Ne diyon Lan sen?

NDLS -42- Refleks

Herkese iyi okumalar..

____

'Gidene bi tekme de ben atarım. Maksat hızlı koşsun..'

~Selfmade~

____

Yekta elimi tuttuğunda ona tebessüm ederek baktım ve elini sımsıkı tuttum.

Sağıma baktığımda yol boyunca öyle duracağıma karar verip ay' ya baktım.

Eve geldiğimde Yekta' ya iyi geceler diyip kendimi yatağıma attım.

Karanlık bir odada sadece bir küçük ışık bana doğru gösteriyordu. Bir sandalyeye bağılıydım ve kimse yoktu.

Yere her saniye damlayan su bile sinirimi bozdu. Ağızım bantlı olmasaydı zaten beni buraya getiren kişiye selamlarımı iletirdim..!

Yerimde ne kadar çırpınsamda nafile. Kim eceline susandı lan!

Bir anda kapı açıldığında otomatikman oraya baktım. Ayak sesleri yavaşça daha da derinleşiyordu.

Nihayet o kişi önümde durduğunda tüylerim diken diken oldu ve Neriman İplikçi gibi içimden 'Piiiis' dedim.

İçimde ki deli kıza yumruk atma isteyim de daha çok artıyordu..!

Eli ağızıma doğru yaklaştığında kafamı hemen yan tarafa çevirdim. Elleme lan beni!

"Bitti kızım bitti." diyip ağızımda ki bantı bir saniye bile olmadan çekti.

"Yekta' yı öldürdüm. Şimdi de senin cezanı vereceğim. Ne demişler. En iyisi son' a bırakılır..."

"Ulan bi dokun bana o elini varya! Güneş gelmeyen bi yerine sokarım! Doktorlar bile zor çıkartır onu -" Devam edemeden bir tokat yedim.

Hemen ona baktım ve çenemi kastım. "Son duanı et lan..!"

Gülmeye başlayıp bir sandalye aldı ve karşıma oturdu. "Acaba sana ne yapsam." diyip beni süzmeye başladı.

O kadar sinirliydim ki gözlerimde bir alev hissettim.

"Aa doğru ya. Yarın senin nikahın yok muydu?" Bunu dediğinde ona anlamayarak baktım. Nereden biliyor lan bunu?

"Ben seninle evleneyim o Zaman. Hem bu kadar masraf boşa gitmesin dimi gülüm?"

"Bana gülüm deme..!" Kalkıp etrafımda dolanmaya başladı ve saçlarımı ve kollarımı elledi. "Öldür beni ki bu çileyi daha fazla çekmeyim."

Karşımda durduğunda ona öfkeli bir şekilde baktım. "Seni öldüreceğim Arda. Seni öyle bi öldüreceğim ki benim olduğumu çözemeyecekler!"

Gülerek elinde ki kayıt cihazını gösterdiğinde ağızım hafifçe açık kaldı.

"Şimdi. Ya benimle evlenirsin yada bunu polislere verip zindanlarda uyursun."