Sıramdaki

28 8 3
                                    

-Ne var?

Bu nasıl bir soruydu böyle. Ne ukalaca bir soru bu. Ne sanıyordu kendini bu çocuk.

-Ne demek ne var! Hem sıramda oturuyorsun hem de bana ne var mı diyorsun sen?

-Evet burda oturuyorum bunda ne var?

-Orası benim sıram kalk hemen!

Sinirlenmiştim ukala tavrıyla gözlerime bakması daha çok sinir etmişti beni.

-Hayır kalkmayı düşünmüyorum, hatta şu an burda oturmaya karar verdim.

-Senden önce gelip oraya çantamı koymuştum orası benim sıram.

-Ben de çok düşünüp burayı seçtim üzgünüm başka sıra bulmalısın.

Böyle lafları sinir eder şekilde söylemesi beni deli etmişti.

-Ordan hemen kal!

Ses tonum yüksekti. Ben bunu söyleyince yüzünde küçümser gibi bir gülümseme oluştu. Sanki onunla uğraşmam hoşuna gidiyormuş gibi bakıyordu.

-Yoo, hayır kalmıyorum ve uzun süre de kalkmayı düşünmüyorum.

-Hemen kalk yoksa kötü olacak

-Bak sen ne yaparsın?

Pis pis gülüyordu. Sinirlerim doruk yapmıştı. Bir şekilde hırsımı almalıydım. O böyle yaptıkça daha çok inatlaşıyordum.

-Son kez söylüyorum hemen kalk...

-Sonuncuyu da söylediğine göre artık yeni bir sıra seçebilirsin kendine.

O çirkin sırıtmalar sinirlerimi iyice germişti. Son demimdeydim. Elimdeki suya baktım.
Evet kesinlikle bunu yapmalıydım.

Elimdeki suyun kapağını o sinirle nasıl açtığımı bile hatırlamıyorum. Bütün suyumu onun üstüne dökmüştüm ve o an sinirlerim yerine gelmiş sakinlemiştim. Eeee bana bu kadar ters olmak neymiş öğrensin.

Ayağa kalmıştı. Bir eliyle ıslanan gömleğini tutuyor diğer eliyle de saçlarını düzeltmeye çalışıyordu. Bense az önce onun bana attığı bakışları ona atıyordum. Sınıftakiler durmuş bizi seyrediyordu. Hepsi gülüyordu. Bende onu alt ettiğim için içten içe seviniyordum.

Sınıftan hızla çıktı. Hiçte umrumda olmamıştı çıkarken. Sınıftaki bütün ilgiyi üzerime çekmiş olmam hiç hoş değildi ilk günden. Ama ne yapalım böyle olması gerekiyordu.

Çantamı ilk sıradan aldım ve peçete almak için fermuarını açtım.
Eee ordan kalktığına göre ıslanan sırayı silmek bana kalmıştı. Onu ordan kaldırmış olmanın verdiği huzurla masayı sildim.

Zil çaldığında sınıfa gelmişti. Çok sinirli olduğunu anlamak için onu tanımama gerek yoktu bu her halinden belli oluyordu. Bana düşmanmış gibi bakıyordu. Ben de o öyle baktıkça yüzümden gülücükleri eksik etmedim. Aslında korkmuyor değildim ondan.

Ya benden intikamını almak isterse....






.
.
.

Nasıl Bir SonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin