ruhlar okulu

47 1 0
                                    

Benim adım Emir 13 yaşındayım ve bu sene 8. sınıfa başlıyacağım.Benimle yaşıt Berk adlı bir ikizim var biraz huylarımız farklı olsada sevdiğimiz konular benzerdir.yaz tatilinin sıradan bir günüydü 8. sınıfın ne kadar yoğun geçiceğini bildiğimiz için şimdiden test çözmeye başlamıştık günlerdir evden çıkmadığımız için fazlasıyla bunalmıştık en sonunda canımıza tak edip annemden izin almaya karar verdik saat 8 e yaklaşıyordu aslında olması imkansız bir inzinde olsa zar zor izin alıp 30 dakikalığına dışarı çıkma şansını yakaladık direk dışarı fırladık öyle yürüyüp ne yapmalıyız diye üşünüyorduk benim aklıma okula gitmek geli çünkü her yaz tatili okul boyanır ve farklı bir görünüme sahip olurdu biraz saçmada olsa tamam diyip okula doğru ilerlemeye başladık biz bazen haylazlık yapmayı severiz ve berkte bende korku filmi ve benzeri gibi olaylara bayılırız gece olduğu için okulun sim siyah bir görünümü vardı dikenli tellerin zayıf bir noktasını bulup içeri girdik geçerken tişiörtümün ufak bi kısımı yırtıldı ama çok göze gelmiyordu annem fark etmeden halledebilirdik neyse okulumuz 3 binadan oluşur ana bina aynı zamanda en büyük binadır ufak bina bu binada genelde anasınıfları ve 1. sınıflar olur son olarakta yeni bina var.ana bina ve yeni bina arasında arka bahçeye geçiş sağlayan bir alan var ordaki ana binanın penceresinin kırık olduğunu biliyorduk doğruca oraya yöneldik amacımız okulun içine girmekti bir nedeni yoktu ama günlerdir evde kös kös oturmanın sonunda canımız biraz macera yaşamak istiyordu el birliği ile içeri girdik pencerinin iç kısmına yani binanın iç kısımından bakacak olursanız bodruma inen merdivenlerin orada ana bina 4 katlıdır aslında 3 ama bodrumuda işe katarsanız 4 oluyor.İkimizde içerdeydik ve okulun içi zifiri karanlıktı birden ciddi manada bir ürperti geldi içime berkten telefonu çıkartıp ışık tutmasını istedim benim telefonum evdeydi şarzı düşür olduğu içinyanımda getirmek yerine evde şarzda bırakmayı tercih ettim berk telefonu çıkartırken ekrandaki saat gözüme çarptı çoktan 15 dakikamız bitmişti 15 dakikalık ufak bir zaman dilimimiz vardı burdan çıkmak için berk flaşsız telefonun ekranını açtı önümüz biraz daha aydınlanmıştı o esnada okulun 2. katından yani hemen üst katımızdan ayak sesleri gelmeye başladı önce korktuk ikimizde bu ayak seslerine mantıklı bir çözüm üretmeye çalışıyorduk ki öncelikle okul hizmetli görevlisi orhan amca olabiliceğini düşündük orhan amca okulun tesisat elektirik ve onungibi işlerine bakan bir görevliydi hızla yaklaşıyordu saklanma gereği duyduk ve koşar adımlarla bodruma girdik bodrum sabah gözüyle bile tüyler ürpertici bir yerdi teknoloji ve tarım odası ile seki bir fen labaratuvarı vardı onların haricinde ise kapısı kilitli olan bir sınıf ve birsürü boru olan bir oda önce sağ tarafımızdaki fen labaratuvarının kapısını denedik ama kilitliydi çok vaktim yoktu kazan dairesine girmek zorunda kaldık en azından adı buysa ben odaya bu ismi taktım oda toz içindeydi üstü tozdan katman tutmuş duvarlardan geçen kalın borular ve eski aletler vardı berke baktığımda yüzünün rengi atmıştı gerçi benimde pek bir farkım yoktu ikimizde o sesizliğin içinde kalbimizin atış seslerini duyabiliyorduk adım sesleri yavaş yavaş uzaklaşıyordu bu rutubetli odadan bir an önce çıkmak istiyorduk adım seslerinin tamamen kesildiğine emin olduktan sonra kapıyı sesizce aralayıp dışarı çıktık okuldan bir an önce çıkmak istiyorduk girdiğimiz pencerenin önüne yeniden gittik tam hadi burdan çıkalım derken en üst kattan çok yüksek bir çığlık sesi gelmişti ufak bir kız imdat ardım edin diye yakarıyordu önce ikimizde birden irkildik ve bir birimizin boş boş yüzüne bakıyorduk berk ne yapmalıyız dedi cevabım doğrudan bilmiyorum oldu tedirgin adımlarla yukarı çıkmaya başladık zaten telefonun ışığı en fazla 2 metre önümüzü görmemizi sağlıyordu geri kalan ise bomboş bir karanlık 2. katın sonlarındaydık ve sesler kesildi birden ortalık yine aynı anlamsızlığı kazandı adımlarımızı hızlandırdık 4. kata vardığımızda hiç birşey gözükmüyordu burnumuza gelen tek şey sağ taraftaki tuveletten gelen kötü kokulardı biraz ilerledik sınıfların kapıları birer ikişer belirmeye başladı sırasıyla sınıfların kapılarını denedik bir ikitanesi hariç çoğu açıktı bir sınıfa girdik sınıf camlardan gelen ay ışığı ile apaydınlıktı bir camı açtım biraz sakinleşmek istiyordum kalbim küt küt atıyor başım dönüyordu camı açmam ile sınıfın kapısı büyük bir ceyranla kapattı o anki sesle bilincimi kaybediyordum olaylar iyice sarpa sarmıştı berk yanıma gelip hadi çıkalım biran önce şu okuldan dedi telefonu cebinden çıkararak ışığını yeniden açtı ve hızlı adımlar ile kaapıya ilerledik sınıf kapısını açtığımız anda beyaz bir kefen giymiş kızı gördük 1 metre önümüzde duruyordu ve birden çok yüksek bir çığlık attı zaten bu olay kayıyı açtığımız anda gerçekleşti hiç bir şey anlamamış oanki kaçma istemiyle ikimzde gerisi geriye yere çakılmıştık berkin telefonu yere düştü ve ışık söndü o anda ses kesildi ikimizde büyük bir tranva geçirmiştik yerden doğrulup berkin telefononun çıkan bataryasını yerine taktım ekran açıldı berki klundan tutup hadi kalk koş dedim ikimizde büyük bir hızla aşağı indik 1. kattayken karşımıza bir adam çıktı sanki80 lerden kalma bir takım elbise giymiş kel bir kişiydi kaşlarını çatarak siz ne arıyorsunuz burda dedi ikimzde kekeliyerek birşeyler söylemeye başladık ne söylediğimin bile farkında değildim atım kolumuzdan tutup bizi dışarı çıkardı hadi bidaha sizi sakın burada görmeyi bu saatte ne işiniz varkı diyip bizi bıraktı kızgın bir sesle yaşadıklarımızdan sonra hızla eve gittik kanter içindeydik annem ne oldu size böyle hem 45 dakika oldu meraklanmaya başladım dedi ikimizde aynı anda geç kaldığımızı far edince koşarak geldik dedik çünkü başımızda genenleri anlatsak bir daha asla bizi gece salmazdı

Ruhlar OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin