Soğukluğun bedenimin her tarafına ulaştığını hissettiğim bu zaman diliminde, pamuk şekerlere benzeyen, elmas taneleriyle kaplanmış harika bir soğukluğu olan karın üzerinde çıplak ayaklarımla dolaşıyordum. Altımda ki ince yırtık kot yaz için olduğu halde ben şimdi giymiştim ve üzerimdeki sıfır kol 'V' yaka tişört soğukluğu iyice emmemi sağlıyordu.
Stres altında hissettiğim zaman, kışın bu eylemi gerçekleştirmek bana çok moral veriyordu. Çünkü bedenimde birşeyler hissetmek bana yaşadığımı düşündürüyordu. Aslında Ölüler Şehri'nde yaşıyor olmak tuhaftı ama... Öyle işte.
Evet, Ölüler Şehri demişken. Kendimden bahsetmeli miyim? Adım Byun Baekhyun. 24 yaşında, kafasına göre, söz dinlemeyen saygısız herifin tekiyim. Yani öyle derler. Ölüler Şehri'nin Güç Okulu'danım ve oradaki herşeyi birbirine katarım. Buna rağmen beni Güç Okulu'dan atamazlar. Çünkü dediklerine göre soyumdan farklı olarak büyük düzeyde bir güce sahibim. Bu güç eğitilmezse kontrolden çıkabilir ve hepimizin sonunu getirebilirmiş falan filan. Bir avuç saçmalık işte.
Yani anlayacağınız üzere bir çeşit tehlikeli güce sahibim. Hepsi bu.
Şimdi asıl konu burası neresi? Şahsen uzun yıllardır burada bulunmama rağmen ben bile anlayamıyorum. Burası neresi? Ölüler Şehri diyorlar ama bence Ölü Şehir. Bok götürüyor...
Ya üstelik gelenekler, kurallar falanda bir tuhaf. Sıkıcı ve saçma. Bu güçlerin kan yoluyla falan nesilden nesile aktarılan güçler olduğunu bilmeseydim kesinlikle beni biriyle karıştırıyorsunuz der çıkar giderdim buradan ama... Neyse.
İşte burası Ölüler Şehri parantez içinde bana göre Ölü Şehir. Dünyadan uzak bir gezegende yaşıyoruz. Dünyadan ayrıldığımız anda ölü sayıldığımızdan dolayı buraya bu isim verilmiş. Ben dünyadan getirildiğimde yaklaşık 6 yaşlarımda falandım. Yani 18 yıldır ölüyüm? Evet, saçma ama burada ki hiçbirşey normal değil ki! Üstelik herkes buraya 18 yaşında getirilirken ben 6 yaşımda daha yeni yeni insan olmaya adım atmışken getirildim. Ve o zaman da saçmaydı. Yani anlayacağınız bana göre herşey saçma. Şimdi susabilirsiniz... Herneyse.
18 yıl önce beni buraya bir kadın getirilmişti. Zaten birileri alınmak için hep bi elçi gönderilirdi. Beni buraya getiren de bu şehrin varisiymiş. Ben neden 6 yaşımda buraya geldim diye sorduğumda annem ve babam yüzünden olduğunu söylemişti.
Ah, pardon söylemeyi unuttum. Annem ben 5 yaşındayken vefat etti, babamıda zaten hiç göremedim
1 yıl dünyada teyzemin ve amcamın yanında kalırken aslında bu kadın hep beni izliyormuş. Annemin yakın arakadaşıymış. Bana son mektubunda anlatmıştı.
Anneme bana bakacağı ile ilgili birşeyler söylemiş, söz vermiş. 18 yaşında götürecekmiş beni ama dayanamayacağımı düşünmüş. Sonucunda da almış getirmiş işte. Şimdi ise Ölüler Şehri onun elinde. Ne kadar fedakar bir kadın olsada - ya da ben öyle düşünmüştüm- bu şehir eline geçtiğinden beri, katı kurallarının, despot tavırlarının, soğuk yüzünün yanından geçmek bile hiç işten değil. Birgün ona bu davranışlarının nedenini sorduğumda bana "Sen o zamanlar küçüktün Baekhyun. Sen o zamanlar Hyunnie'ydin. Tabi ki sana karşı iyi olacaktım. Ama artık, Baekhyun'sun. Byun Baekhyun. Sen artık büyüdün. Ve gücünde büyüdü. Yavaştan bizi yok etmeye başlamadan bunları yapmak zorundayım, üzgünüm." demişti. Bu kadar iyi hatırlıyorum çünkü geçen hafta söylemişti sanırım. Geçen hafta Şehir onun olduğuna göre Şehir onun olduğunda yanına gittiğime göre yani... BOŞVERİN. Hof.
Şimdi ise başka bir sorunuzu cevaplıyorum. Ben neden bu durumdayım? Bu karların üstünde deli becermiş gibi dolaşıyorum? Stresli olduğumda bunu yapmayı sevdiğimi söylemiştim. Ve şimdi stresten patlayabilirmişim gibi hissediyorum. Bize verilen bilgiye göre, yarın üst düzey güç sahibi elçiler için olan özel eğitime başlanacakmış. Burada ki herbir güş sahibine elçi deniyor. Çünkü hepimiz bir elementi temsil ediyoruz. Ha bu arada. Üst düzey elçi sahiplerinden biri de ben oluyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEAD CİTY- FİRST TİME
Ficção GeralÖlüler Şehri'nde 12 kahramanda olsa bu şehir Ölü Şehir'di. Buranın kendisi ölümün küflenmiş kokusuyla çevriliydi ve biz, bundan kaçamazdık. Taa ki yeni bir Dünya oluşturana kadar... Byun Baekhyun. ''Oluşturduğumuz dünya ölüm kokmuyor. Ölümünden son...