Kumar

353 30 6
                                    

× Yorum ve oylarınızı görebilmek dileğiyle, iyi okumalar, umarım beğenirsiniz.×

Gözlerimi diktiğim karanlık koridorda tireşen ışığa bakıyordum. Beni ayakta tutan tek şey tavana asılmış bileklerimdeki zincirlerdi. Kafamı sağ omzuma yatırıp öylece karanlığa bakıyordum.

"Bitsin artık." diye mırıldanıyordum. Sürekli bunları tekrarlıyordum. Sanki yüzlerce kez tekrarlarsam gerçekleşebilecek gibi.
Gözümü acıtan ışık yandığında bıkkın bir şekilde bağırdım. "Yeter artık!" dedim çaresizce. "Daha ne kadar onları vücuduma enjekte edeceksin?"

Theo bana doğru yaklaşırken oldukça sakindi. Karşıma dikildiğinde gücümü toparlamak istemiştim ama bu bir saniyeden fazla sürmemişti. Tekrar kendimi yorgunca bırakmıştım.

"Yeter!" dedim dişlerimi sıkarak. "Neden bunu yapıyorsun?"

Elindeki şırıngayı içindekiler karışsın diye sallarken bana bakıp "Yoluma çıkmaman için." dedi Theo.

"Bir anlaşma yapmıştık." dedim bağırarak. "Yolunda değildim!"

"Hatırlamıyor musun?" dedi itici bir gülümsemeyle. "Eric'le geçirdiğin geceler." dedi göz kırparak.

"Neyden bahsediyorsun?" diye sordum öfkeyle.

"Hey dur bakalım." dedi elini göğsüme koyup beni durdurarak. "Masumane arkadaş sohbetlerinizden bahsediyorum. Hemen öfkelenme. Neden her gece aynı şekilde yanına geldiğini ve bunu hatırlamadığını düşündün mü Lily?"

"Çünkü elimizdeki bu karışımı test etmemiz gerekiyordu. Doğruyu söylemek gerekirse ilk seferde bu kadar başarılı olacağımızı düşünmemiştim. Ama vücudun oldukça uyumlu." dediğinde çenemden tutup yüzümü ona çevirmişti.

"Çünkü sen elimizin altındaki işlenebilir bir cevher gibisin. Aklın karıştıkça dönüşemiyorsun değil mi?" dedi yüzünü bana yaklaştırarak.

"Onlara zarar vermeyecektin." dedim dediklerini duymuyormuş gibi.

"Vermedim. Onlar bana geldi. Özellikle David, senin beklediğinden daha kısa sürede senden vazgeçti." dediğinde gülümserken gerilen dudaklarını yanağımda hissetmiştim.

Araya giren elle geriye doğru sendeleyince Theo oldukça şaşırmıştı. "Ona bir daha bu kadar yaklaşma!" dedi David sinirden morarmış gibi.

"Eski sevgilini mi kıskanıyorsun?" dedi Theo alayla.

"Onu yolundan çeken benim. Bunu unutma." dedi David tehditkar bir tavırla.

Theo bir bana bir David'e baktıktan sonra elindeki şırıngayı David'in göğsüne çarparak bıraktıktan sonra arkasını dönüp gitti.

Boğazımda tanıdık acı tat yükselince sağıma doğru tükürüp geçmesini bekledim. Zehir yüzünden sürekli kusuyordum. David karşıma dikildiğinde "Yeter artık. Lütfen. Insan olarak kalmak istiyorum." dedim hıçkırarak.

"Ben de öyle kalmak istiyordum." dedi sesinin çarpıp yankılandığı duvarlar kadar soğuk bir şekilde.

"Eğer insan olarak kalsaydın ölecektin!" diye bağırdım kafamı kaldırıp büyük bir öfkeyle.

Boğazımdan tutup beni duvara iyice yasladığında tamamen yabancılaşmış gibiydi. "Ölmek ya da yaşamak benim vereceğim bir karardı." dedi dişlerini sıkarak.

"Seni kurtaracağımı biliyordun." dedim sinirle gülerek. "Seni kurtarmam gerektiğini biliyordun. Gördüm. Aklında bunu gördüm." dedim o anı hatırlayarak. Elini tuttuğumda beynindeki düşüncelerini, kontrol edemediği yeteneği sayesinde görmüştüm. "Yaşamayı istiyordun."

teen wolf: a new storyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin