiç istemediği halde insanları kensinden amansızca uzaklastırıp içi paramparça, her parçanın kum tanesine dönüşünü görüyorken, istemediğiniz halde böyle bir hayatı yaşadınız mı? Ben yaşadım. Yaşamaya devam ediyorum. " İnsanı yaşı değil yaşadıkları olgunlaştırır." Belki de doğruluğuna tamamen inandığım tek şey. Hayat hikayemi herkese açmayı sevmem. İçimdeki kasırgayı herkese göstermeyi sevmem. Herkesle konuşmayı sevmem. Herkesin içinde olmayı sevmem. Herkesi sevmem. Hiçkimseyi severim. Yanlızken daha çok dostum var. Daha çok sırdaşım. Daha çok sevincim. Daha derin acım. Daha geniş düşüncelerim. Daha büyük odam. Dahautlu anlarım. Bunlar tek bir yerde kilit altında tutuluyor. Beynim. Tek bir yerde sessizce kendimi kimseye göstermeyerek azad ediyor. Sigaram. Ama tek yaşam dalımı kurutuyor. Bedenim. Herşeyim hem soyut hem de somut olarak ölüyken benim içimdeki benlik kendini her geçen gün daha sıkı boğuyor. Ama içimde bir yerlerde bir enerji, bir ümit, bir kişilik... Benim de bilmediğim her hangi bir şey inatla gülümsemeye devam ediyor. Sahip olduğu %1 lik kısımla inanın, ben bile neyden beslenerek hayatta kaldığını bilmiyorum. Ölmüyor, saldığı kökleri öyle sağlam ki söküp atamıyorum. Umarım vardır bir bildiği. »Auf Wiedersehen.«
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tutam Kasırga
Non-Fictionİçinde birikmiş tüm yağmur damlaları , biriken tüm fırtınaların kasırgaya dönüştüğü , kasırganın kelimelere döküldüğü azad edilmek üzere olan bir kız.