Koşuyordum, duygusuzca koşuyordum.Hiçbir şey düşünmeden koşuyordum.Sadece müziğin verdiği bir özgürlük hissi vardı üzerimde.Birde saatlerdir koştuğum için ayaklarım ağrıyordu.Bir duyguya sahip olmam gerekmiyordu ama kendimi ruhsuz hissediyordum.Aşk acısından veya başka birşeyden değildi.Sadece kendimi ruhsuz hissediyordum.Üstelik sevgilim, nişanlım da yoktu.Yıllar önce nişanlım ölmüştü.Bunun duygusu bile yoktu.Zamanla geçiyordu zaten ama ölümünün hiç bir üzgünlüğünü azcık bile olsa hissetmiyordum.Ruhsuzun tekiydim işte.
Ortalama yirmi dakika sonra koşmayı bırakıp dinlenmeye başladım.Hiç durmadan soluklandıktan sonra evimin yolunu tuttum.Apartmanın yakınlarında bir koruluk vardı ve bana koşma avantajı sağlıyordu.Her cumartesi de erkenden kalkıp koşardım.Birazdan eve gidecek ve saatlerce uyuyacaktım.Başka bir planım yoktu.Zaten hiçte olmuyordu.Yalnızlık bunu engelliyordu.Bir tek Teressa vardı ama o da günlerdir yoktu.Açıkçası onu merak etmiştim.İznini bu kadaf sık ve haber vermeden kullanmazdı.Beni çok endişelendirmişti.Evine gitmeyi düşünüyordum.Ama uyuduktan sonra.
Kendimi kötü hissetmeye başladığımda koruluktan çıktım ve kulaklıklarımı çıkarmayıp yol boyunca The Chainsmokers'dan birkaç parça dinledim.Apartmanıma vardığıma merdivenlerde oldukça başım dönmüştü ve bugün sporu fazla kaçırdığımı fark ettim.Merdivenleri ve korulukla ev arasındaki mesafeyi hesap etmemiştim.Evime gelip yatağıma uzandığımda telefonumdan bir bildirim sesi geldi.Bu bir mesaj da olabilirdi.Hemen telefonumun zor ve karışık olan ekran kilidini açıp bildirime baktım.
"Çalıştığınız hastane, teknik sorunlar nedeniyle 3 gün tatil edildi.
Megan Hamleck"
Mesaj, beni ciddi bir şekilde şaşırttı.Çalıştığım süre boyunca-8 ay-hiç böyle bir şey olmamıştı, olmasını da beklemiyordum.Ama olmuştu işte.Nedenini de oldukça merak ediyordum.Muhtemelen 3 gün sonra öğrenirdim.Bu yüzden gözlerimi kapatıp uyumaya başladım.
Saat on iki buçuk civarlarında kalkmış, ellerimi yüzümü yıkamış Facebook'ta takılıyordum.Tanımadığım bir kişi istek atmıştı ve şuan konuşuyorduk.Aslında çok fazla Face'te takılıp herkesle konuşan biri değildim ama bir seferlikten birşey olmaz diye düşünüyordum.Zaten oldukça kibar biriydi ama bazen tuhaf konuşabiliyordu.Bunu sorun etmediğim için onunla yazışmaya devam ettim.Adı Kevin'dı.Soyadını sormadığım için söylememişti.Yaşını da bilmiyordum.Muhtemelen benden küçüktü,belli ediyordu.
"Cevap vermiyorsun?"
Mesajına bakıp ne yazacağımı düşündüm.Önceki mesajlara baktığımda bana yaşımı sorduğunu gördüm.Ama o söylemezse bende söylemeyecektim, açıkçası ona güvenmiyordum.
"İlk sen söyle"
Yazıp gönderdim.Eğer sıkmaya devam ederse engelleyecektim.
"İlk ben sormuştum Charlyn."
"Çok sıkıcı olmaya başladın"
"Peki o zaman konuyu değiştirelim"
"Sonunda"
"Ama soru olmasın,"
"Ama sorular olmadan birbirimizi tanıyamayız"
"Peki kendini tanıt"
"Sonra da ben tanıtacağım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dont Open This Door
FanfictionCharlyn her gün işe gittiği hastanede tuhaf olaylar yaşıyordu ve bu ona akıl almaz geliyordu.Bunu hastane müdüresine anlattığında ona inanmadı ve amacının değişmesine sebep oldu.