Merhaba arkadaşlar,geçenlerde hikayemi okuyan tatlı bir arkadaşla tanıştım.Bana hikayem hakkında görüşlerini ve fikirlerini söyledi.Tabi olumlu taraflarını söylerken sevindim,olumsuz taraflarını söylerken üzüldüm.Önemli olan bana iletmesiydi...Teşekkür ediyorum ona..
Bu arada isim yanlışlığı olmuş. karakter Ali değil Yusuf olacaktı.
----------------------------------
Damla damla akıyordu su taneleri bedeninden aşağıya.Sanki yağmurun yeni başladığı vakit üzerine dökülen tek tek taneler simdi yağmur olmadan bedeninden aşağı süzülüyordu.Avuç içi terlemiş,hava giremeyecek şekilde sıktığı avcuna kısa tırnakları iz bırakmıştı.Canı acıyordu fakat bundan daha büyük bir aci olamazdı!
Kalbinin atışı tahmin edemeyeceği bir şekilde hızlı atıyor ve ardarda aldığı temiz hava ciğerlerine yetmiyordu.Her solukta daha güçlü ve hızlı nefes alıyordu boğazını yaka yaka.
"Yerinizden kalktığınızi göreyim,bir hareket edin işte o zaman mermiyi kafanıza hiç tereddüt etmeden sıkarım!"dedi bu iğrenç adamlardan kurtaran kişi.Rabbinin Aişe'yi duyup gönderdiği kurtarıcıydı o.
"Valla kalkmayız,abi!"dedi adamlardan biri.
Rolleri değişmişlerdi artık.İki dakika öncesine kadar onlara yaklaşmamaları için dil döken genç kız şimdi kenarda durmuş ,onlardan kurtaran adamın dediklerini dinliyor ve Rabbine şükrediyordu.
Mutlaka her şeyin bir karşılığı olmalıydı.İster bu dünyada ister diğer dünyada.
....." Her kim zerre kadar iyilik yapmışsa, onun mükâfatını görecek, Ve her kim de zerre kadar kötülük yapmışsa, onun cezasını görecektir."(Zilzal, 99/7-8)..."
Bakışları yerde olmasına rağmen genç kız Yusuf'un yaptıklarını takip edebiliyordu.Sağ elindeki tabancayı diz üstü yere çöktürdüğü üç kişiye yönelttiğini hatta cebinden çıkardığı telefonu kulağına götürdüğüne kadar görebiliyordu.Bakmasa bile takip edebiliyordu.
Kafasının darmadağınıkligi onun zihnini bulandirsa da artik yakını hatta anne yarısı ablasi koştu yardımına.Onun samimiyetine karşılık veren genç kız sıkıca sarıldı kadına.Gözlerinde buğu oluşmuş hicbir şey göremiyordu Aise,sicim sicim akan yaşlar ablasının omzunda büyük bir ıslaklık bırakmış ve genç kızın hıçkırıklarını yutmuştu.Sımsıkı kapattığı gözleri açılmak istemiyor tenine batırdığı tırnaklarını da umursamıyordu..
"Annecim!"
Dedi Aişe.En büyük destekcisini aradı bedeni,ruhu her Şeyi...İhtiyacı vardı annesine... Tabi haksızlık da edemezdi Fatıma ablasına.Bu zamana kadar onun istediği şeyleri yapmış ve ona gözü gibi bakmıştı.'Öz kızı'gibiydi Aişe onun için.Öz kızı gibi olmasını istiyordu zaten Fatıma Hanim da.
"Şșș!Geçti güzelim,geçti...Şimdi evimize gideceğiz ve ben sana güzel bir çorba yapacağım."derken siyah çarşafının üzerinde ellerini gezdirmeye başladı Kadın.Onu nasıl teselli edeceğini bilmiyordu ki .Gözleri dolmuştu onun da.Aişe nin ozmuna akıttığı her yaşta onun da canı yanmış onun da gözleri dolmuştu.İnanıyordu ki adalet yerini bulacak ve bu üç insan olmayan varlıklar hak ettikleri cezayı alacaklardı.Adalet yerini bulacakti.
Peki ya bu genç kız?Ruhunda oluşan hasar?Bedeninde oluşan hasar?
İste o zaman da sonuna kadar yaninda olacaktı Fatıma Hanim.Aişe için her Şeyi yapacaktı.O,kendisine emanet edilmişti.Emanete en iyi şekilde bakacağına söz vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAP KIZI
Chick-LitDüşünün...Her gün bombalanan bir ülke.Yaşamlarını yitiren binlerce,onbinlerce bedenler...Hak ettiler mi? HAYIR! Böyle bir ortamda annesini kaybeden genç bir kız.Dinini doğru yaşamaya ant içmiş bir anne.Minik bedenlere Allah aşkını aşılamayı kendine...