Hayat bu kadar basit mi ? Duygular hafife alınacak kadar değersiz mi ? Yaşamakta olduğumuz bu hayat bu kadar acımasız , bu kadar kötü olmak zorunda mı ? Bu kadar bilinmezliğin içerisinde mutlu olmayı başaran insanlar bunu nasıl yapıyor ? Mutlu olmayı nasıl başarıyor ? Nasıl içten bir şekilde gülüp , aşık olabiliyor ?
Yaşamak benim için nefes almaktan ibaret . Ne bir farklılık var hayatımda ne çıkış yolu . Öylesine yaşıyorum sanki. Yaşamak için bir amaç gerekir amacına ulaşmak için ise çalışmak . Tüm bunlar için biraz da cesaret . Peki ya bunların hiçbiri yoksa ne yapmalı bir insan ? Umudunu kaybetmişse ne yapabilir ? Bir öncekinin aynısı olan bir günde farklı olarak ne yapabilir ?
Sevginin ne olduğunu , sevilmenin ne olduğunu bilmeyen bir insan ne yapabilir ? Nasıl yaşayabilir ?
Derin bir nefes alıp son kez baktım odama . Göz yaşlarıma , kırgınlıklarıma , kavgalarıma şahit olan duvarıma son kez baktım. Beni farklı Dünyaların içerisine sokan kitaplarıma son kez baktım . Artık kendi hayatımı yaşamamın vakti gelmişti . İnsanların söz hakkı olmadan yaşayacaktım hayatımı . Belki kötü şeyler gelecekti başıma daha çok üzülüp , daha çok kırılacaktım ama ben yaşayacaktım . Her şeyi ile benim hayatım olacaktı . Farklı şeyler yaşayıp farklı duygular tadacaktım .
Çok sevdiğim , Ailem diyebileceğim bir arkadaşım olurdu belki Sorunlarımı çözebileceğim , hayatıma ortak edebileceğim bir arkadaş . Çantamı alıp odadan çıktım . Parmak uçlarımda yürüyerek inceliyordum son kez evimi . Koltuklarda sızmış ağabeyime ve arkadaşlarına suratımı buruşturarak baktım . Elinde bira şişesi ile sızmış babama ise kırgınlıkla baktım . O kadar çok ihtiyacım vardı ki baba sevgisine...
Annemi hiç tanımamıştım . Belki de hayatımda o olsaydı çok daha farklı olurdu her şey o olsaydı bu kadar yok olup , bu kadar kırılmazdım . Demir kapıyı açıp kendimi dışarıya attım . Ayakkabılarımı elime alıp hızlı , hızlı inmeye başladım merdivenleri . Tamamen özgürdüm artık . Kimsenin karışamayacağı harika bir hayatım olacaktı