Arkadaşlar okuyucularım artıyor. Gerçekten mutlu oluyorum :)) sınavlarımdan dolayı yb yayınlayamıyorum. Elimden geldiği kadar yazıcam. Yazım hataları olabiliyor. Rahatsız olanlar uyarsın lütfen *-* yorumlarınızı söyleyin belki hikayenin kafamdaki gidişatından daha iyi fikirler çıkar. İyi okumalar :) <3
-
Derken durup durup ağlama krizlerim tutmaya başladı. Berke çok alışmıştım. Bunu kendime itiraf edemesemde çok alışmıştım. Çünkü ben hiç aşık olmazken berke farklı bir ilgim vardı. Göz yaşlarımı silmem gerektiğini farkettim çünkü yarım saat sonra kuzenim sudeyle kafeye gidecektik. Ne giysem diye düşünmeye başladım. Dolabıma genelde siyah renk hakimdir. Siyah hırkam ve siyah pantolonumun içine salaş bi beyaz tişört ekledikten sonra duşa koştum. Genelde saçlarımı düzleştiririm fakat zamanım yoktu kuruladım sadece ten rengi rujumu sürdükten sonra siyah ojelerimi sürmeye başladım. Evet ellerimi mahvettiğimin farkına vardığımda biraz geç olmuştu. Zihnimde binler düşünce hareket ediyordu. sarsılıp kendime gelmemi sağlayan şey telefonumun zil sesi oldu. Kuzenim arıyodu. Telefonu açmamla cırlak bi sesin nerdesin sen ya diye kulağımı tırmalaması bir oldu. "Of sude of ne bağırıyosun ya sakin ol biraz geliyorum" diye sitem ettikten sonra telefonu kapatıp sessize aldım. Çünkü sudenin huyudur geç kalırsan yanına gidene kadar 20 kere arar. Siyah spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdikten sonra siyah sırt çantamı alıp fırladım. Dediğim oldu. hızlıca koşar adımlarla evimize pek uzak olmayan buluşma yerimize 5 dakikada gittiğimde telefonumdaki 21 cevapsız çağrı bildiriminde sudenin adı yazıyordu. kafamı kaldırdığımda sinirden kıpkırmızı olmuş bi sude koşarak yanıma geliyordu derken bir ışık :D sanırım kafama sudenin kozmetik ürünleri cüzdan vs. Doldurduğu bavulumsu çantayı yedim. Sude baya süslüdür benim aksime suratında 8 kg makyaj vardır. Neyse yürümeye başladık sude susmak bilmiyordu. Yeter artık sus be kızım diye bağırdım bana masum masum baktı. Kıyamadım yine gülmeye başladım. Küçüklükten beri huyudur kızınca masum masum bakar. İkimizde büyük bir kahkaha attıktan sonra bulunduğumuz yerin cadde olduğunu fark edince sakinleştik.
Aklıma berk geldi ve bu düşünceli halim sudenin gözünden kaçmadı. Sudenin benim aksime bir çok sevgilisi olmuştu ve erkeklerin dilinden iyi anlıyordu benim gibi öküz değildi. Ne olduğunu sordu.
- noldu sana neyin var?
+ bişey yok kuzen dalmışım öyle
- ahaha deniz beni kandırma çabaların olumsuz tatlım hemen anlatmaya başla.
+ şu berk atalay varya
- ee sakın çıkıyoruz deme arabanın önüne atlarım!!
+ niye ya
- ya o tam bi piç uzun ilişkisi hiç yok en fazla iki gün. Altına atmadığı kız kalmadı şehirde deniz sakın öyle bi aptallık yaptığını söyleme!
+ hayır çıkmıyoruz. Konuşuyoduk çok alışmıştım sude uzun zaman sonra mutlu olmuştum ben. Gitti.
- bak anlıyorum seni sen kimseyi sevemezsin kolay kolay. Ve gerçekten bunu seviyosan vay halimize.
+ hayır ya sevmiyorum cidden sevsem hissederdim. Sadece sevebileceğim biriydi mutlu ediyodu.
- deniz sen sevmiyosun. Berk çok yakışıklı. Peşinde onlarca kız varken seninle konuştu. ve sende bundan etkilendin. Sanırım biraz zaman gerek.
Derken kafamızı kaldırdığımızda mozaik kafeye çoktan geldiğimizi farkettik. İçerisi çok kalabalıktı. Şehrin orospularından bi kaçı da buradaydı. Dik bi bakış attıktan sonra yerimize geçtik. Açıkcası pek sakin biri değilimdir. Elimin ağır oluşunu nerdeyse herkes bilir. Garson yanımıza yaklaştı bakışkarının sudenin bacaklarında olduğu aşikardı. Sude imalı hareketler yaptım ve hemen eteğini çekiştirdi. Nasılda anlıyo ya. Canım kuzenim. Ne alırsınız diye bi ses duyduk ve bakışlarımızı birbirimizden çektik. " tatlı kurabiye iki çay birde çilek-kavun nargile" diye yanıtladı sude. 5 dakikanın sonunda siparişlerimiz geldi. Sude her zamanki gibi sigara ve nargileyi birlikte içmeye başladı. Bende nargileden bi fırt çekerken ardadan mesaj geldi. " kanka napıyosun" hemen yanıtladım.
- mozaikteyiz gelsene
+ yok ya yatıyorum ben berkle sonra uğrarım.
- berk mi? Selam söyle
+ as diyo kanka seni seviyomuş
-sevmesin gerek yok.
+ noldu be
- hiç mesaj atmıyo haftalardır konuşmuyoruz.
+ of of. Neyse bi saat sonra koçan a gidicez biz ben biraz uyuyum görüşürüz.
- iyi uykular.
" SUDE KALK KOÇANA GİDİYORUZ KAMOOON" diye sesli bi şekilde konuştuktan sonra ayağa kalktım. Fail olduğumu farkettim çünkü sude istifini bozmamıştı. Geri oturdum. Deniz ne koçağı ya noluyo dedi. Mesajları okuttum.
+ oha ya bu benim bile tecrübelerimi aşıyo deniz çocuğun amacı ne?
- bilsem..
Toparlanıp kafeden kalktık. Acıkırız diye fırından poaçalarımızı aldıktan sonra bi pakette sigara alıp koçağa doğru koştuk. Parkın ortalarında boş bir kamelya bulup oturduk. Dakikalar geçmiyordu. Sonunda ardanın dediği saat geldi. Ama hala arda ve berk yoktu hava kararmaya başladı. Ve koçakta bu saatte beklersek eve sağlam gidemiyeceğimizi ikimizde biliyoduk. Sigarayla çakmağı bavulumsu çantasına attıktan sonra beni kolumdan tutup çeke çeke götürmeye başkadı bi kaç saniye sonra büyük adımlarla parkın ortasındaki erkek topluluğuna karışan ardayla berki gördük. Berk bana umursamaz bi bakış attıktan sonra gözden kayboldu. Arda yanımdan hızlıca geçerken " şimdi değil deniz, şimdi değil." Dedi ve bişey söylememe fırsat vermeden gözden kayboldu. Gözlerimin dolduğunu ellerimin titrediğini farkettim. Sude donup kalmıştı. İrkilip koluma girdi taksi çağırdı. Eve geldiğimde hala titriyodum. Kaç saattir ağladığımı bilmiyorum saat gece yarısına yaklaşıyordu. Güzel bi duş aldım. Çıkınca telefonumdaki mesaj bildiriminde ardanın adı yazıyordu. Heyecanla açtım.
+ deniz
- efendim
+ naber
- sence?
+ bugün kavga vardı konuşmaya fırsatımız yoktu.
- beni hiç takmadı arda. Çok canım acıdı
+ deniz bak sana şunu söyliycem. Berk benim kardeşim evet ama o sevilecek birisi değil. O kimseyide sevemez. Senide pek takmıyo açıkcası.- gidenler geri dönmez mi hiç?
+ dönmez.Arkadaşlar devamı gelecek karakterlerimize medya kısmından bakabilirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Gelmeyen-
RomantizmMerhaba arkadaşlar ilk hikayem olucak :)) yakın arkadaşlığın aşka dönüşmesiyle ilgili bir hikaye.umarım beğenirsiniz.