Bir ses duydu bir citirdi. Kafasını mümkün olduğunca sesin geldiği yöne cevirdi. "Kim o Kim var orda? Dediyse de, yanıt alamadı. Bir kez daha denedi şansını ama sorusu, sessizlik tarafından cevaplandı. İcindeki merak yerini korkuya bırakıyordu. Soluğunun sesi evinin duvarlarında son buluyordu. Algıladığı sadece karanlıktı. Karanlığın ufkun da ise; parıltı vardı. Bu parıltının da "diğerleri gibi" olduğunu seziyordu: O'nu bırakmayan varlıklar , suratlarına oturmuş iğrençç bir gülümsemeyle yaklaşıyorlardı. Sonra da defalarca dönüyorlardı. O'na değecek kadar yaklaşıp, hic bir sey yapmıyor, ardından sessizce uzaklaşıyorlardı. O parıltın'ın iyice yaklaştığını fark etti ve birden fazla parıltı olduğunu algıladı. Galiba bu sefer kalabalıklardı. Yavaşca yere teğet geçerek yaklaşıyor, havada süzülüyorlardı. Sırıtmaları bu mesafe den bile belli oluyordu. Düzenlerine ise; dyecek yoktu. Hicbiri diğerlerinin önüne geçmiyordu. Geldiler , taburesinin karşısında dizildiler. Birazdan o "danslarına" başlayacaklardı. Amaclarını ve islevlerini bir türlü anlamıyordu. Gözlerinden nefret ve ukalalık siziyor du haklıydı. Yine etrafında dönmeye başladılar tüm kasvetleriyle sanki. O'na her istediklerini yapabileceklerini ispatlamaya calışıyorlardı. Bu yaratıkları def etmeyi hic denememişti. Deneyemezdi de eli kolu bağlıydı onlara karşı, cünki güclerini tahmin edemiyordu. Bu sefer bir şey farklıydı o'nun bilmediği bir takım bilgilere sahiptiler adeta. Seziyordu. O bütün gözlerin üstünde olduğunu hissetti. Her biri önunden gecerken gözlerini. O'ndan ayirmiyodu. Adeta beynini okumay calısıyordu. Usulca ve sinir bozucu bir şekilde turluyorlardı. Tahmin ettiği gibi , suratlarına yapışmış iğrenc bir gülümseme vardı. Sanki hepsinin gülüş nedeni aynıydı. O'nun bilmediği bir şeyi bildiklerini ima ediyorlardı. Derken giderek yavaşladılar ve sonund durdular. Dislerini bu gülümsemelerle göz önüne sermeleri, O'nun korkusunu perçinliyordu. Korkusunu belli etmemeye çalisiyordu ama alnindan akan terler bu ugrasini suya düsürüyordu. Nitekim korkmakta hakliydi. Bu duruslarinin bir nedeni vardi. Aralarinda anlasmislar gibi, yavasça kollarini O'na uzatmaya basladilar, ellerini O'nun kafasina koydular.
Ilk önce müthis bir aci hisseti. Bir sey, omurlarinin içinden yukari, ense köküne tirmandi. Bunu siddetli bir karincalanma izledi, öyle ki neredeyse tüm vücudu uyusmustu. Ardindan, ilk hissettigi sey sirtindan akan soguk terlerdi. Vücudu sirilsiklam oldu. Üsüyordu. Kafasinin içi bir kez daha acimaya basladi. Sanki kafasinin içinden bir sey çekiliyordu. Hissettigi aci, içindeki heyecan, korku ve zevki perçinliyordu. Adeta hafifliyor, uçuyordu. Ne kadar zaman geçti tahmin edemiyordu; belki bir saat, belki on dakika, belki de üç saniye. Bütün bunlar olurken, bir yandan da o "ucubeleri" izliyordu. Suratlari defalarca degismis, korkunç yaratiklara ve tekrar eski hallerine dönüsmüslerdi. O, bir bosluga düstügünü hissetti. Kalp atislari anormal boyutlara ulasmisti. Sonunda boslugun dibine varmisti. Kendine geldiginde, yine yaratiklari karsisinda gördü, ellerini çekmislerdi. Gülümsemelerini bozmadan, arkalarini dönüp uzaklasmaya basladilar. O ise; yaratiklarin gidisini durgun bir seklide izliyordu. Serin, sakin, duygusuz. Rüyadaydi sanki. Yaratiklarin siluetleri yine parilti seklini aldi, tipki ilk geldikleri gibi. Ve bu parilti, ufukta kaybolana dek küçüldü, küçüldü. Sonunda yok oldu. O, yine odada tek basina kaldi. Hiçbir sey beklemiyor, hiçbir sey düsünmüyor, hiçbir sey hissetmiyordu.
Artik sadece kör degildi. Aklini da yitirmisti.
Korku filmleri, fragmanları, detayları, haberleri, korku , hikayeleri, vampir kitapları ile ilgili herşey... Yorumlarınızı bekliyorum...