Eveeet, yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğeninizi kazanır. Hikayenin gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi bilmek isterim. Yorumlarnızı esirgememeniz ve oylamanız dileğiyle. :)
LEO
David'i orada bırakıp hızla hastaneye koşmuştum. Hastaneye girince asansör beklemek yerine hızla merdivenlere yöneldim. Merdivenleri ikişer ikişer katedip Lily'nin odasına ilerledim. Hızımı kesmek için kapıya tutunduğumda hafifçe savrulmuştum.
Odaya girdiğimde gördüklerimden dolayı ne yapacağımı bilemez halde durakladım. Lily bir köşede Eric'e sarılmış bir halde yerde oturuyordu. Korktuğunu anlamak için kokusunu almama gerek yoktu. Yerde ölü bir adam vardı. Göğsündeki delikten akan kan yerde süzülüyordu. Eric ise ifadesizce yerde yatan adama bakıyordu.
"Ne oldu?" diye sordum kendime hakim olmaya çalışarak. Lily korkudan öylesine büzülüp kalmıştı ki sesimi duymasına rağmen hareket etmemişti.
"Aman tanrım!" Arkamı döndüğümde Melissa ellerini ağzına kapatmış büyüyen gözleriyle bize bakıyordu.
"Scott'ı çağır." dedim. "Acilen!"
×××
Lily'yi Eric'ten kurtarıp zor bela eve getirmiştim. Tam olarak iyileşmese de vücudu bunu kendi kendine yavaş da olsa tamamlayacaktı.
Ölen adam Greg'di. David ile Lily'yi öldürmek için geldiğinde Eric buna izin vermeyip onunla boğuşmuş ve onu öldürmek zorunda kalmıştı. David beni hastane dışına çektiğinde o da Lily'nin odasına girmişti. Eric'in neden böyle bir şey yaptığını anlamamıştım. David'le beraber Lily'ye tuzak kurmasına rağmen ölmesine engel olmak istemesine anlam verememiştim.
Eric'i yakalayıp götürmelerinden önce Lily'nin yanına gelip "Özür dilerim." dedi. "Tüm yaptıklarım için."
Lily çok fazla konuşmuyordu. Polise ifadesini bile doğru düzgün verememişti. Oldukça yorgun ve güçsüzdü. Iyileşme süreci tahmin ettiğimiz kadar iyi değildi. Çok kan kaybetmişti ve kanını zehirden arındırmak tam anlamıyla mümkün olmamıştı.
David'den haber yoktu. Beacon Hills'i baştan sona aramıştım ama ne kokusuna ne de izine rastlamıştım.
Kapı çalınca daldığım düşüncelerden sıyrılıp ayağa fırladım. Kapıyı açtığımda karşımda Scott'ı ve Stiles'ı görünce girmeleri için geri çekildim. Gergin bir şekilde eve girdiler.
"Yukarıda mı?" diye sordu Stiles. Evet anlamında başımı salladım. Önden yukarı çıktığında ben yine eski yerime tekli koltuğa döndüm. Scott da gelip kanepeye oturunca sorarcasına ona baktım.
"Yalnız konuşması daha iyi olur." dedi. Kulaklarımı daha iyi duymak için açtığımda Scott bana yok artık dercesine baktı. Omuz silkip onu geçiştirmiştim.
-Hey, Lily. Bir kaç dakika ses yoktu. Geçmiş olsun. Nasıl hissediyorsun?
Sonsuzluk gibi bir sessizliğin ardından cevap vermişti.
-Suçlu.
-Suçlu olmadığını biliyorsun.
-Bu Greg'in öldüğü gerçeğini değiştirmiyor.
-O seni öldürmek istedi Lily!
-Keşke öyle olsaydı. Eric şu an mahkemede yargılanıyor olmazdı.
-Seni zehirliyordu! dedi Stiles.
-Beni o zehirlemiyordu.
Lily'nin sesi fısıltıya dönmüştü. Ben bile duymakta zorlanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teen wolf: a new story
Fiksi PenggemarBiyolojik babasını ararken, geldiği kasabada onu bulabileceğini düşünmüştü. Bulmuştu da. Ama daha bilmediği onlarca şey olduğunu ve hayatının normalken bir anda dibe çökmesini, onu bulunca engelleyememişti. Burada ilginç olan bir şeyler vardı, ve z...