Sabah ezanı okunuyor. Allahım ne farklı ne güzel bi sestir. Bana yaşama sebebimi açıklıyor. Bana ölümü hatırlatıyor çok karışık bi duygu
Şuan çok farklı duygular içindeyim.Babannemden görmüştüm, başörtüsü sürekli vardı ve her sabah ezanında uyanıp odanın penceresini açıp,önünde oturarak düşünürdü. Bana bi keresinde "ezan sesi bereket getirir. Her ezan okunduğunda pencereleri aç eve bereket ve huzur dolsun" demişti.Bugün çok farklı bi his var. Babaannem aklımda. Ne cabuk yıllar geçiyor.Giden ömürden gidiyor. Bu kadar güzel nimetleri bize sunan Rabbimiz için ne yaptık,ne yapıyoruz.. Hayatı eğlenceden ibaret görüyoruz.Babanannem namaz kılmak insanın sıkıntılarını alır,derdi.
Bu nasıl bi sıkıntıdır. Acaba namaz kılsam geçer mi?. Ama ben tam bilmiyorum ki namaz kılmayı.
Ama bi saniye surda namaz hocası diye bi kitap vardi. Hemen ayaklanıp. Kitaplıktaki bütün kitapların ismini elimle sürerek okudum. Üst rafta mavi renkte bi kitap görünce sevinerek "evet buldum." dedim. Ama ya neden bu rafları yüksek yaparlar ki sen kısasın sen öl der gibi.. Neyse köşedeki sandalyeyle işimi halledebilirim diye düşündüm. Düşünmez olaydım. Sandalyeyi çektim de çekmesine dengesiz agirlik denen teoriden nasibimi aldım. Sandalyenin uç tarafına ayağımı basar basmaz orantısız ağırliktan dolayı sandalyeden severek ayrıldım. Yerdeki halıyı ellerinden öptüm. Tabi sen misin namaz kılmak isteyen.. Off Ayağım kırıldı galiba...Çıkardığım seslerden dolayı olmalı ki annemler beni hırsız sandılar. Ayak sesleri tam bi hırsızı gözleyen ev sakini gibi.Ben karanlıkta ve yerde olduğum için fark etmeleri imkansız.
Odanın kapısı yavaşça açıldı. Bi dakika ya babamın elinde terlik mi var. Hatlar karışmış gibi normalde onun annemin elinde olması lazımdı. Babam yavaşca iki adım attı ve beni böcek gibi ezmesine ramak kala,annem ışığı açtı. Kurtarıcı meleğim benim.Babam beni farkedince
"Napiyon tarla faresi orda"dedi belli ki benim açıklamamı merak ediyor.
"O elindekini sakince yere bırak,anlatayım"dedim gülerek. Babamda elindeki terliğe bakınca gülmeye başladı.
Aradan annem "Kızım niye ayağını tutuyorsun?bir şey mi oldu"dedi telascilar kraliçesi edasıyla.Gülmeyle karışık ses tonumla
"Sakin olun ya sadece halının desenlerini biraz daha yakından incelemek istedim "dedim.
Babamın en uyuz olduğu şeydir dolaylı yoldan anlatmak. Ama bende onu sinirlendirmeyi çok seviyorum.
Ve evet babam okul müdürü tribine girmiş vaziyette.
"Kes dalgayi gece gece evi başımıza yıktın. Gevelemeden anlat".dedi
_"Bende babam ne zaman gelecek diye bekliyordum."dedim göz devirerek.Adama saka yapmaya gelmiyor ya.
"Kızım kızdırma babanı noldu bende merak ettim."dedi melek gibi ses tonuyla annecim.
Halıyla bu samimiyet yeterli bence aramıza mesafe koyarak ondan ayrildim ve
" kitap alıcaktım sandalye cazibeme dayanamadı ve beni yere savurdu ."dedim tek elimle ayağımı avuturken.
"Havanın aydınlandığı bile yok ne kitabı gece gece"dedi babam
Bu adamı sinir etmeye bayiliyorum.
"Kızım baban haklı gece gece ne kitabı."dedi annem.
Kendimi iyice sorgu odasında hissettim.
Beni çok seven sandalyeden destek alarak ayağı kalkmaya çalıştım ve başardım da .
"ya namaz kılacaktım ama tam olarak bilmediğim için çarpılmıyım diye namaz hocası kitabına bakacaktım. Canım sandalyem beni çok kıskandığı için yerlere savurdu."dedim sandalyeye gözümü kısarak bakıyordum. Hani hiç sevmediğiniz insana seviyormuş gibi bakarsınız ya ışte bende tam o bakışı atıyorum.
Babam söylediğimden hoşlanmış olmalı ki yüzünde tebessüm oluşmuş. Tabi oluşur adamcağız beş vakit bana 'namaz kıl kızım ölümlü dünya' diyordu. Ama ben hiç takmıyordum .
Babam "Kızım gelip bana sorsaydın ya "dedi.Babamın sinirinden eser yoktu. Az önce cinnet geçirip kızını öldürecek baba maskesinden kurtulup. Anlayışlı baba olmuştu.
"Gece gece rahatsız etmek istemedim."dedim
Annem namazını kılmış olmalı ki elinde tesbih var.Babamda büyük bi ihtimal kılmış.Zaten küçüklüğümden beri bi vakit bile geçirdiklerini hatırlamıyorum.
" Olsun zaten bizde namaz kılmak için uyanmıştık gelip sorsaydın"dedi annem.
" geç otur kızım. Ben sana nasıl kılındığını anlatayım" dedi anlayışlı babam.
Ceylan gibi sekeyerek o canım sandalyeye oturdum. Aslında Ayağım acımıyordu. Acısı geçmişti ama ben böyle davranmayı seviyordum. Annem canımın acıdığını düşündüğü için gözleri ayağıma odaklanmış.
Annemle babamda benim minnak yatağıma oturdular.
" Kızım başta abdest alman lazım. Abdest insanın hem bedenini hem ruhunu temizler."dedi annem.
" evet beş vakit abdest alan insan hem bedenen hemen ruhen tertemiz olur. bu bizim dinimizin ne kadar güzel ve maneviyatlı olduğunu gösteriyor. Temizlik imandandır kızım "diye ekledi babam.
"Sonra bir mümin güzellik katan örtü yani başörtüsünü takman lazım. Tesettür insanın kendini sakınması kendini özelleştirmesi demektir. Rabbim sana da nasip eder inşallah kızım"dedi annem. Ne kadar güzel konuştu. Haklıydı benim özel olmam ne güzel olurdu. Ama hazır değildim. Daha gençtim ben.
" ondan sonra niyet etmelisin. Niyet ettim Allah rızası için sabah namazının sünnetini kilmaya diyip dört rekat olan sabah namazinin iki rekat sünnetini kılarsın. Duaları biliyorsun öğretmiştim.dedi babam. Evet dualar biliyoruz herhalde o kadar da değil yani. Küçükken babamla namaz kılar duaları ezberlerdik.
Ve devam etti.
"Selam verdikten sonra tekrar niyet edip bu sefer iki rekatlık farzını kılarsın. Bize de dua etmeyi unutma kızım.dedi babam.
"Tamam baba ederim."dedim.
Ne kadar huzur verici dinlerken bile huzur doluyor insanin içine.
Annem ayaklandı ve
"Hadi kızım sen namazını kıl bizde yatalım artık."dedi. Tamam anlamında kafamı sakladım.
Babamdan yerinden kalktı ve beraber çıktılar odadan.
Öylece arkalarından bakar kaldım. Ne kadar mutlu huzurluydular. Özeniyorum hep ?.. Neyse hemen abdest alıp namaz kılmak lazım vakit geçiyor.Koşarak banyoya gittim. Az önce ayağı acıyan ben değildim de annem görse kendimi camdan da atsam bi daha acıdığına inanmazdı.
Abdest aldıktan sonra annenin bana hediye ettiği etek ve başörtüsünü yaktıktan sonra yeşil sdeccadeyi yani babannemden bana kalan seccadeyi sarıp namazımı kıldım.
Dua ettim, kendim için ,ailem için ,insanlar için.. Simdi diyeceksiniz ki iki rekat namaz kıldın bu ne kadar uzun dua. Ama ibadetin kısası uzunu yok ki. Çok dua et derdi babannem bana bende sürekli dua ederim.
İçimdeki sıkıntı akıp gitti ne kadar huzur doldum anlatamam.
Neyse benim uyumam lazım çünkü sabah çok işim var. Hemen yatağa girdim ve yorganıma sarılarak uyudum..Kuş sesi geliyor kulağıma rüyamı gerçek mi çözemedim.Gözlerimi hafifçe araladim. Pembe çiçek deseniyle karşılaştim. Yine yorganla bi bütün olmuştuk. Ayaklarımmmin yardımıyla yorgandan kurtuldum.
Güneş direk odama geçiş yaptığı için gözlerimi açmakta zorlandim. Ellerimle gözlerimi ovuşturduktan sonra gözlerim hafifçe açıldı. Sağ tarafına doğru dönünce kuş sesinin sabah ezaninda açık unuttuğum pencereden geldiğini anladım. Biraz pencereden gelen kuş cıvıltılarını dinledikten sonra artık yataktan çıkmam gerektiğini farkettim.
Bugün cumartesi olduğuna göre birazdan abim elinde top ile idama dalar. Annemde piknik için hazirlik peşindedir. Babam mangal için alışverişe çıkmıştır.
Yatağımı düzenledikten sonra pijamamı çıkartip siyah pantolonumu ve o çok sevdiğim asker yeşili tişörtümü giydim. Sabah namazının verdiği huzur hala devam ediyordu. Kendimi sebepsiz yere mutluyum. Bu mutlulukla heyecanla odamdan çıktım ama evde hiç ses yoktu büyük bi ihtimal mutfaktaydılar. Uzun koridorun sol tarafında bulunan mutfağa gittim ama kimse yoktu.
Evin her tarafina baktım hatta ne alakaysa koltukların arkasına bile baktım yok kimse yoktu. Kendimi unutulmuş eşya gibi hissettim. Yani bizde insanız bi haber verilir.
Odama geri döndüm telefonumu aradım ve yastığımın altında buldum.
Hımm 20 cevapsız arama 4 mesaj telefonundan ilkler gerçekleşiyo. Hemen aramalara baktim annem ve babam başka kim olacaktiki bide Ozan aramış doğru ya biz bugün arkadaşlarla kafeye gidecektir neyse ilk önce annemler habersiz nereye gitmiş onu ogrenmeliyim. Annemi aradım çaldı ama cevap vermedi. Babamı aradım oda cevap vermedi. Ne oluyor ya babam tek seferde cevap verirdi.
Mesajları açınca öğrendim acı gerçeği....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesettürün Kalemi
RandomTesettür şimdi tam anlamıyla hiç kimse yaşamıyor. Hikayedeki genç kızda başta sadece başörtüsünü tesettür olarak kabullenmiş ve hayatına bunu tam anlamıyla yansıtamamış. Tanıştığı adam sayesinde bütün dünyası değişen maneviyata dönüş yapan kızın k...