Multi de Sakura ve Kurama var.Normalde Kurama çok yakışıklı bir karakter fakat burada kıza benziyor.Ama çok güzel•.•Neyse Iyi okumalar👯👯
-Telefonu kapattığımda pişmanlık duygusu benliğimi ele geçirmeye başlamıştı.
Kanato... Tanrı'm, bana ilk defa bir erkek öyle şeyler söylemişti. O çok samimi biri. Ben bunu duyduğumda ise utanmıştım. Başkası olsa belki utanmazdım fakat o Kanato... Bazen ne kadar kanımı dondursa da kalbimi ısıtabilecek bir rahatlığı var ve ben... Ben kimseden ayrı kalamam. Bağlandığım insanlar ile ayrı kalmak işkencedir. Ve ben... Bunu yaşayamam...Dolan gözlerimden yaşlar akarken bir şeyi farketmiş gibi gözlerimi belerttim.
Ben nasıl bir aptaldım böyle?!
Gidersem aklımdan çıkmayacaklardı.
2 hafta çok kısa bir süre değil.
Onları bırakmam. Çok sevdiğimden değil, yalnızlık kötü hissettiriyor. Annem yok... Babam neredeyse yanıma gelmiyor ve ben yalnız olmak... İstemiyorum.
Telefonumu tekrar açıp son aramalardan Subaru'yu tıkladım.
"Subaru ben yapamam!""Ne?! SAÇMALAMA!"
"Yalnız olmak istemiyorum Subaru... Evde hizmetçiler ile babamı beklemek istemiyorum..."
"Yui..."
"SİZ BENİ ÖLDÜREMEZSİNİZ! HEPİNİZİN KALBİ VAR! BEN SİZİN AİLENİZ SAYILIRIM!"
Hıçkırarak ağlarken bir yandan da bağırıyordum...
"..."
"Subaru." Dedim hıçkırarak.
"Ne?"
"BANA DÜZGÜN BİR CEVAP VERMENİ İSTİYORUM!"
"..."
"BABAM... YANINIZDA KALMAMI SÖYLEDİYSE, GERÇEK BİR AİLE OLAMAZ MIYIZ?! HEP YALNIZ MI KALMAM GEREKİYOR?!"
Sanki o an zaman durmuştu... İkimizde düşünüyorduk.
Ben ise hala ağlıyordum. Sanki kendimde değildim. Kendime bir aile bulmuşken bana birinin git demesi, ki ne kadar iyi niyetle olsa da koyuyordu.
"BANA CEVAP VER! BENİ ÖLDÜREMEYECEĞİNİZİ SEN DE BILIYORSUN! GÖZLERİNİN ÖNÜNDE ÖLSEM... Kalbin sızla-"
Başımda hissettiğim sert bir darbeyle yere düştüm.
"Yui? İ-iyi misin?""B-ben..."
"Yui!"
"Y-yalnız-"
"YUİ!YUİ!TANRI'M!"
"SHUU HEMEN HAZIRLAN!"
•
Ayato'nun Ağzı;
Ah!Nerede kaldı bu düz göğüs? Kaçtı mı ki?
"Kanato."
Kurama ellerini yıkamak için kalmıştı.
"Ne?""Düz göğüs hala gelmedi.Kaçmış olabilir."
"Bizi kanından mahrum bırakmaya mı çalışıyor? Belki de başına bir şey gelmiştir."
Son cümlesinde Kanato'nun ses tınısının değiştiğini farkettim. Kaşlarım kendiliğinden çatılınca şunu düşündüm.
'Kanato bu kızı önemsiyor muydu?'
•
Subaru'nun Ağzından;
Bir kaç kızın ağlayarak ara sokaktan çıktığını görünce yanlarına koştuk.
"Sarışın, sevimli ve etek giyen bir kız gördünüz mü?"
"Yui'den mi bahsediyorsun? O çok kötü durumdaydı... En son ambulansı çağırdık ve hastahaneye kaldırdılar."
Kız daha çok ağlamaya başladığında
yanındaki arkadaşı, kızı teselli etmeye çalıştı.
Bir dakika.
YUİ HASTAHANEYE Mİ KALDIRILDI?!
"Sakura sakin o-""HANGİ HASTAHANE?!"
"Rei Hastahanesi..."
Telefonumu titreyen ellerimle açtım ve Laito'yu aradım.
"Alo? Subaru?"
"Neredeyseniz, hemen Sachiko caddesine gelin. Diğerlerine de haber ver."
"Subar-""BIR DEDİĞİMİ İKİLETME!"
"Tamam. Geliyoruz."
Telefonu kapatıp ellerimi saçlarımdan geçirdim.
O bize tam olarak alışmış mıydı, yoksa yalnız olmak mı istemiyordu anlamamıştım.
Sadece gitmeliydi.
Vampirler tarafından ısırılıp durmaktansa babasını aylar boyunca bekleseydi!
Ayato onun sırdaşı.
Kanato onun hep korkutucu şeyler söyleyen fakat sevimli ve çok kolay bağlanabileceğin arkadaşı.
Shuu onun, onunla pek ilgilenmiyormuş gibi gözüken fakat onu içten içe çok seven abisi.
-Subaru Notu;Shu ile onu pek konuşurken görmedim. Yui ayağını Shu'nun sandalyesinin üzerine koymuştu sadece sanırım.-
Reiji onun en zeki olan ve doğru kararları verdirten, soğuk dursa da kalbine yerleştikten sonra kardeşi olabilecek arkadaşı.
Laito onun sapık olan, neşeli, insanlarla fesat iletişim kurmayı seven ve samimilikte mastır yapmış arkadaşı.
Yui ise bizim, sevimli, samimilikte Laito gibi, Reiji gibi kalbine bir kez girdikten sonra bir daha çıkmayan, Ayato gibi tam bir sırdaş olabilecek, Kanato gibi çok kolay bağlanabileceğiniz, Shu gibi içten içe bazı duygular yaşayan yeni aile üyemiz.
-yazar burada gerçekten çok duygulandı:.)-
~
"Hey Subaru! Geldik!"
Laito'yu,arkasında Reiji, Ayato ve
Kanato'yu görünce nefesimi bıraktım.
Yanlarında bir de tanımadığım kızıl saçlı bir çocuk vardı..
"Bu kim?" Dedim ve çocuğu gösterdim.
"Yui'nin en yakın arkadaşıymış. Adı Kurama."
Tam bu sırada Kurama;
"SAKURA?! Ne oldu?!" Kurama arkamdaki kızıl saçlı kıza doğru koşup sarıldı.
Bu ikisi çok benziyor ha.
Ha?
Yui misin sen?
Lanet olsun...
"Y-Yui..."
Kız kekelemeye başlayınca bağırdım.
"EVET YUI ŞU AN HASTAHANEDE! BURADA PUT GİBİ DİKİLECEĞİMİZE GİTSEK HANİ?!"
Sen baya Yui gibi konuşuyorsun.
Kapa çeneni.
Kanato Teddy'i sıktı ve kahkaha atmaya başladı.
"Bizi kanından mahrum bırakıp kaçmaya çalıştığını düşünmüştüm."
Dedi kahkahalarının arasından.
Laito, bizim hiç ciddi olamayan Laito'da bu sefer ciddiydi.
"Şoförü arayın. Buraya yakın olduğu için Rei hastahanesindedir. Sakura,bu durum nasıl oldu? Bir bilginiz var mı?"
Sakura elleriyle oynamayı bırakıp ağzını araladı.
"Lavaboya gireceğimiz sırada başından kan akan ve yatan bir kız gördük. İlk başta tanımasam da Yui olduğunu çiçekli tokasından anlamıştım. Neyse, gözleri hafif aralıktı. Birisinin yaptığını söylüyordu. Anladıklarıma göre biri arkadan başına sert bir darbe geçirmiş. Tam bu sırada da ambulans geldi zaten."
Kurama sesli bir şekilde küfretti.
"Onu birisi aramıştı! Bana, Kira arıyor deyip gitmişti. Onun tüm arkadaşlarını tanırım. Aralarında Kira diye biri yok! O arayan kişi başına vuran kişi olmalı."
Ne güzel tespit! Gerizekalı.
"Sanmam.Yui zeki bir kız.-Y.N:değil.-
"Böyle bir şey varsa oraya gitmez. Ayrıca onu arayan-"
"ŞOFÖR GELDİ!"
Hepimiz limuzine bindikten sonra ön tarafa seslendim.
"Rei Hastahanesi."
~
"Siz Yui Komori'nin yakınları mısınız?"
Doktoru görünce ayağa kalktım.
"Evet.""Annesi ve babası nerede?"
Bu sefer Kurama öne çıktı.
"Annesi öldü.Babası şu an yurtdışında."
Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım.
Hak etmiyordu.
"Anladım. Yui'nin durumu iyi. Merak etmeyin. Başındaki darbe bir hırsızdan gelmiş. Bir mağazadan paraları çalıp lavaboya girmiş. Orada da bir kız olunca sinirden bayıltmış. Yani düşmanlıkla alakalı bir şey yok. Ayrıca geçici bir hafıza kaybı olabilir, tam emin değiliz. Çünkü başına ağır bir darbe almış. Hareketlerinde farklılıklar olursa çok önemsemeyin derim. Bir iki haftaya geçer. Tekrar geçmiş olsun."
-Y.N; Benden doktor olamayacağını görüyoruz.-
"Şükürler olsun." Arkamdan Ayato'nun mırıldanışını duyduğumda sırıttım.
Fakat sırıtmam hemen sonlandı.
Geçici hafıza kaybı mı?
~
Başı Kanayan Yui'nin Ağzından;
Gözlerimi yavaşça araladım. Işıklar yüzüme vuruyordu. Çok fazla insan vardı. Bir doktor elinde neşter ile bana doğru ilerlemeye başla-
Şaka şaka.
Gözlerimi açtığımda tek başıma hastahane odasındayım. Kolumda da bir iğne. Alt tarafı bir hırsız kafama altın külçeleri ve parayla dolu bir çanta ile vurmuştu.
İyi misin?
Evet.
Kapı açılınca içeriye kırmızı saçlı ve gri gözlü bir çocuk girdi.
"Yui..."
Utançla başımı eğdim. Bir erkekle, küçük bir oda da yalnız kalamazdım. Çok yanlıştı...
"Merhaba." Dedim yanaklarım kızarırken."İyi misin?"
Bana şimdiden sen diye mi hitap ediyor? Kim bu?
"İ-iyiyim. Şey adınız ne acaba? Sizi tanımıyorum. Yanlış odaya gelmiş olabilirsiniz."
Çocuk şaşkınlıkla gözlerini belertti.
Göz rengi çoook güzeldi...
Fakat benim bir sevgilim var.
Benimle dalga geçiyor olmalısın! Bir darbe ile beynin ile ayağın yer değiltirmiş olamaz!
He?
"Beni hatırlamıyor musun? Ben Kurama. Şaka mı bu?""Ben. Üzgünüm... Şey ama tanışabiliriz. Ben Yui Komori. Fakat siz
bunu biliyorsunuz. Sizin adınız?"
Bana hala aynı şekilde bakıp, put gibi duruyordu.
Ne oluyordu ya?
Abim Shuu nerede bu arada?
"K-Kurama Shinjirou."
Tam bu sırada içeriye 6 kişi daha girdi.
Abimi görmenin sevinciyle çığlık attım.
"Shuu!"
Abim bana garip bakışlar atarken yanıma gelmesini işaret ettim.
"Yanına mı geleyim?""Evet."
Yanıma geldiğinde Shu'ya aniden sarıldım. O da üstüme düşmüştü.
Kahkaha attım.
"Seni çok özlemişim ani-sama!"
"ANI-SAMA?!"
•
Bu bölüm gecikmesi için hepinizden çok özür diliyorum.Yazmaya üşendim bir ara.Sonra Kına gecesine felan gittik.Öyle yani sksjsjGünüüüün sorusu;Yui'nin sevgilisi sizce kim? -Eheh tahmin edemezsiniz sksjsj.-
Görüşmek üzereeee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diabolik Lovers Yui Değişti?
Fanfic★ Hikayenin baş kahramanı bir kız. Çoğumuzun animede fazlasıyla salak bulduğu bir karakter. "Bu... Bu çok kabaydı." -Sanıyorum ki... Evet. "Hikayeyi de böyle mi yazmayı düşünüyorsun?" -Salak mısın? Böyle yazarsam hikayeyi kim okur? "Bilemiyorum. Bi...