"BAD BOY 'TEXT' "

1. Bölüm

multide Demi'nin giydiği etek var.

Selam ben Demi. 20 yaşındayım ve konservatuar eğitimi alıyorum. Kısacası benim hakkımda bunları şimdilik bilseniz yeterli, tabi bir de okulum New Yourk'ta ve ailemde Canada'da. Ah! her neyse şimdi hazırlanmam lazım. Okula yetişmem gerekiyor.

Hemen odama koşup dolabımda elime gelen ne varsa üzerime geçirdim. 

Hemen mutfağa koşup bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Bu gün David ile okula gidecektim. Ah! işte geldi.

"hey selam David"

"selam pamuk şekerim"  

evet, biliyorum pamuk şekerde ne? diye soracaksınız. David ve ben küçüklüğümüzden beri arkadaşız. Onun bir kız kardeşi vardı. Adı Ella'ydı. Bana çok benziyordu ama kansere yenik düştüğü için öldü. Pamuk şekeri de çok severdi  bu yüzden David bana pamuk şekerim diyor, onunla abi kardeş gibiyiz...

"eee, ne yaptın görüşmeyeli?"

"daha dün uyumadan önce telefonla konuştuk David. Sence ne yapmış olabilirim bu zaman arasında."

"daha dün uyumadan önce telefonla konuştuk David. Sence ne yapmış olabilirim bu zaman arasında." beni taklit ederek bunu söylemişti.

"ha ha ha çok komiksin"

"insan hiç öyle konuşur mu abisiyle?"

"off"

"off lama bana bak zaten geldik"

arabadan hemen inip David'in yanına gittim. Yanağına sulu bir öpücük kondurdum ve ona sarıldım. 

"ben şimdi gidiyorum Rachel'ı bulmam lazım."

"tamam sen git çıkışta yürümek istemezsen beni ara"

"tamam. Görüşürüz"

"görüşürüz pamuk şekerim"

hızlı adımlarla okulun kapısına doğru ilerliyordum ki okulun 'Bad Boy' tayfasına takıldım. Ah şimdi gel de şu Justin, Jack  ve tayfasıyla uğraş.

Tam okulun kapısından girecekken Jack kolumdan tutup beni durdurdu.

"bak bak bak. Okulumuzun sürtüğü de buradaymış"

"ah! ama malesefki ben burada Stephanie'yi göremiyorum Jack, halisünasyon görüyor olmalısın bence sen bir doktora görün"

(arkadaşlar Stephanie Jack'in sevgilisi)

"sen ne dedin?!" kızgın bakışları üzerimdeydi.

Bende sesimi biraz daha yükselterek " diyorum ki senin şu sevgiline bir tasma lazım önüne gelene salyalarını akıtıyor."

Sinirden bana bir adım atmıştı ki Justin onu kolundan tutup "boş ver dostum, değmez bile.Ayrıca antremana geç kalıcaz"

dedikten sonra hepsi gitti. Bende sınıfıma gidip Rachel'ı beklemeye başladım...

Ah tanrım şu aptallardan nefret ediyorum özellikle de şu Justin'den. Egoist,her kızı altına alabileceğini sanan, pis bir sapık.

ben bunları düşünürken zil çaldı ve bende dolabıma ilerleyip kitaplarımı koydum ve müzik sınıfına doğru ilerledim. Bu gün Rachel gelmemişti, onu aradığımda çok kötü hasta olduğunu söylemişti.

Sınıfa girip yerime oturdum 5-10 dk sonra zil çaldı ve içeri Justin girdi. Lanet olsun onunla dersimiz aynıydı ve tebi ki de o sarışın kendisini Justin'in sevgilisi sanan sürtük Anastasia off.

Bay shine sınıfa girince selamlaştık ve yerlerimize geçtik, bu adama bayılıyordum...

Sersin ortalarında telefonuma mesaj geldiğiende çaktırmadan telefonumu elime alıp baktım.

bilinmeyen numara: Lanet olsun Demi o etekte ne öyle? herkes sana bakıyor.

Demi: Ne, sende kimsin?

bilinmeyen numara: Lanet olsun seni becermemek için kendimi zor tutuyorum.

Demi: David eyer bu bi şakaysa hiç hoş deği.

bilinmeyen numara: ben David değilim.

Demi: Lanet olsun kimsin o zaman?

bilinmeyen numara: eyer o eteği giyersen seni becerecek kişi.

bilinmeyen numara: ve bir daha küfür etme bebeğim sana hiç yakışmıyor.

Demi: BOK KAFALI!!!

bok kafalı: tanrım ben sana ne diyorum.

Demi: uğraşma benimle

zil çaldığında hemen telefonumu kapatıp David'i beni alması için aradım.

Selam selam selllammm!

yeni bir hikayeyle karşınızdayımmmm. Sizce bu nasıl? Bi ardadaşım yazmamı istediği için başladım ama neyse yorumlarınızı bekliyorum.